Ayşe Şule BİLGİÇ
Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2005 00:00
İşte Rüzgarın Kızı okuyucuları budur! Geçen haftaki sitemimi haklı görmüş olmalısınız ki bu hafta elektronik posta adresim kışın motora binmekle ilgili yazdıklarınızla doldu. İşte sizin için içlerinden özenle seçtiklerim. Hadi daha hala aranızda sadece okuyanlar var. Rica ederim pamuk eller klavyeye... Adres belli, ‘ruzgarinkizi@hurriyet.com.tr’...
Aslında ikisi de birbirinden çok farklı değil, sonuçta her iki grup da motorla haşır neşir olmuş kişiler. Aslında zamanında yaz/kış sezonunda sürekli motora binen biri olarak artık tamamıyla (sizin tabirinizle) ‘tatlı su motorcusu’ oldum. Lakin bundan da gayet memnunum. Bundan 15 yıl önce sürekli karda çamurda dolaşan, o kuru soğuk havayı soluyan, bazen de çamur içinde bocalayan ve bunun sonucunda bronşit olup yataklara düşen, zaman zaman motoru kaydırıp sağını solunu kıran biri olarak, zamanla yaş da ilerleyince artık eskisi gibi soğuk havalarda motora binmiyorum. Binmek de içimden gelmiyor, fakat yaz sezonun gelmesini de dört gözle bekliyorum. Tabii kışın sizlerin tabiriyle motorumla vedalaşıp havada güneşi görünce brandalarını söküp eski dostumla buluşup özlem gideriyorum. Birbirimize sarılıp dertleşiyoruz, hatta canım sıkılınca onu öpüp kokluyorum. Soğuk kış havalarında ağlamasına dayanamam yoksa.
‘MANYAK’ DİYECEKLER
Kışın kendine has zorlukları herkesçe malum zaten, başta soğuk hava (kıyafetin yoksa yandın) motorunu da kışa hazırlayacaksın ki sonra problem yaşama, lastiklerin kış lastiği olacak yoksa kayar düşersin. Unutmayacaksın kışın diğer sürücüler seni eskisi gibi kıskanarak süzmeyecekler, yanından meraklı bakan gözlerle geçmeyecekler. Ya ne yapacaklar? Senin yanından geçerken sana su sıçratıp ıslatmaya seni yoldan çıkarmaya gayret edecekler, gülmek isteyecekler, sana ‘manyak’ diyecekler ve sen bunlardan korunmayı ve sakınmayı bileceksin.
Haa artık ben kışın motora binmeyi sevmiyorum. Hasta olmak, diğer sürücülerden kaçmak çamur ve yağmurla uğraşmak istemiyorum, ya ne istiyorum güneşli bir havada motoruma atlayıp şehir şehir dolaşıp, o heyecanı üşüyerek değil içime sinerek yaşamak istiyorum. Bir şehre gittiğimde çocukların yanıma toplaşıp ‘Ağabey kaç yapıyor’ demesini, güneşin altında elimde bir bardak çayla keyif alarak duymak istiyorum. Harbi motorcular yine kışın binsinler motorlarına, ama bu ayrımı yapmadan önce çoğu tatlı su motorcusu dediklerinizin aslında eski bir (yine sizin deyiminizle) ‘harbi motorcu’ olduklarını unutmayalım. Sizlerin yaşı genç olduğu için bir şeyleri götürüyorsunuz. Ama bizler eskisi gibi öyle çok hareketli değiliz, ancak yazları kemiklerimiz ısındığı zaman rahat binebiliyoruz.
Kaya UYSAL
RK: Biraz alıngan davranmışsın vallaha. Ben de seninle aynı duygular içerisindeyim. Motosikleti seven herkesin gönlümde diğerlerinden farklı bir yeri vardır. Kullanması bile gerekmez, sevsin yeter. ‘Tatlı su motorcusu’ ve ‘harbi motorcu’ deyimleri, tamamen olaya bir tat katmak, kendi aramızda tatlı bir tebessüm yaratmak amaçlıdır. Çok rica ederim. Motorcu motorcudur. Gerisi bizim aramızdaki hoşluklardır. Yaş çoğaldıkça alınganlık da artıyor galiba? Ben de binmek istiyorumEvet, kışında motora binilir yeter ki yağmur yağmasın. Bunu söyleyen benim eşim. Kanuni scooter’imiz var. Eşim işe onunla gidip geliyor; yağmurlu havalarda bile ‘Diner herhalde’ deyip yine motora biner. Çünkü ‘Otobüsle gidip o akşam trafiğini mi çekeceğim, kek miyim ben?’ diyor. Ve haklı da... Motora binen bir insan için
trafik o kadar sıkıcı geliyor ki, sadece arada bir onunla motora bindiğim halde ben bile anlıyorum. O yüzden kışın bile motora binilir yeter ki yağmur yağmasın. Ben de scooter istiyorum Eşim ‘İyi olur’ diyor ama ‘Ne kadar zor biliyor musun?’ diye de ekliyor ve benim motor kullanmak gibi bir hevesim kalmıyor. Ben kullanmak istiyorum, eşime söyler misin buradan lütfen.
Aslıhan GÜNEŞ
RK: Öhö öhö... Sevgili eş, rica ederim yani. Aslıhan’ın motora binme hevesini senden iyi kim anlayabilir ki?Tahta eksik
Evet, bence kışın motora binmeyenin kafasında bir tahta eksiktir! Yamaha Fazer FZ 6 kullanıyorum senin gibi... Benim 1 sene içinde tamamen 24 saat hiç motorumun üstünü açmadığım taş çatlasa 10 gün vardır. Onlar da kara kış diye tabir ettiğimiz, yerlerde 1 metre kar olan günler. Onlarda bile çıkardım bir KTM’im olsaydı:))
Neler hissediyorum kışın motora binerken? Valla, tabii ki yaz binişleri kadar zevk almıyorum. Biraz da üşüyorum ve pisleniyorum, ama hayatta kışın binmekten vazgeçmem. Otomobilimiz yok, ama olsa bile ona dokunmam yaz kış! Kurye motorları benim motorun yanında kış aylarında ‘temiz’ kalıyor bile denebilir. Benim için motor artık hobi olmaktan çıkmış bulunuyor. Yani ben motoru artık bir vasıta, gereç, ihtiyaç olarak kullanıyorum. Nasıl
yemek ve su içmek insan için bir ihtiyaç ise benim için motor da öyle oldu artık.
Erkut GÜRÜN Kışın motosiklet mi? Asla!
Kuru havalarda, görüşün ve yol koşullarının iyi ve emniyetli olduğu zamanlarda binilebilir. Çünkü, ben her yıl otomobilimde bile en az 2 lastiğimi yarmaktayım! Yolların bu kadar perişan olduğu bir ülkeyiz... Yağışlı havalarda öndeki araçlar tekerlerinden su değil, çamurlu su atmaktalar ve otomobillerde bunu savuşturacak silecekler var, ama kasklarda ise bu güzide sistem henüz mevcut değil! Ülkemizin karayollarında, KIŞ AYLARINDA MOTOSİKLET ASLA KULLANILMAMALIDIR!
Dileyenler ayı, çakal, kurt, sevimli tilki vb. vahşi hayvanların bolca bulunduğu açık orman ve tabiat alanlarında diledikleri gibi kros yapabilirler. Zira bu, kıyasla çok daha az tehlikelidir. Binen motosiklet sevdalısı insanlar için dileğim; ‘Tanrı yardımcınız olsun. Kaza beladan uzak tutsun...’ Motosiklet sevgim pek de engindir, ‘tatlı su motorcusuyum’ demeye dilim varmıyor, ama ülkemin anlatılan koşulları beni bu şekilde tanımlamanıza itiyor. Bir de iş gereği spor kıyafet giymeme konusu var.
Atilla
RK: Hep iyi ve sağlıklı bir motor sevdalısı olmak istiyorsanız bu konuda tam donanımlı olun, kendinizi ve çevrenizi bilinçlendirin diyoruz. Ayrıca cehaletin, bilinçsizliğin, yol koşullarının vs. getirdiği tehlikeler kışın biraz daha hassaslaşmakla birlikte dört mevsim mevcut ülkemizde. Bu durumda ise yaz-kış hiçbir zaman motora binmemek ve toplumu olduğu gibi kabul edip kabuklarımıza çekilmek, bir şeyleri değiştirmek için mücadele etmemek gerekir. Bu da bizim gibi damarlarında kanın hasını taşıyan bir gençliğe hiç yakışmaz. Her koşulda binerim
Mayıs başı gibi bir Piaggio X8-200 maxi scooter aldım ve tüm yaz (hatta kış) kullanmaktayım. Bu geçen süre zarfında 9 bin 500 kilometre yol yaptım ki 7 ay gibi bir sürede gördüğünüz gibi oldukça fazla. Evet, yazın herkes gibi ben de büyük bir memnuniyetle ve keyifle motorumu kullandım. Ancak günler aylar birbirini izledi ve malum kış mevsimine, soğuk kış günlerine geldik. Yaz sonuna doğru uğradığım motorcum ‘Sen bu gidişle kışın da motordan inmezsin’ dediğinde, ben ‘Yok o kadar da değil, kapatırım brandasını bahara kadar açmam’ demiştim. Ancak sonradan bu alışkanlığın öyle çabuk bırakılamayacağını, kenara köşeye saklayıp bir müddet sonra tekrar kullanmaya çıkarılmayacağını anladım ve karar verdim ve ‘Ben de kışın motor kullanacağım’ dedim.
Ancak maxi scooter cinsi motorları kışın sert koşullarında caddelerde pek sık göremeyiz. Genelde kış mevsimi için kuryelerden arta kalan zamanlarda ‘baba’ tabir edilen enduroları görürüz. Maxi sooter ile bir kış nasıl geçer, neler giyilir, nasıl kullanılır motor gibi noktalara zor ve kolay kısımlarına değinmek istiyorum.
GİYSİLER ÇOK ÖNEMLİ
Öncelikte motorun kış bakımlarını ve gerekli ayarları yaptırdım. Ardından giyim işine geldi ki iş, en zorlarından biri de bu oldu benim için. Zaten hali hazırda olan kaskım, montum, dizliğimin ve belliğimin yanı sıra ekstra alışverişler yapmak zorunda kaldım.
FARLARA DİKKAT
Kışın motor kullanmakta en zorlandığım noktalar yağmur ve çok soğuk esen ayaz oldu diyebilirim. Bunların dışında bir de elbiseleri giyip çıkarmak beni en çok zorlayan konu oldu. En az 20 dakikalık bir hazırlık gerekiyor. Daha çok giyinirken yaşadığım bu sıkıntıyı motora bindiğimde anlıyorum ve unutuyorum çünkü yola çıkmamla ne yağmur ne soğuk hissetmiyorum. Kışın motor kullanmanın verdiği mutluluk ve avantajları ise bambaşka. Trafik yine yok, zaman kaybı yine yok, park sorunu yine yok, yol parası benzin parası yine yok ve bunların dışında kendinizi farklı hissetmek, macera ruhu, yağmur çamur demeden o keyfe varmak tarif edilemez mutluluklardan benim için. ‘Bir motor kullanıcısı hangi şartta olursa olsun motorunu kullanabilmeli, yeter ki istesin, yeter ki motor kullanmayı sevsin ve gerekli koşulları yerine getirsin‘ diyorum.
Ozan SÜNER
RK: Kışın motosiklete binmek her zamankinden daha zor. Diğer sürücüler, zorlaşan görüş mesafesi, görünürlüğün iyice yok olması, yol koşullarının zorlukları vs... Bu zorlukları da tölere edebilecek donanıma sahip olmadan kışın motora binmeyin.