Bir annenin bankadaki paraları

Güncelleme Tarihi:

Bir annenin bankadaki paraları
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 09, 2004 00:00

40-45 yaşlarında bir anne, yanındaki erkek çocuğu ile birlikte odama girdi; - Abi, benim bir sorunum var, onu ancak sen halledermişsin!- Hayrola, nedir o sorun?- Bankada 40 milyar lira kadar param var. Bundan aldığım faizi, kocama bildirecekmişim. O da, faizi kendi geliri ile birlikte beyan edip, vergi ödeyecekmiş.- Evet, öyle olması gerekiyor.- Abi, gözünü seveyim öyle olmasın. Benim adamın bu paradan haberi yok. Öğrenirse, elimden alır. Ben bu parayı, 20 yıldır dişimden tırnağımdan, mutfak masraflarından artırarak biriktirdim. Hem parayı elimden alır, hem de yıllardır işe giderken ‘Evde para yok, para bırak’ dediğim için, bana kızar. Belki de beni boşar!.. Sen benim adamı bilmezsin, bugün ölsem hemen evlenir. Biriktirdiğim para, bu oğlanın geleceği için... Abi öğrendim, vergi kanunlarını sen yazıyormuşsun, bana yardım et. Ben vergiyi ödeyeyim ama bankadaki paradan kocamın haberi olmasın!..- Bir yanlışlık olacak, ben vergi kanunlarını açıklayan ve yorumlayan kitaplar yazıyorum ama kanunları yazmak başka bir şey. Kanunlar Meclis’ten çıkıyor...- Abi, ben sağlam yerden öğrendim, kanunları sen yazıyormuşsun. Ya bu kanunu düzelt ya da parayı kaptırmamak için kocamdan boşanacağım!..Yıllar önce yaşadığım bu olayda, kadıncağıza, ne söylediysem dinlemedi ve ‘boşanırsam bu çocuğa yazık olur’ diyerek gitti...İLGİNÇ BİR GELİŞMEBu konuşmadan iki gün sonra, ATV’de, o dönemin Maliye Bakanı’nın da katılacağı ‘Siyaset Meydanı’ programında, yeni çıkacak vergi kanunlarını tartışacaktık. Program öncesi, çay içerken, birden o kadını hatırladım ve Maliye Bakanı’na dönerek; - Sayın Bakanım, yeni vergi kanunlarının, karı-koca kavgasını ve boşanmaları artıracağı söyleniyor.- O da nereden çıktı Hocam? Biz Medeni Kanunu değil, vergi kanunlarını değiştiriyoruz.- Efendim, bankalarda kocasından habersiz mevduatı olan kadınlar varmış. Aile reisi beyanı nedeniyle, kadınların bu mevduatlarından aldıkları faizi, kocalarına bildirmeleri, onların da ‘aile reisi’ olarak beyan edip, vergi ödemeleri gerekiyor. Kadınlar da bu parayı kocalarının bilmesini istemiyor. Bilirse, karı-koca kavgalarının artacağı ve kocalarının parayı ellerinden alacağı söyleniyor. Kadınlardan bazıları, parayı kurtarmak için, boşanacaklarını bile söylüyorlar.Maliye Bakanı birkaç saniye düşündükten sonra kararını verdi: - Evet, kadınlar haklı. Bu hassas bir konu. Bizim karı-koca kavgası yaratmak ya da boşanmalara neden olmak gibi bir düşüncemiz asla olamaz. Hemen düzeltelim.Ardından, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda olaya müdahale edildi ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 93. maddesinde yeralan ‘Aile Reisi Beyanı’ kaldırıldı. O günden bu yana, yani 6 yıldır kadınların gelirlerinden, kocalarının haberi olmuyor. Kadınlar, vergiye tabi gelirlerini, ayrıca beyan edebiliyorlar.Aile reisi beyanı kaldırıldıktan birkaç gün sonra o kadın yine geldi; - Abi, ben biliyordum kanunları senin yazdığını...diyerek, teşekkür edip gitti...Anne yüreğiKÜÇÜK bir kasabada birlikte yaşayan ana oğulun, mütevazı ama huzurlu bir dünyaları varmış...Evlilik çağına gelen delikanlı, bir gün nasıl olmuşsa olmuş ve gönlünü kasabanın en güzel kızına kaptırmış. Kız çok güzelmiş ama iç dünyası için aynı şeyi söylemek mümkün değilmiş.Delikanlının, aylar süren kovalaması ve ısrarları sonucu, kız evliliğe yanaşmış. Evlenmeye karar vermişler. Ancak kız ‘evlenmek için bir şartım var’ diyerek, delikanlıdan annesinin yüreğini, kendisine getirmesini istemiş.Delikanlı bu istek üzerine günlerce düşünmüş, düşünmüş... Uykusuz ve bunalımlı geceler geçirmiş, sonunda kıza olan aşkı, çok ağır bastığı için, isteğini yerine getirmeye karar vermiş.Annesine acı çektirmek de istemeyen delikanlı, bunu nasıl gerçekleştireceğini de planlamış ve bir gece annesini uyurken öldürüp, yüreğini alarak, sevgilisine doğru koşmaya başlamış. Koşarken, ayağı bir taşa takılıp düşmüş ve düşünce de annesinin yüreği, delikanlının elinden fırlayıp kaldırıma düşmüş.Delikanlı, düşmenin acısıyla dizini tutup kıvranırken, birden annesinin yüreğinden gelen bir ses;‘Bir yerin acıdı mı yavrum?’ demiş.Issız adadaki oğlanISSIZ bir adada iki insan varmış. Birinin boyu diğerinin boyunun yarısı kadarmış. Bu iki insandan, küçük olanı, büyük olanın oğluymuş. Ancak, büyük olanı küçük olanın babası değilmiş. Acaba nesiymiş? Yanıt : Tabii ki annesiymiş...Annemden neler öğrendim?Bilgeliği öğrendim: ‘Benim yaşıma gel de anlarsın o zaman...’Sabırlı olmayı öğrendim: ‘Baban eve gelsin, sen görürsün...’Hayatın çelişkilerle dolu olduğunu öğrendim: ‘Kapa çeneni ve çorbanı iç!..’Dayanıklı olmayı öğrendim: ‘O ıspanak bitene kadar sofradan kalkmak yok!..’Abartmayı öğrendim: ‘Sana 500 bin defa söyledim kirli ayakkabılarınla içeri yürüme diye!..’Davranış psikolojisi öğrendim: ‘Babana çekeceğine biraz bana çekseydin n’olurdu...’Diyalog kurmayı öğrendim:- Sana bir şey sorduğumda cevap ver!..- Ne söyleyeyim anne?...- Sus! Bana cevap verme!.. Genetik bilgileri öğrendim: ‘Sen de o lanet olası babana çektin!..’(Teşekkürler Canan Perdahlı)Kadın olmanın 10 avantajıÖmrünüzün 2 bin 600 saatini, tıraş olarak harcamıyorsunuz.Hem duygularınız var, hem de bunlar hakkında konuşabiliyorsunuz.30’undan sonra, tepenizdeki saçlar dökülmeye başlamıyor.Çocuğunuzun, sizden olmadığına ilişkin bir korkuya kapılmanıza gerek yok.Otomobilin lastiğini değiştirmeyi bilmek zorunda değilsiniz.İstatistikleri göre, kocanızdan 7 yıl daha fazla yaşayacaksınız.Sinemada gözyaşlarına boğuldunuz diye utanmanıza gerek yok.Aylık giderlerinizin bir bölümünü erotik dergilere ayırmak zorunda değilsiniz.Askere gitmek gibi bir zorunluluğunuz yok.Biraz futbolla ilgilenmeniz, bütün erkeklerin kalbini fethetmenize yeterli.(Teşekkürler Betül Erem)Günün sözüAnnelerde kırık parçaları yapıştıran, sihirli bir tutkal vardır.Pam Brown
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!