Oluşturulma Tarihi: Temmuz 06, 2004 00:00
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan birkaç gün önce İstanbul’da konuşma yapıyor.İmam hatiplerle ilgili üniversiteye giriş düzenlemesinden vazgeçmeleri konusunda şu sözleri söylüyor:‘Toplum ve meslek liselerinde okuyan öğrenci velileri çocuklarının durumuna sahip çıkmadılar. Bunun karşısına dikilenlere toplum gereken cevabı vermedi. Onun için bu adımı atamıyoruz. Toplumun daha duyarlı olmasını beklerdim.’Yine kendi sözlerine göre hükümet bu konuda ‘bedel’ ödemeye hazır değilmiş. Bir başbakan böyle konuşamaz, bu sözleri söyleyemez, toplumu ve öğrenci velilerini şikayet edemez. Onlar kendi çocuklarının durumuna nasıl, hangi yollarla sahip çıkacaktı? Sokaklara dökülerek mi? Vurup kırarak mı?Tek parti hükümetisiniz. Değil yasa geçirmek, anayasa değiştirmek için bile sayınız yeterli. Yapamadığınız iş konusunda suçu başkalarına, hele ‘topluma ve öğrenci velilerine’ atmak devlet adamlığına yakıştı mı? Ayıp olmadı mı?AİHMTürkiye’ye AİHM kavramını bu iktidar getirdi. Yasalarımızda boşluk varsa, AİHM kararlarıyla Türk yargısının kararları çelişirse, Avrupa hukukunun ve onların vereceği kararların geçerli olacağını bu iktidar kabul etti. Son türban davasında bütün umutlarını oraya bağlamışlardı. AİHM bunların lehine karar verecek ve devletin bütün yolları türbana açılacaktı! (Burada hemen belirteyim, kişisel olarak bu hukuk düzenine, bizi Avrupa hukukunun yönetmesine sonuna kadar karşıyım.)Ama uygulamayı AKP getirdi. Kendi düşen ağlamaz. Türban davalarını elin Hıristiyanlarına emanet ettiler! Kendileri kızları ve kadınları bağlattı, bu konuya Hıristiyanların karar vermesini istediler. Bu amaçla AİHM’de davalar açtılar. Her şeyden önce bu davranış küçültücü idi. Başını bağlayan Müslümanlar taaa oralara gidip Türkiye aleyhine dava açıyor, dini bir konuda onların karar vermesini istiyordu. Abdullah Gül’ün eşi bunu yaptı. Merwe Kavakçı bunu yaptı. Eğer AİHM kararı türbancıların lehine çıksaydı bayram edeceklerdi!Aleyhte çıkınca, şimdi veryansın ediyorlar! Vay efendim bu karar ne rezaletmiş, insan haklarına aykırıymış...AİHM’yi tu kaka ilan ettiler. Karar lehte çıksaydı başlarının tacı ilan edilecekti! AKP milletvekili Nevzad Yalçıntaş bakınız dünkü yazısında ne diyor:‘İslam itikadına (inancına) ait ciddi bir konuyu gayrimüslümlerden kurulu bir heyetin önüne nasıl götürüyoruz? Onların ve buradakilerin ekmeğine yağ sürmek yoluna gidiyoruz. Davayı yürüten hukukçular meyhanecinin şahitliğine nasıl temyiz için giderler? Vebali ağırdır. Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım.’Yani temyiz sonucundan da korkuyorlar!Biz burada ‘Yapmayın, etmeyin, kendimizi Avrupa hukukuyla dış güçlerin sömürgesi yaptırmayalım’ diye feryat ederken umurlarında bile değildi. Şimdi güvendikleri dağlara kar yağdı. Umudumuz Avrupa su koyverdi, bizimkiler panikledi! Bu işler böyledir. Kendi düşen ağlamaz. Müslümanlığı bile Avrupa’ya havale edersen, karar verme yetkisini onlara bırakırsan, oralara gidip kendi ülken aleyhine davalar açarsan, sonucuna katlanacaksın.TEOMAN ERELTürk basınından çok temiz, düzgün, onurlu, yurtsever insanlar geldi geçti. Bunlardan biri Teoman Erel’di. Teoman’ı tam l0 yıl önce bugün bir trafik kazasında yitirmiştik. Dikkat ediyorum, basındaki düzgün insanlar hep erken gidiyor. Abdi İpekçi, Turhan Aytul, Çetin Emeç, Uğur Mumcu, İlhami Soysal, Muammer Yaşar Bostancı, Erol Yaşar Türkalp, Örsan Öymen, Ahmet Taner Kışlalı ve daha niceleri...Bazıları kalp krizinden, bazıları kurşunlarla, bombalarla...Bazıları ustamızdı, onlardan çok şey öğrenmiştik. Bazıları dostumuz, arkadaşımızdı. Ölümünün l0. yıldönümünde Teoman Erel’i ve onunla birlikte yitirdiğimiz bütün namuslu gazeteci ustalarımızı ve arkadaşlarımızı saygıyla, rahmetle, özlemle anıyorum. Nur içinde yatsınlar.
button