Güncelleme Tarihi:
İnsan doğumdan itibaren memnuniyetini belli etmeye ve sıkıntılarını gidermeye çalışıyor. Daha ilk günden itibaren de isteklerini ya da sıkıntılarını çeşitli hallerde dışa vuruyor. Bebeğin başlıca istekleri arasında süt, vücudunun temizlenmesi, annesinin ilgisi geliyor. Gün geçtikçe hayattan beklentileri, sıkıntıları ve hayattan elde ettikleri artıyor, hayatın her anı değişik hazların oluşmasını sağlıyor. Elde ettiklerinin birbirinden farklı olması mutluluğunun yoğunluğunu azaltmıyor. Küçükler için hayatlarının ilk aylarında duydukları tek haz, yemekten sonra hissettikleri. Bebekler için önemli olan süt, annelerinin okşamaları ve sevgi sözcükleri. 3-6 yaş arasındaki çocuk için annesinin okşamaları hala büyük önem taşıyor. Yeni şeyler öğrenmek, dile hakim olmak da onlar için yeni tecrübeler arasında. Büyüdükçe içinde yaşadıkları toplumda bulunan kişileri kabullenmeyi ve sevmeyi öğreniyorlar.
Bebeklerin beyninde, yeni bir kelime öğrendikleri sırada neler yaşandığını ya da insanlarla göz göze geldiğinde neler hisettiğini bilmiyoruz. Sinir hücrelerinin beyne neler ilettiğini bilemiyoruz. Ama aklından hiç çıkmayacak kelimeyi biliyoruz. Yeni doğmuş bebeğin beyninde devamlı tekrarını duyduğu kelime: Anne. Belki de yüz kere, bin kere tekrar edilen, çevresindeki diğer sesler ve gürültülerle karışan ama hepsinin içinden kolayca ayırdettiği kelime.
Anneler çocukların hayatında önemli bir yer tutuyor. Annenin sesi, teninin kokusu bebeğin gelişiminden ayrılamaz bir bütün. Burada anneye düşen görev ise bebeği ile konuşmak ve onu dinlemek. Newsweek'in yayınladığı bebekler için özel ekte yer alan habere göre, anne sütü bebeğin sadece sağlığını pozitif etkilemiyor ayrıca beyninin gelişiminde de büyük rol oynuyor. Bir başka deyişle, anne sütü ile beslenen bebekler diğer bebeklere göre çok daha zeki oluyorlar. Haberde, yapılan IQ testlerinde bu bebeklerin sekiz puan daha yüksek aldıkları belirtilse de bu konu bilimsel açıdan kesinlik kazanmış değil.
NİNNİ SÖYLEYİN
Çocuklar büyümek için sevgiye ve dikkate ihtiyaç duyuyorlar. Aslında günümüzde anne babalar tarafından uygulanmayan, unutulmaya başlanan ninniler, ufak çocukça oyunlar bebeğin fiziksel ve psikolojik gelişiminde büyük rol oynuyor. Bu arada aile ve toplumsal adetler küçük eğitici oyunlar sayesinde öğretilebiliyor. Büyükanne-büyükbaba kavramının gittikçe yok olduğu bu dönemde, anne ve babanın yerini bebek bakıcıları, onun yerini de televizyon ve bilgisayar almaya başlıyor.
Bebeklerin oyuncakları da hayatlarında büyük yer tutuyor. Top boşluk duygusunu, yüksekliği belirtiyor. Konuşan bebek, konuşmayanın yanında çok daha aptal, çünkü birincisi bebeğin tanıdığı kelimeleri tekrarlıyor, ikincisi ise söylemek istediği herşeyi söylemesine yardımcı oluyor. Birçok yetişkin çocuğun okula başlamasıyla birlikte gelişmesinin de başlayacağına inanıyor. Aslında çocuğun gelişimi doğumu ile başlıyor. İlk tecrübeleri gelecekteki hayatlarına yön veriyor. Özellikle de yedikleri yiyecekler, oynadıkları oyunlar. Böylece sevgi gösterilen ve teşvik edilen çocuk daha çabuk öğreniyor. Buna karşın bebeğin geçirdiği travmalar ve stresli ortamlarda bulunması sinir hücrelerini yok ederek kapasitesini azaltıyor.
ÖĞRENMEYE AÇIK BEYİNLER
Yakın zamana kadar yapılan araştırmalar yeni doğmuş bebeklerin beyinlerinin genetik olarak yapılanmış olduğu doğrultusundaydı. Bu tezin hemen arkasından yapılan açıklamalarda ilk çocukluk döneminde edinilen tecrübelerin çarpışma etkisi yaptığı, sinir hücrelerinin ve beyin devrelerinin bağlantılarını belirlediği söyleniyor. Bebeklerin öğrenmeye açık bir beyinle doğdukları ama bunu tek başlarına başaramayacakları belirtiliyor. Altı aylıkken oturabilmek, dokuz ayda anne kelimesini kekelemek, bir yaşına girdiğinde yürümek, bebeğin geçirmesi gereken normal devreler olarak görülüyor. Erken gelişmiş ya da gelişmesi geç kalmış terimleri ise değişken kavramlar için kullanılmalı. Kısaca diğerlerinden daha çabuk yürüyen çocuklar büyüyünce atlet olacak diye birşey yok. Önemli olan erken yaşta egzersiz yapmaya başlamak. Bunu yaparken çocukların oyun oynamaları gerektiğini de unutmamak, birşeyler öğretmek, birşeyler yaptırmak için çocukluklarından çalmamak gerektiğini de unutmamalı.
Çok gülen bir çocuğun büyüyünce, kendinden emin ya da ailesinde konuşkan kişiler bulunan bir çocuğun büyüyünce dile yaşıtlarından çok daha hakim olacağına kesin gözüyle bakılıyor, çünkü kelime haznesinin geniş olması aile içindeki diyaloglara bağlı. Çok konuşan bir annenin çocuğu 20 aylıkken yaşıtlarından 130 kelime daha fazla biliyor. İki yaşına geldiğinde bu oran ikiye katlanıyor. Televizyon ise ilk yıllarda çocuk için yarardan çok zarar getiriyor, gürültüden başka birşey değil. Çocuğun müzik kulağı gelişsin, gürültülerden etkilenmesin diyerek olur olmaz müzik parçalarını da dinletmenin anlamı yok. Dahi bir çocuk yetiştirmek isteyen ailelerin sayısı çok olmasa gerek. Ailelerin çocuklarından beklentilerinin ilk sırasında sağlık geliyor, ikinci olarak dürüst bir çocuk istiyorlar. Agresif, kendine güvensiz, stresli yetişkinlerle dolu bir jenerasyon yetiştirmek istemiyorsak çocuklarımıza daha fazla zaman ayırmalıyız.
Erkeklerin özel soruları
Erkeklerin seks hayatları hakkında bilmek istediğiniz herşey, Fransız androlog Ronald Virag'ın yayınladığı ‘‘Erkeğin Cinsel Organı’’ (Le Sexe de L'homme) adlı kitapta.
İlk ereksiyon hangi yaşlarda oluyor?
Anne rahminde bile ereksiyon görülüyor. Hamileliğin altıncı ve sekizinci aylarında ereksiyona rastlanıyor.
Sert organ aslında oldukça kırılgan değil mi?
Penis sert ve dayanıklı olmasına rağmen kemikten değil kastan yapılmış bir organ. Yani sert bir şekilde davranılırsa, kolaylıkla sakatlanabilir.
Kel erkeklerin daha ateşli sevgililer oldukları doğru mu?
Bu kanının hiçbir bilimsel dayanağı bulunmuyor. Kelliğin testesteron hormonuna bağlı olan keseciklerle ilgili olduğu biliniyor ama bunun cinsel güçle hiçbir ilgisi yok.
Erkek hangi yaşta cinsel gücünün doruğuna erişiyor?
Erkek 18 ve 25 yaşları arasında cinsel gücünün doruğunda sayılabilir, çünkü bu dönemde ereksiyon hem çok iyi hem de çok sık görülüyor. Zevk alma meselesine gelince bu tecrübe ile ilgili bir olay. Yani erkekler 35-45 yaşları arasında ideal sevgili oluyorlar.