Güncelleme Tarihi:
Babası iflas edince piyango bileti satmaya baÅŸlayan, Neve Åžalom Sinagogu'na yapılan bombalı saldırı sonucu evi yıkılan Öznur Kula'nın hayatı Mustafa Alabora sayesinde deÄŸiÅŸti. O artık herkesin tanıdığı bir oyuncu...Â
Patlamayı TV'den öğrendim
Kuledibi'ndeki sinagoga terör saldırısı yapıldı. Bombanın patlaması sonucu oturduğumuz bina çöktü. Patlamayı televizyondan öğrendim. Çöken bina bizimkiydi. O an bayılıp kalmışım. Ayıldıktan sonra çıplak ayakla dışarı fırlayıp minibüse bindim. Mahalleye geldiğimde kendimde değildim. Oğlumun, annemin, babamın ve kız kardeşlerimin isimlerini haykırdığımı hatırlıyorum.
Büyük ikramiye ona vurdu
Benim için konservatuvar hayalleri bitmişti. Eskisi gibi piyango bileti satmaya devam ettim. Bir gece Nevizade'de bilet satarken, Mustafa Alabora'nın öğrencileriyle oturduğu masaya yanaştım. Öğrencilerine "Oedipus'u biliyor musunuz" diye sordu. Ben başladım Oidipus'u anlatmaya. "Sen yarın okula gel" dedi. Yani Oedipus'un yardımıyla hazırlık sınıfına başladım.
Â
Takva’nın güzeli piyangocu çıktı
Babası iflas edince piyango bileti satmaya başladı. Neva Şalom Sinagogu saldırısında evi yıkıldı. Yaşamı ödüllü bir belgesele konu oldu. Nevizade’de bilet satarken Mustafa Alabora’nın "Oedipus kimdir?" sorusuna doğru yanıt verince oyuncu oldu. Takva’nın tartışma yaratan sevişme sahnelerinde olay yarattı. İşte Öznur Kula’nın "Film gibi bir hayat" dedirten sıra dışı öyküsü...
Biraz geçmişinizden bahseder misiniz?
- Babam Datça’da kafe işletiyordu, iflas edince İstanbul’a gelip Milli Piyango Bileti satmaya başladı. Ailem yaklaşık 10 yıldır piyango bileti satıyor. Ben de onlara yardım etmek için bu işe başladım. Aynı zamanda da çocuk tiyatrolarında oynuyordum. Daha sonra Gösteri Sanatları Merkezi’ne girdim. Gündüzleri bilet satıyor, geceleri okula gidiyordum. Her şey yolunda giderken aşık oldum ve evlendim. Ama evliliğim yürümedi, ayrıldık. Eşref adında altı buçuk yaşında bir oğlum var. 2000 yılında ayrıldığım Gösteri Sanatları Merkezi’ndeki hocam Mazlum Kiper’le bir gün yolda bilet satarken karşılaştım. Bana "Çok ara verdin geri dön" dedi. Ben de döndüm. Mazlum Hoca ile her gün Şehir Tiyatroları’na gidip çalıştım. Tüm bunlar olurken, Kuledibi’ndeki Neva Şalom Sinagogu’na terör saldırısı gerçekleşti. Bombanın patlaması sonucu oturduğumuz bina çöktü.
n Can kaybınız var mı?
- Allah’a şükür yok. Ben patlama anında Levent’teki arkadaşlarımın evindeydim. Patlamayı televizyondan öğrendim. Çöken bina bizimkiydi. O an bayılıp kalmışım. Ayıldıktan sonra çıplak ayakla dışarı fırlayıp minibüse bindim. Mahalleye geldiğimde kendimde değildim. Oğlumun, annemin isimlerini haykırdığımı hatırlıyorum. Polis çöken evimize yaklaşmama izin vermemişti. Ortalık savaş alanına dönmüştü. Tam her şey bitti dediğim anda annem telefonla arayıp biz iyiyiz kızım dedi. O anki mutluluğumu size anlatamam.
n Gerçekten çok ucuz kurtulmuşsunuz...
- Kesinlikle öyle. Bu patlamanın ardından Maslak’a taşındık. Benim için yine konservatuvar hayalleri bitmişti. Eskisi gibi piyango bileti satmaya devam ettim. Bir gece Nevizade’de bilet satarken, Mustafa Alabora’nın öğrencileriyle oturduğu masaya yanaştım. Mustafa Alabora, Yunan Tragedyası’ndan bahsediyordu. Öğrencilerine "Oedipus’u biliyor musunuz?" diye sordu. Ben hemen atladım, başladım Oedipus’u anlatmaya. "Oedipus’u bilmeyen, tiyatroyu da bilmez" dedim. Mustafa Alabora döndü ve "Sen ne yapıyorsun?" dedi. "Birazcık tiyatro ile ilgileniyorum, sizin öğrenciniz olabilirim’ dedim bir anda. "Sen yarın gel bakayım okula’ dedi. Anlayacağınız, Oedipus’un yardımıyla Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin hazırlık sınıfında derslere başladım. Başarılı oldum ve bana burs verdiler.
HAYATI BELGESEL OLDU
n Peki, Takva’nın kadrosuna girmeyi nasıl başardınız?
- İlk profesyonel işim Takva ama bu filmden önce, 2000 yılında Gösteri Sanatları Merkezi’nden Esin Işık’ın yönettiği İstanbul’un İki Yakası adlı belgeselde oynadım. Belgesel çekildiği dönemde hamileydim. Esin Işık, İstanbul’da yaşam kavgası veren üç kişinin hayatını anlatıyordu. Türk kadınını temsilen benim hayatımı çekti. Piyango bileti satışım, aile hayatımı, evliliğim, hamileliğim, tiyatroya gönül verişim, sınavlara hazırlanmamı, kısacası hayatıma dair her şeyi çekti. Diğer öyküler ise Tan Sağtürk ile bir üniversite öğrencisinin yaşamlarını konu alıyordu. Belgesel, festivallerde ödül aldı. Daha sonra Füsun Demirel ile tanıştım. Onun sayesinde Takva filminde rol aldım.
n Takva’da canlandırdığınız şeyhin kızı karakterinin çok cesur sahneleri vardı...
- Evet, hem ÅŸeyhin kızı hem de Muharrem’in rüyalarına giren kadındım. Tabii biraz gelgitler yaÅŸadım senaryoyla ilgili. Normalde başı örtülü bir kızdım ama rüya bölümlerinde ise bambaÅŸka bir kadına dönüşüyordum. Bir ara oynamakta tereddüt ettim. Ama hocalarım Takva ekibinin Yeni Sinemacılar olduÄŸunu, onlara güvenmem gerektiÄŸini söylediler. Ben de oynadım. Â
 n Fatih Akın’ın da Yaşamın İki Kıyısında filminde oynadınız değil mi?
- Evet, orada devrimci bir kızı canlandırdım. Ayrıca Murat Ergün’ün ’Kiralık Oda’ filminde oynadım. Yakında Limon Yapım’ın Kars’ta çekilecek Piraye adlı dizisine başlayacağım. Bir de TRT’nin ’Dede Korkut Öyküleri’ projesinde yer alacağım.
Sevişme sahnelerinde zorlanmadım
- Erkan Can ile olan sevişme sahnelerinde zorlandınız mı?
Hayır, kesinlikle zorlanmadım. Zaten Hacer’in bu rüyalardan haberi yok (gülüyor). Erkan Can gibi eğlenceli bir insanla sevişme sahnelerinde rol almak en büyük şansımdı. Bana çok yardımcı oldu.
- Bir piyangocu ayda ne kadar kazanıyor?
Ortalama 2-3 milyar kazanılıyor. İyi para getiren bir iş. Özellikle öğrenci ve gençlerin yapabileceği bir iş.