Bir alana bir bedava

Hey Girl dergisi, genç kızların sevgilileri Alp Kırşan, Oğuzhan Yıldız, İstanbul Attack Timur, Serkan Şenalp ve Berksan’la hem giyim kuşam tercihlerini konuştu hem de onları spor ve klasik kıyafetleriyle görüntüledi.

ALP KIRŞAN

Keyifler yerinde mi?

- Evet, gayet iyi. Yeni yayın döneminde, yani ocak sonu gibi bir diziye başlıyorum. Kalabalık bir kadro, bir aile hikáyesi.

Asıl konumuz moda, biliyorsun. Günümüz modasını nasıl buluyorsun?

- Çok güzel bence. Bugünün modası, özellikle kızlar açısından pek çok dönemin modasından daha seksi geliyor bana. Erkeklerde de rahatlık ve modern çizgiler çok belli. Bu benim tarzıma çok uygun.

Senin tarzın nasıl?

- Ne bulursa giyen bir adamım, ama kendimle özdeşleştirdiğim tarz Justin Timberlake’in kliplerinde giydiği kıyafetlere benzer şeyler diyebilirim.

Bugüne kadar giydiğin en absürd kıyafet neydi?

- Giydiğim değil, ama aldığım bir teklif var. Paris’te bir defile vardı. Ne giyeceğim diye sorduğumda ’Ten rengi transparan bir body, önünde ve arkasında incir yaprağı var’ dediler. Bu mesajı verebilecek bir ton adam var, bana kalmasın diye düşündüm. Çünkü benim vücudum muhteşem değil, bana slip mayo giydirdikleri zaman defilelerde, çok gülüyorum. İskeletor’a mayo giydirmek gibi bir şey bu.

Nasıl gidiyor, neler yapıyorsun Berksan?

- İyiyim. Yeni albüm temmuzda çıktı. Bir ay önce ikinci klibimizi "Yalancı Yaz" şarkısına çektik. Benim de bugüne kadar çektiğim en güzel klip oldu. Konserler de devam ediyor bu arada.

Modayı takip ediyor musun?

- Takip etmek istemesem de etmek zorundayım. Ama alışverişi çok seviyorum. Aslında giyim kuşam konusunda benim çok yeteneksiz olduğumu söylüyorlar, bu yüzden sahne kostümlerim için hep başkalarından destek aldım şimdiye kadar. Hatice Gökçe, Cemil İpekçi gibi modacılarla çalıştım. Ama bundan sonra böyle olmayacak içimden geldiği gibi takılmak istiyorum.

Günlük hayatında ne tarz şeyler giymeyi seviyorsun?

- Biraz salaş, teenage kıyafetler giymeyi seviyorum. Yolda yürürken pantolonumun eve benimle birlikte bir kilo toz getirmesinden hoşlanırım. Üzerimden dökülen şeylerin içinde kendimi daha rahat hissediyorum.

Çılgınlığın sınırını ne kadar zorlayabilirsin?

- "Çılgınım, her şeyi giyerim" diyorsan, bu aptalca olur, çünkü kontrolsüz güç, güç değildir. Yani ben de çılgınlığı severim ama bu sevilip beğenilecek ölçülerde yapılmalı. Sonrasında pişmanlık duymamalısın.

Sana "Süpermen olacaksın" deseler, taytı giyer miydin?

- Zıplardım sevinçten, ama tayt beni biraz kasar tabii. Büyük konuşmak da istemiyorum, belli olmaz, belki giyebilirim. Günlük hayatımda tercih ettiğim bir kıyafet değil ama.

Kız arkadaşınla bir kostüm balosuna gidiyorsun diyelim? Ne giyersiniz?

- Ben hamburger ekmeği olurdum, onu da köftesi yapardım:) Ayrı ayrıyken hiç tadımız olmazdı.

Bu aralar neler yapıyorsun Timur?

- "İstanbul Geceleri"ni yaptık. Yurtdışı ağırlıklı konserler verdik. İstanbul Attack’la Akıllı TV’de "Rapimi Dinle" isminde bir program yapıyoruz.

Hiphop modasını takip ediyor musun?

- Hiphop’un modası yok aslında. Hatta kökünde şu yatıyor: İnsanlar, zamanında çok fakir oldukları için hep ailedeki büyüklerin eskilerini giyiyorlarmış. Hiphop’taki bol anlayışı da işte buradan geliyor.

Kendini en rahat hissettiğin kıyafetin neler?

- Ben kendimi her koşulda rahat hissederim aslında. Takım elbise giyince de, eşofmanla da, kendimi o kıyafetin ruh haline transfer edebildiğimi düşünüyorum.

Eğer bir modacı olsaydın, kendine nasıl bir kıyafet tasarlardın?

- Kadifeden bir eşofman takımı dikerdim kendime.

Giyim kuşam konusunda çılgınlığın sınırını ne kadar zorlarsın?

- Gece dışarı çıkarken üzerime kürk giyerim.

Kadınlar depresyona girince hemen saçlarıyla oynarlar. Sence bunun sebebi nedir?

- Saç, insanın karakterini çok değiştiriyor. Kadınlar da geçmişlerini ve yaşadıklarını unutmak için yapıyorlar.

Erkek modası hakkında neler düşünüyorsun? Senin tercihlerin neler?

- Erkek modası kadınsılığa doğru gidiyor. Giydiğim şeylerin erkeksi ve rahat olmasını isterim. Özellikle siyaha bayılırım. Alışveriş yaparken takıntılarım da yoktur.

Diyelim ki sen modacısın, kendine bir kıyafet tasarlıyorsun. Bu, ne olurdu?

- 1920-30’lar zamanı gangsterlerin giydiği kıyafetler var ya, onlardan tasarlardım kendime.

James Dean gibi mi?

- Jemas Dean mi dedin? Telefonumu göstereyim hemen.(Telefonunun ekran koruyucusunda James Dean var. Onun tarzını çok severim. Garip bir erkeksilik vardı onda.

Çılgınlığın sınırlarını ne kadar zorlarsın?

- Zorlamam, ne gerek var ki! Çok fazla çılgınlığım yok. Vücudumu iyi tanıyan bir adamım üstelik, neyi açıp neyi kapatacağımı çok iyi bilirim.

Depresyona girdiğinde, aşk acısı yaşadığında saçınla oynar mısın?

- Yok, ben o zaman cep telefonumu, arabamı veya kıyafetlerimi değiştiririm. Sevgilimle beraberken hep o telefonla konuşmuşumdur ya da arabama binmiştir.

Bu aralar neler yapıyorsun?

- İki aydır Selin Altay’la birlikte Snek TV’de "Link" isminde bir program hazırlayıp sunuyorum. Bizimle hayata bağlanıyorlar. Müzik, kültür sanat ve hayata dair her şey var programda. Bunun dışında "Selena" hálá devam ediyor. İkinci sezona girdik, 52 bölüm oldu dile kolay.

Modayı takip ediyor musun?

- Yok. Çok sabit fikirliyim ben. Kendimce kombinler yapıyorum, ama trend neymiş diye hiç bakmıyorum. Siyah, beyaz, lacivert, yeşil ve kırmızı giyiyorum ağırlıklı olarak. Hepsi bu!

Giyim kuşam konusunda çılgınlığın sınırını ne kadar zorlarsın?

- Mantık sınırları dahilinde her şeyi yapabilirim.

Saçlarınla aran nasıl, uğraşır mısın onlarla?

- Çocukken çok uğraşırdım saçlarımla, ama sonra baktım bu kadar jöleyle bu saçlar gider. Artık ellemiyorum. Kadınlar gerçekten sevgili değiştirince, saçlarını da değiştiriyorlar. Kendilerinde büyük bir değişim olduğunu düşünüyorlar, ama aslında  bir şey değişmiyor.

En sevdiğin süper kahraman kostümü hangisi?

- Ben Örümcek Adam severim, ama o kıyafetin içinde kendimi düşünemiyorum, çünkü ona takviyeli vücut kıyafetleri giydirdikleri için şık duruyor, ama bende o kadar hoş durmayabilir.