Oluşturulma Tarihi: Nisan 08, 2005 00:00
42 yaşında, üniversite mezunu, kamu kuruluşundan emekli, halen de özel bir kuruluşta çalışan, 22 yıldır evli, 21 yaşında oğlu, 18 yaşlarında bir kız-bir oğlan ikiz çocukları olan bir anneyim.Mutsuz bir evliliği sürdürmekle çok büyük bir hata yaptım. Kocam evliliğimiz boyunca hep eve sabaha karşı geldi. Hep, ne zaman gelecek, nereden gelecek, diye strese girerdim. Çocuklarımı yetiştirmek, eğitmek, alışveriş,
yemek, temizlik hep benim üzerimdeydi. Kocam evi otel gibi kullanırdı. Annemin bir sözü vardır, hiç unutmam: ‘’Kızım idare et, kocanı gece bekçisi olarak kabul et ‘’ derdi. Bu telkinle, sabrederek evliliğimi sürdürmeye çalıştım. Dertlerimi içime gömdüm. Düşünüyorum, kendimde bir kadın olarak hiçbir hata bulamıyorum. İstediğin kadar kocana tap, huylu huyundan vazgeçmiyor. Boşanmak için geç kaldığıma inanıyorum. Bunu evliliğimin ilk yıllarında yapmalıydım. Hep düzelir, diye bekledim, düzelmedi. Şimdiyse çok pişmanım. Evli okurlarına sesleniyorum, evliliğiniz iyi gitmiyorsa, siz de ayakta kalabilecek güçteyseniz, sakın düzelecek diye beklemeyin. Boşanıp çocuklarınızı sağlıklı bir ortamda büyütün. Benim sağlığım çoktan bozuldu, depresyonun en şiddetlisini yaşıyorum. Çocuklarıma belli etmemek için sürekli rol yapıyorum. Kocamı artık hiç sevmiyorum. Geçliğim gitti, beni seven bana saygı gösteren, önce insan ve kadın olduğumu hatırlayacak birini sevmeyi isterdim, ne yazık ki çok geç kaldım. Hayata bir defa geliyorsun; bu kadar fedakarlık yapmaya gerek yok. Çocukların bile olsa! Bunu çok geç anladım! RUMUZ: POLYANNABelki haklısın, ama işte ancak yıllar sonra anlayabiliyor insan. Bu gerçeği idrak ettiğinde ise iş işten geçmiş oluyor. Yine de günümüzde kadın kolay kolay yaşlanmıyor. Her şeye yeniden başlayabilmek için, 42 yaş çok geç değil. Ama bence senin elini kolunu bağlayan, bu üç çocuk olmuş. Çocuklar minicikken, onları nasıl bırakacaktın? Ya da bu çocuklarla hayatını nasıl yeniden kuracaktın? Kadın anne olduğunda, artık gözü çocuklarından başkasını görmüyor. Bir de bütün bunlara, ailenin baskısı eklenince, kolay değil, kapıyı vurup çıkabilmek, ‘Yeter artık kendim için yaşayacağım’ diyebilmek. İşte ben bu yüzden sürekli uyarıyorum gençleri, evlenmeden önce çok düşünün, evliliğiniz oturmadan asla çocuk yapmayın, diye. Dört duvar arasına sıkışıp kalmış gibiyim17 yaşında genç bir kızım. Hangi derdimi anlatsam bilmiyorum. Liseden sonra, kazandığım iki senelik üniversite hakkımı ailem istemediği için kullanamadım. Oysa en büyük hayalim üniversiteydi. Şimdi dershaneye gitmek istiyorum. Önemsemiyorlar. Şu anda çalışıyorum ama burada bir başarı elde edemeyeceğimi biliyorum. Babamla eskiden çok iyi anlaşırdık, şimdi bir hatam yüzünden, yüzümü bile görmek istemiyor. Bu beni çok yıpratıyor. Üç yıldır süren platonik bir aşkım vardı. O da evlendi. Güzin abla sanki dört duvar arasında kalmış gibiyim. Her gün ağlıyorum. Yaşamam için hiçbir neden yok. Sadece sanki zaman geçirmeye çalışıyorum. Ölmek de istemiyorum. RUMUZ: HAYATSevgili kızım, 17 yaşında bu ne karamsarlık? Bu yıl üniversiteye giremedinse, gelecek yıl girersin. Dershaneye gidemedinse, evde kendi kendine çalışabileceğin cd ve kitaplarla çalışırsın. İşin var, para kazanıyorsun, bunu yapabilirsin. Sevdiğin evlendiyse, Allah mutlu etsin, sen de yeniden seversin. Bu yaşta ölümü düşünmek de ne oluyor? Biraz enerji kazan, kendini toparla bakalım.Ancak beraber olursak evlenirmişAnneciğim, seni çok seviyorum. Benim derdim bana göre büyük, işin içinden çıkamıyorum. 24 yaşında bir genç kızım, yaklaşık bir yıldır beraber olduğum bir genç var. Kendisi benimle evlenmeden önce cinsel acıdan beraber olmak istiyor. Emin olması gerekiyormuş, ona ait olmalıymışım, ona sadık kalmalıymışım. Sadece benimle beraber olursa rahat edebileceğini düşünüyor. Ben ise bu düşüncesine sıcak bakmadığımı söyledim. İlk birlikteliğimin evlendiğim gece olmasını istediğimi, anlattım. O zaman evlenemezmişiz! Gerçekten kafam karma karışık. Onu seviyorum, ama zorla bunu nasıl ister? Ya ilerde ayrılırsak! RUMUZ: BİR ÇİÇEKGüzel kızım, madem bana anne demişsin, ben de sana bir annenin nasihat edeceği şekilde yaklaşacağım. Bu tür bir beraberlik zorlamayla olmaz, cinsellik insanın içinden gelen, tümüyle doğal bir yaklaşımdır. ‘Seni kendime ait hissedebilmem için bunu yaşamamız lazım, aksi halde sadık kalacağına inanmam’ gibilerden saçmalıklara aklım ermez benim. Evliliğe giden bir beraberlik güven içinde kurulmalı. Sana şimdi güvenmiyorsa, onunla beraber olduktan sonra nasıl güvenecekmiş? Ondan sonra ne yaptığını, nasıl kontrol edecekmiş? Bunlar duygu sömürüsü kızım. Sevdiğin, evleneceğin adama istediğin gibi yaklaşmak senin bileceğin iş. İçinden geldiği gibi davranabilirsin. Ama sen böyle düşünmüyorsan, istemiyorsan saygı duymalı. Seni asla zorlamamalı.
button