Bilimi çözdüm insanları çözemedim Çünkü insanlar rasyonel davranmıyor

Güncelleme Tarihi:

Bilimi çözdüm insanları çözemedim Çünkü insanlar rasyonel davranmıyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2010 00:00

Hafta içinde Louis Vuitton, Suadiye mağazası yeni görünümüyle tekrar açıldı. Açılış için başarılı, hareketli ve heyecan verici hayatlarıyla dikkat çeken 12 kadın “Sizce yolculuğun anlamı nedir” sorusunu cevapladı. Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Prof. Dr. Jale Yılmabaşar, Suzan Sabancı Dinçer, Ece Ege, Gaye Çevikel, Serra Yılmaz, Prof. Dr. Feryal Özel, Defne Koz, Ümit Boyner, Tülin Şahin, Seyhan Özdemir ve Elif Şafak’ın yer aldığı projedeki en ünsüz ama en çarpıcı isim Prof. Dr. Feryal Özel.

35 yaşında. 30 yaşında profesör oldu. Arizona Üniversitesi’nde Uzay Bilimleri profesörü. Fikirleriyle bilim dünyasında devrim yaratan kişilerin yer aldığı Big Ideas (Büyük Fikirler) isimli 20 kişilik listede adı Albert Einstein, Jonh Nash gibi çok tanınmış bilim insanları ile birlikte görülüyor. Feryal Özel, 2002 yılında Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA) İleri Araştırmalar Enstitüsü’nde çalışmaya başladı. Büyük fikirler listesine, nötron yıldızlarının çok güçlü manyetik ve çekim alanlarını hesaplayan çalışmalarıyla dahil oldu. Özel, astrofiziğin çeşitli konuları üzerinde çalışıyor. En yoğunlaştığı alan nötron yıldızları, kara delikler ve güçlü yer çekiminin etkileri. Diğer taraftan çok güzel bir kadın, bir Yunanlı ile evli, iki çocuğu var, rakı-balığa bayılıyor, Kızıldeniz’de dalıyor.


Astrofizik profesörü olmaya nasıl karar verdiniz? Sizi en çok ne etkilemişti?
- İlkokuldan beri fizikçi olacağımı söylerdim. Lisede bir süre moleküler biyoloji okumayı düşündüm, sonra yine fizikte karar kıldım. Fizik dalları içinde astrofiziğe, doktoraya başlarken karar verdim.

Herkes 30 yaşında profesör olmanıza çok şaşırıyor. Bu gerçekten imkansızı başarmak mı?
- Hayır, hiç değil. Farklı ülkelerde izlenen akademik kariyer yolları farklı olabiliyor. 1992 yılında Üsküdar Amerikan Lisesi’nden mezun olduktan sonra üniversite okumak üzere ABD’ye geldim. Amacım elektronik mühendisi olmaktı. Kolombiya Üniversitesi’nde aynı anda elektronik, fizik ve matematik mühendisliği okumaya başladım. İki yıl sonra istediğimin bu olmadığını anlayıp, elektronik mühendisliğini bıraktım. Fizik ve matematik mühendisliğini bitirdikten sonra yüksek lisansımı Danimarka’daki Niels Bohr Enstitüsü’nde tamamladım. Ardından Harvard Üniversitesi Astrofizik Bölümü’nden özel bir davet aldım. Doktoramı bitirdiğimde 26 yaşındaydım. Böylece 30 yaşında profesör olabildim.

10 yaşında bir çocuğa Kara Delik’i nasıl anlatırsınız?
- Bir cisim düşün, yer çekimi o kadar kuvvetli ki hiçbir şey ondan uzaklaşamıyor. Dışarı doğru roket fırlatsak geri düşüyor. Hatta ışık bile yolunu saptırıp geri geliyor, onun etkisinden dışarı çıkamıyor. O nedenle dışarıdan bakana kara bir delik gibi görünüyor.

Uzayda hayat var mı?
-
Uzayda hayat olduğuna dair hiçbir delil yok elimizde, o nedenle bir cevap vermek imkansız. Ama hayat var mıdır sorusuna gezegenlerin oluşumu, hayatın gelişmesine uygun koşulların varlığı açısından baktığımızda büyük bir olasılıkla vardır diyoruz. Ama sadece olasılıklardan yola çıkarak söylüyorum bunu...

Bir gün kıyamet kopacak mı? Kopacaksa sonra ne olacak?
- Ben kıyamet kavramı konusunda fazla kafa yormuyorum. Düşündüğüm şeyler genelde dünyanın ve evrenin doğal sonları üzerine. Örneğin bundan 5 milyar yıl sonra güneş evrimleşip genişleyeceği için dünya hayat barındırabilecek bir gezegen olmayacak. Ama o noktada, hatta onda çok çok daha önce başka gezegenlere taşınmış oluruz eminim.

Dünyanın en zeki insanlarından biri olmanıza, birçok insanın asla kafasının basmayacağı şeyleri çocuk oyuncağı gibi çözümlemenize rağmen dünya zevklerinden de kendinizi mahrum bırakmıyorsunuz. Biyonik kadın mısınız?
- Bence insanın yapısı meraklı olunca bazı şeyleri çok merak edip diğer şeylerle ilgilenmemesi zor. Ben her şeyi dolu dolu yaşamak istiyorum. Bilim merakım tabii ki çok kuvvetli ve çalışmayı çok seviyorum. Ama yaşamın diğer yönlerini de tatmak benim için önemli. Günün 24 saati çalışamayacağıma göre başka şeyler yapmak için zaman ayırmak o kadar zor olmuyor. Tabii itiraf etmem lazım en son ne zaman hiçbir şey yapmadan bir koltukta yarım saat oturdum onu hatırlamıyorum. Televizyon için de hiç vakit ayırdığımı söyleyemeyeceğim. Devamlı bir şeyden bir başka şeye geçiş yapıyorum. İşten çıkıp çocukları okuldan alıyorum (ya da eşim alıyor), eve gelip örneğin bisiklete binmeye gidiyoruz, sonra onların ödevleri, yemek vs? Günlük yaşam böyle. Bizim tatillerimiz de hareketli, ya dalmaya gidiyoruz ya dağ bayır gezmeye, bir yerde oturup dinlenerek tatil yaptığımız olmuyor.

Evrene, fiziğe, uzaya dair birçok soruyu çözen biri olarak insanları çözebildiniz mi?
- Hayır, çözemedim çünkü insanlar her zaman rasyonel davranmıyor.

Peki ya erkekleri?
- Kadın-erkek pek fark etmiyor. Bilim kurallara bağlı olduğundan insanların davranışlarını anlamaktan daha kolay.

Eşiniz Yunanlı. Aynı kültürün çocukları olduğunuzu hissediyor musunuz?
- Evet, gerçekten kültürlerimiz çok yakın. Aynı tür müzikten hoşlanmak, beraber kavun ve beyaz peynir yemek çok keyifli bir şey. Ailemizden ve günlük yaşamdan beklentilerimizin benzer olması evliliği kolaylaştırıyor.

Sizce evlilikte mutluluğun bir formülü var mı?
- Sanırım bir mutluluk formülünden çok minimal gerekli olan birkaç şey var. Hep söylenir eşlerin birbirine saygı duyması önemli diye... Birbirinin ihtiyaçlarına, tercihlerine, kişiliklerine saygı duymak. Bence gerçekten doğru bir öğüt o. Saygı duyduğunuz zaman bile tercihlerin, beklentilerin birbiriyle çeliştiği durumlar olacak ve çift olarak bunu çözmeye çalışacaksınız. Ama eşinizin düşüncesini ve görüş açısını hiç anlamaya çalışmazsanız baştan kaybetmiş oluyorsunuz bu çabayı.

Adınızın büyük fikirler sahibi 20 bilim insanı listesinin içinde yer alması size nasıl bir motivasyon sağladı?
- Yaptığım çalışmaların ve düşüncelerimin takdir görmesi beni mutlu ediyor tabii. Dediğiniz gibi bir ölçüde ek motivasyon sağlıyor. Daha fazlasını yapmak isterim her zaman.

Her zaman kafaya koyduğunu yapan biri oldunuz mu? Onaylanmaya ihtiyaç duyar mısınız?
- Aşağı yukarı, kafaya koyduğumu yaparım. Ama bir ölçüde onaylanmaya da ihtiyaç duyarım. Örneğin yeni yaptığım bir çalışmayı kongrede dinleyicilerin tepkisi enerji veriyor bana.
/images/100/0x0/55eb2954f018fbb8f8af4b8c


Özel, Louis Vuitton için yolculuğunu anlattı:
BENİM YOLCULUĞUM...


Benim yolculuğum bilinmezi keşfetmek, tutkum: görmediklerimi görmek, bilmediklerimi bulmak. Evrenin sırları, gezegenimiz dünyanın güzellikleri, kendi sınırlarım... Louis Vuitton’un projesi hem okuma-yazmayı desteklemesi hem de kişisel yolculuğa, hayat yolculuğuna insanların ilgisini yoğunlaştırması açısından çok güzel bir proje. Louis Vuitton, Suadiye mağazasının açılış kutlamasında yer almayı kabul eden 12 sıradışı kadının onuruna, kadın ve çocukların okuma yazma oranının artırılmasına yönelik bir projeye destek verecek. O nedenle yer almaktan ve katkıda bulunmaktan mutluluk duydum. Yaşamıma bir yolculuk olarak baktığımda bilinmeyeni arama üzerine kurulu bir yolculuk olarak görüyorum. Evreni araştırmam da, dünyanın gidebileceğim her yerini görme isteği de, dağa tırmanmak ve okyanusların derinliklerine dalmak da aynı keşif yolculuğu. Seyahat de bir arayış. Yeni bir şeyler görme, tatma, hissetme, daha önce bilmediğim bir şeyi keşfetme arayışı.

Neden Arizona?

Arizona Üniversitesi dünyanın astrofizik konusunda sayılı merkezlerinden biri. İklimi nedeniyle astronomi konusunda uzun bir geçmişi var. Tucson çevresindeki dağların her birinin tepesi dünyanın en ileri teleskoplarından bazılarıyla kaplı. Aynı zamanda yeni teleskoplar için camları üretme laboratuarı bizim üniversitemizde. Dolayısıyla astrofiziğe ayrılan kaynaklar ve barındırdığı astrofizikçiler olarak çok ileri bir noktada.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!