Bir bankacı parayı video-art’a yatırıyorsa boşuna değildir

Güncelleme Tarihi:

Bir bankacı parayı video-art’a yatırıyorsa boşuna değildir
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 09, 2005 00:00

Saruhan DoÄŸan (38) iyi eÄŸitimli ve meÅŸgul bir bankacı. Galatasaray Lisesi’nden mezun olduktan sonra Ä°stanbul Ãœniversitesi Ä°ktisat Fakültesi’ni bitirdi. London School of Economics’te ekonomi yüksek lisansı yaptı. Åžu anda Finansbank’ın Hazine AraÅŸtırma ve Pazarlama baÅŸkanlığını yürütüyor. Hobisi sanat koleksiyonculuÄŸu. Sıradışı bir koleksiyoner, çünkü elindekilerin üçte ikisi güncel sanat eserlerinden oluÅŸuyor.Henüz Türkiye’de resim alma alışkanlığı dahi geliÅŸmemiÅŸken o parasını enstelasyonlara, video ve dijital baskı eserlere yatırıyor. Video ve dijital eserlerin sanat olup olmadığı tartışmasını oldukça bayat buluyor, önümüzdeki 20 yıl içinde koleksiyonundaki eserlerin oldukça deÄŸerleneceÄŸini düşünüyor. Saruhan DoÄŸan’ı ilk kiÅŸisel sergisini açan genç sanatçı Ansen Atilla’nın Galeri X-ist’teki sergisinde tanıdık. Atilla’nın dört dijital baskı eserini satın almıştı.Saruhan DoÄŸan, bundan yıllar önce Tüyap Kitap Fuarı’na gitmiÅŸti. DolaÅŸtı, birkaç kitap aldı, sonra çıkışa doÄŸru yöneldi. Onu dışarı çıkaracağını sandığı kapı, aslında hayatında yeni bir dönem baÅŸlatacak bir dünyaya açılıyordu. DoÄŸan, kendini sanat fuarında buldu. Yanlışlıkla. Orada bir yaÄŸlıboya tabloya gözü takıldı, çok beÄŸendi, kendi deyimiyle onunla oracıkta ‘aÅŸk yaÅŸadı.’ Alıp eve getirdi. Borsacı DoÄŸan’ın sanatla ilk tanışması böyle oldu. Yanlışlıkla ve tutkuyla.O günden sonra iÅŸler ilerledi tabii. Gördüğü tablolar hakkında daha çok ÅŸey öğrenmek istiyordu. Sanat tarihi kurslarına katıldı. Bir sürü kitap okudu. Yabancı yayınları takip etti. AkÅŸam eve geldiÄŸinde yabancı sanat dergilerinden baÅŸka bir ÅŸey okumaz olmuÅŸtu. Sonra yavaÅŸ yavaÅŸ kendi koleksiyonunu oluÅŸturmaya baÅŸladı. Öyle çok parası olan bir insan deÄŸildi. Her ay aldığı bir maaşı vardı. Ama zaten sanat eseri almak için zengin olmak gerektiÄŸine de inanmıyordu. Ä°lk baÅŸta sadece yaÄŸlıboya eserler alıyordu. Ama sonra koleksiyonunun içeriÄŸi ve sınırları tamamen deÄŸiÅŸti.Ä°KÄ° TEMALI KOLEKSÄ°YONSaruhan DoÄŸan, sanat hakkında okudukça asıl hoÅŸlandığı ve sahip olmak istediÄŸi iÅŸlerin güncel sanat iÅŸleri olduÄŸunu fark etti. Ve sınırlarını taze çizdiÄŸi koleksiyonunu oluÅŸturmaya baÅŸladı. Belki düzenli çalışmaya alışkın bir ekonomist olduÄŸundan, belki de takip ettiÄŸi yabancı yayınlarda gördüğü koleksiyonerlerin eser toplama yöntemini çözdüğünden koleksiyonuna iki baÅŸlık belirledi. ÇaÄŸdaÅŸ Türk sanatçıları ve ÅŸehir-insan iliÅŸkileri. Bu baÅŸlıklara oturan iÅŸler alacaktı. Mesela yabancı sanatçıların ya da bu sınırlar içinde olmayan Türk sanatçıların eserleri olmayacaktı.Dijital ve video sanat eserleri, bugün DoÄŸan’ın 100 parçaya ulaÅŸan koleksiyonunun en büyük bölümünü oluÅŸturuyor. 2002 yılının Aralık ayında, yani yaklaşık 2 yıl önce baÅŸladığı koleksiyonculuk iÅŸinde özellikle genç Türk sanatçıların iÅŸlerini çok sıkı takip ediyor. Sergilerine gidiyor, kataloglarını alıyor, internetten izlerini sürüyor. Ä°lk kiÅŸisel sergisini açan Ansen Atilla ile de böyle tanıştı. Ä°nternette baÅŸka bir genç sanatçıyı araÅŸtırırken. Atilla’nın iÅŸlerine o kadar hayran oldu ki, sergisinden 4 tane dijital baskı satın aldı. ‘Bütçem el verdiÄŸince Ansen’in iÅŸlerini alacağım. Çünkü biliyorum ki 20 sene sonra bir eseri için servet ödemek gerekecek’ diyor. DoÄŸan, koleksiyonuna en son bir de video-art kattı.Saruhan DoÄŸan’ın koleksiyonundaki eserlerin boyutları oldukça büyük. Ama zaten o, onları duvara asmak için almıyor. ÖrneÄŸin videoyu çok büyük bir ekrana yansıtmak gerekiyor. Gerçi ÅŸimdilik evinde öyle bir duvarı yok. Depo gibi kullandığı bir odada saklıyor eserleri.Saruhan DoÄŸan, koleksiyonu ve aldığı sanat eserleri açısından sıradışı bir insan olduÄŸunun farkında. ÖrneÄŸin, koleksiyonunu sanatla ilgisi olmayan bir insana gösterse onun hafiften sıyırdığını, parasını çöpe attığını düşünebilir. Ama o yaptığı iÅŸten çok emin. Çünkü sanatın merkezi Londra ve New York’ta video-art’ın, dijital baskı eserlerin sanat olup olmadığı artık tartışılmıyor. Dünya bu merkezleri izliyor. Dolayısıyla ona göre Türkiye’de de bu tartışmalar bitecek. PARAM BOÅžA GÄ°TMÄ°YOR‘İnsanlar bu resim salonda çok güzel durur, koltuÄŸa da rengi ne kadar uyar, gibi bir mantıkla resim almaya çıkabilir. Bugün güncel sanatta güzellik kavramına hiç yer yok. Yani eÄŸer tabloyu büyüklüğü, renkleri, hoÅŸ bir manzara içeriyor olması gibi sebeplerle alıyorsanız, hemen orada durun. Yanlış bir iÅŸ yapıyorsunuz. Modern sanat hoÅŸlukla, dekorasyonla ilgili bir ÅŸey deÄŸil’ diyor.Ä°ÅŸin bir de finansal yönü var elbette. Saruhan DoÄŸan, güncel sanat eserlerine azımsanmayacak paralar yatırıyor. Acaba parasını çöpe mi atıyor? DoÄŸan kendinden emin cevap veriyor: ‘Ben bir bankacıyım, hazineciyim. Ä°ÅŸim faiz, devalüasyon, bonoyu takip etmek. Paramın çok büyük kısmını sanat eserlerine ayırıyorum. Tabii bunun birinci sebebi sanat aÅŸkı, ama paramın boÅŸa gitmediÄŸine de çok eminim. Hata yapmayacak kadar iyi biliyorum piyasayı.’KOLEKSÄ°YONDA NELER VAR?Saruhan DoÄŸan’ın koleksiyonuna kattığı ilk iÅŸ bir Köln forması. Eser şöyle: Sanatçı Volga Kantürk sırtındaki formaya ismini yazmış. Forma 22 numara çünkü bu iÅŸi yaptığında 22 yaşındaymış. DoÄŸan, evine temizliÄŸe gelen kadın kirli zannedip makineye atmasın diye eseri dolabına asıyor. Koleksiyona en son eklenen eser ise oldukça cesur (üstte). O kadar ki DoÄŸan, ailesi evine misafirliÄŸe gelince rahatsız olur, utanır diye duvarına asamıyor. Ä°ÅŸ, Almanya’da yaÅŸayan sanatçı Canan Åženol’a ait. Adı Pembe Düşler. Sado-mazo fantezileri olan Barbie ve Ken çiftinin resimlerinden oluÅŸuyor.KOPYA EDÄ°LMELERÄ° Ä°MKANSIZSaruhan DoÄŸan’ın ÅŸu sıralar en çok ilgi gösterdiÄŸi eserler genç sanatçı Ansen Atilla’nın (25) dijital baskı fotoÄŸrafları. Eserlere ne kadar ücret ödediÄŸini açıklamak istemiyor. Ama insan ister istemez bir güncel sanat koleksiyonerinin, para verdiÄŸi eserlerin kopya edilmemesini nasıl baÅŸardığını soruyor. Video-art eseri satın alan kiÅŸiye bilgisayar belleÄŸindeki ana kopya, DVD formatında veriliyor. Orijinal ise imha ediliyor. Sanatçıda, katalogda kullanmak üzere eserin çok düşük çözünürlüklü bir kopyası kalıyor sadece. Dijital baskı eserlerin de kopya edilmeleri imkansız. Baskı için sadece sanatçının bildiÄŸi ÅŸifreyi vermek gerekiyor. Yani eseri satın alan kiÅŸi bunu asla çoÄŸaltamıyor. Sanatçı da eseri sattıktan sonra video-art’ta olduÄŸu gibi orijinalini bilgisayarından siliyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!