Oluşturulma Tarihi: Şubat 06, 2005 00:50
Dünyanın en zengin adamı Bill Gates buradaydı geçen hafta. Pazar günü 4 saatliğine geldi. Zaman azdı gerçi ama programına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile özel bir görüşme, 20 kişilik bir heyetle toplantı, 300 kişiye verdiği bir konferans sığdırdı, önceden belirlenen saatten dakika şaşmadan geldiği gibi ayrıldı.
Gates’in Türkiye ziyareti fikri, Münci İnci’nin başında olduğu İmedya’ya aitti. Başbakan Erdoğan’a böyle bir projeden bahsedip onay aldıktan sonra bütün organizasyonu yürüten imedya.com oldu. Ben de tam bu sırada devreye girdim. Gates ile Başbakan’ın buluşmalarından sonra katılacakları konferans için moderatör gerekiyordu. Münci İnci, bu görevi bana verdi. İşte başından sonuna o 4 saatin hikayesi...
ÖZEL UÇAKLA İNDİ
Bill Gates, Esenboğa Havalimanı’na Microsoft MEA (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) sorumlusu Emre Berkin ile beraber özel uçağıyla geldi. İniş saati 15.50 civarıydı. Onları havaalanında Microsoft Türkiye’nin Genel Müdürü Çağlayan Arkan karşıladı. Arkasından beraberce Başbakanlık Konutu’na geçtiler.
KİMSE PASTA ATMADI
Güne genel olarak Batı ülkelerinde Bill Gates’in başına gelen, globalleşme karşıtlarının gösteri yapıp yapmayacağı endişesi ile başlandı. Hatta benim Bill Gates ile sahnede olacağımı bilen insanlar, fırlayacak pastalara karşı beni uyarıp durdular. Şimdiden söyleyeyim, ne havaalanında ne de konuşma yaptığı salonda herhangi bir protesto oldu!
MUHABBET DOLU SOHBET
Konutta Gates’i Başbakan bizzat karşıladı. Ardından 16.25’te özel görüşme odasına aldı. Kendisine Türk kahvesi ikram edildi. Daha sonra Gates’in Türk kahvesini çok beğendiğini öğrendik. Ayrıca özel görüşmeleri de son derece sıcak geçmiş, öyle ki Hilton Oteli’ndeki konuşmasında Başbakan bunu ‘muhabbet dolu’ bir görüşme olarak anlattı. Başbakan’ın konuşmasını çeviri kulaklıklarından dinleyen Bill Gates de, Başbakan ‘muhabbet dolu’ dedikten sonra sıcak bir gülümsemeyle başını sallayarak durumu onayladı.
YUVARLAK MASADAKİLER
15 dakika süren özel görüşmeden sonra Konut’taki yuvarlak masa toplantısı olarak adlandırılan heyetler arası toplantıya geçildi. Yemeğe aralarında bakanlar Binali Yıldırım, Ali Coşkun, Hüseyin Çelik, Abdüllatif Şener, başbakan danışmanları Reha Denemeç, Nabi Avcı, Egemen Bağış, iş dünyasından Güler Sabancı, Ali
Koç, Ferit Şahenk, Ahmet Nazif Zorlu, Cahit Paksoy, Münci İnci, Türk Telekom Genel Müdürü Mehmet Ekinalan’ın da bulunduğu 20 kadar kişi katıldı. Yemekte en çok söz alanlar Sabancı, Koç, Şahenk, Binali Yıldırım ve Hüseyin Çelik’ti. Güler Sabancı, gruplarına ait üniversitelerden söz ederken Bill Gates etkilendi. Başbakan bunun üzerine Koç Grubu’nun da üniversiteleri olduğunu hatırlatarak Türkiye’nin iki önemli grubu arasındaki dengeyi kolladığının sinyalini verdi.
KONFERANSA GELENLER
Yemeğin ardından ‘Şimdi Bilişim Zamanı’ konulu konferansın verileceği Ankara Hilton Oteli’ne geçildi. Otelde üç ayrı güvenlik birimi çalıştı: Başbakanlık elemanları, otelin güvenliği ve Microsoft’un özel güvenliği. Bunun dışında sivil polisler de etrafta kuş uçurtmuyordu. Konferansı 300’e yakın bürokrat, politikacı, asker, işadamı ve gazeteci izledi. Ve sanat dünyasından tek sürpriz isim Mustafa Erdoğan...
BAŞBAKAN ERDOĞAN
Salona ilk önce Başbakan Erdoğan girdi. Ardından Bill Gates... Herkes yerini alınca da sıra bana geldi. Önce Erdoğan’ı davet ettim sahneye. Konuşmasını yaparken hemen arkasındaydım. Öyle bir konuşma yaptı ki, benim diyen bilişimci konuya bu kadar hakim olur. Belli ki çok iyi çalışmıştı. E-devlet, işgücü, eğitimde teknoloji kullanımı her şeye sırayla değindi. Erdoğan konuşurken ben bir yandan salona bakıyordum. Bill Gates, her söylediğine başını sallayarak katılıyordu. Bu arada dikkat ettim. Başbakan dışarıdan hiç hissedilmese de aslında çok heyecanlıydı.
VE BILL GATES
Onun için dünyanın en güçlü adamı diyorlar. Tüm zamanların en zengin adamı. Ancak en güçlü insanı olmasının nedeni aslında bunlar değil. 19 yaşında kurduğu tüm dünyayı bir iletişim ağıyla birleştirme hayalini gerçekleştirmiş, globalizmin anlamını geliştirmiş, tüm evlerin, şirketlerin içine girmiş, dünya bilgilerinin gizli ya da açık sahibi olmuş birinin gücü bu.
Türkiye’ye karşı özel bir ilgisi olduğu, geldiğindeki özel konuşmaları sırasında anlaşılıyordu. Türkiye ile ilgili her şeyin farkında. AB meselesi, Kürt meselesi, ekonomik durum. Hepsiyle ilgili bilgi ve merak sahibi.
Gates’in Türkiye’ye verdiği önemin başlıca nedenlerinden birinin eğitim seviyemiz olduğunu öğreniyorum. Zaten gerek konutta, gerekse de yuvarlak masa toplantısında kendisine gelen proje ve iş bazlı konulardan çok hep eğitim ile ilgili konuların üzerinde durdu.
Konferansa gelmeden önce beni zaman zaman ne kadar ters olabileceği konusunda uyarmışlardı. Aman elini sıkma, lafı uzatma vs. Oysa geldiğinde, ben sıcacık gülümsemesiyle son derece olumlu bir insanla karşılaştım. Başbakan konuşurken de sürekli gülümsüyordu. Bu arada sahnenin arkasına gençlik, çocukluk fotoğrafları yerleştirilmişti. Zaman zaman o fotoğraflara takılıyordu gözü.
Konuşmasını tamamen doğaçlama yaptı. Gençlik yıllarından itibaren kendini anlatmaya başladı. Kürsüdeyken tıpkı Başbakan Erdoğan gibi onun da heyecanını hissettim. Ama sadece benim durduğum yerden hissedilen bir heyecandı bu. Ardından eğitim, engelliler için yapılması gerekenler, teknopark projeleri ile konuşmasını tamamladı.
Hep böyle olur, biri gelir ‘Kesinlikle bir daha geleceğim’ diyerek gider. Ancak bu defa Bill Gates sadece kürsüden değil, giderken yanındakilere de buraya mutlaka bir kez daha gelmek, ülkeyi daha yakından tanımak istediğini söyledi.
ISRARA RAĞMEN KALMADI
Konuşmanın ardından 18.30’da otelden çıkması planlanan Bill Gates, tam 18.30’da otelden çıktı. Gerçi hemen Almanya’ya gitmesi gerekiyordu ama Türkiye’de biraz daha kalabilmesi için Microsoft ekibi yine de bir takım ayarlamalar yapmaya çalıştı. Olmadı. Önceden tasarlandığı gibi dakika şaşmadan ayrıldı.