Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2004 00:00
Planladığımız hedefe göre, önümüzdeki beş yıl içinde üretimimizi 250 bine çıkaracağız. Bizim banka kredileriyle, devlet ihaleleriyle işimiz yok. Bunun için krizlerde dimdik ayakta kaldık, ortada sadece öz sermayemiz var. Bugün dünyada bilgisayar fiyatlarının en ucuz olduğu ülke Çin’dir, arkasından Türkiye gelir. Türkiye’de bulduğunuz fiyatı dünyanın hiçbir yerinde bulamazsınız. Türkiye bunu yerli üretime, bunun da en başında Casper’a borçludur. Casper biraderlere ‘Casper ne durumda, bilgisayar tutkunu ne durumda’ diye sorduk.- Altan der ki: Masaüstü bilgisayarlarda Gardner’ın bu yılın üç ayındaki rakamlarına göre yüzde 10.7’lik piyasa payımızla şu anda Türkiye’de bir numarayız. Geçen yıl 48 bin adet bilgisayar sattık, bu yılki hedefimiz ise 80 bin. Planladığımız hedefe göre, önümüzdeki beş yıl içinde bu adedi 250 bine çıkaracağız. Bizim banka kredileriyle, devlet ihaleleriyle işimiz yok. Bunun için krizlerde dimdik ayakta kaldık, ortada sadece öz sermayemiz var. Bugün dünyada bilgisayar fiyatlarının en ucuz olduğu ülke Çin’dir, arkasından Türkiye gelir.Türkiye’de bulduğunuz fiyatı dünyanın hiçbir yerinde bulamazsınız. Türkiye bunu yerli üretime, bunun da en başında Casper’a borçludur. Yener Bey, korkunç bir mücadele verdik, vermeye de devam ediyoruz. Her konuda dünyanın bir numaralı firmalarıyla ortaklaşa çalışıyoruz.- Yalçın der ki: Benim için Şişli’de 500 makine satmak, Iğdır’da 10 makine satmaktan daha önemli değil. Biz tabandangelen bir hareketiz, Casper’ın 1996’ya kadar hiç reklamı yoktu ama, Anadolu’nun en ücra köşesinde tabelamız vardı. Ben Şemdinli’ye kadar yurdumun her köşesini karış karış gezdim. Sultanhamamı’nda yaklaşık 17 bin dükkán vardır, Casper’ıkurduğumuzda bunların hepsini tek tek dolaştım. Anadolu çocuğunda öyle büyük bir bilgisayar merakı var ki, insanın aklı hayali duruyor. Tarlada ayçiçeği toplayandan, inek sağana, dağdaki çobana kadar bilgisayar utkunu ne çocuklar gördüm.Erciş’te, Iğdır’da birkaç çocuk kendi aralarında para toplayıp taksitle bilgisayar almışlar. Kalkandere’de, Hakkari’de, Çatak’ta, Erbaa’da internet- kafeler tıklım tıklım dolu. Kimi çocukların parası yok, monitörlerde neler olup bittiğini anlamaya çalışıyorlar, Anadolu çok heyecan verici. 600 bayiimiz var, ortalama 10 kişiden sayarsak 20 bin kişilik bir sinerji yaratıyoruz, bu bizim için büyük gurur.Bilgisayarınızı ite kaka kullanınCasper Yalçın ve Casper Altan’dan bilgisayar tutkunlarının dikkatine...Bir bilgisayarın ömrü en fazla dört yıldır ama, teknoloji ortalama dört ayda bir yenilenir. Son teknolojiyi yakalamak için dört ay beklemek akıllı işi değildir, çünkü en üst fiyatlar hep aynı kalır. Bilgisayarınızı ite kaka kullanın, üstünü toz örtüleriyle örtmeyin. Aslında yaptığınız dört yıllık bir kiralamadır. Bilgisayarınız hep açık olsun.Bilgisayar alırken kesinlikte Türkiye çapında yaygın teknik ağı olup olmadığına bakın. Adam malını satmaya çalışıyor, 300 makineye hizmet vermesi imkansız.Üniversitede boşluğa düştüm- Ben Rize Kalkandere’nin Çayırlı Köyü’nde 29 Ekim 1968’de dünyaya geldim. Babam yorgancıydı, sonra İstanbul’a gidip taşocaklarında amelelik yaptı. Ondan sonra İstinye’de bir akrabamızın çay bahçesinde ocakçılığa geçerek sınıf atladı. İstanbul’da ilk yıllar boşluğa düştüm, inanç sistemim zayıfladı. Rüyamda bile görmediğim şeyleri yaşıyordum, yerli seks filmlerini kaçırmaz olmuştum. Üniversitenin sonuna doğru kendime geldim. Muhafazakár bir aileden geliyorum, hayatımda içki, sigara içmedim.Hastanenin otomasyonu- Ben Gaziantep’in köklü ailelerinden Kavaklı’ların çocuğuyum. Ailem petrol işiyle uğraşır, birçok yerde benzin istasyonlarımız vardır. Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Bölümü’nü kazandım. Aslında benim gönlümde ekonomi, işletme yatıyordu, Yıldız’ı dershanedeki hocamın ısrarıyla yazdım. O zamana kadar bilgisayar nedir hiç bilmezdim. Haydarpaşa Numune Hastanesi’nin tüm otomasyonunu gece gündüz hastanede kalıp yazdım. Çok ciddi paralar veriyorlardı. İki yıl bu tempoyla çalışarak 30 bin dolar biriktirdim.
button