Güncelleme Tarihi:
Eylül ayı baş döndürücü bir sanat takvimiyle geliyor. Dev bir sanat galerisine dönecek İstanbul’da güncel sanat dalgasına kapılmamak mümkün değil.
İKSV tarafından düzenlenen 12. İstanbul Bienali bunun başlıca sebebi. 17 Eylül-13 Kasım tarihleri arasında İstanbul, dünya sanat çevrelerinin ilgiyle izlediği bir sanat platformuna dönüşecek.
Sanat rüzgarı sadece bienal mekanlarıyla sınırlı değil. Hemen hemen bütün galeriler ve özel müzeler paralel sergiler açıyor, konferans ve etkinlikler düzenliyor.
Bienalin küratörleri Adriano Pedrosa ve Jens Hoffmann.
Kübalı-Amerikalı sanatçı Felix Gonzalez-Torres’in işlerine göndermeler yapan bir çerçevede oluşturdular bienalin kavramsal çerçevesini. Bu kavram ekseninde de çeşitli sanatçılara işler sipariş ettiler, yapılan başvuruları değerlendirdiler.
RET CEVABINI SERGİLİYOR
Bienale işi kabul edilmeyen sanatçılardan biri de Türkiye’deki güncel sanatın önemli isimlerinden biri Ardan Özmenoğlu. Ama o bienalin içinde yer almasa da açtığı kişisel sergisiyle kendisini bu atmosfere dahil ediyor.
17 Eylül-8 Ekim tarihleri arasında Ekavart Gallery’de açacağı sergisi ‘I am not a Biennial Artist / Bienal Sanatçısı Değilim’ adını taşıyor.
Özmenoğlu, sergi konseptinin temasını belirlemesinde rolü olan, 12. İstanbul Bienali başvurusunun reddedildiğine dair gelen e-mail’e de sergisinde yer veriyor. Kendine özgü ve mütevazıca başkaldıran bir üslupla, bienal çağında ‘bienal sanatçısı’ olma kavramını da sorguluyor.
Sorularını şu şekilde dile getirmiş sanatçı: “Bienal sanatçısı kimdir? Nasıldır? Nasıl olunur? Bienalde bir sanatçının işlerinin sergilenmesi kim tarafından, hangi kriterlere göre belirlenir? Bir bienal sanatçısının ilgilendiği konular ne olmalıdır ya da böyle bir kriter var mıdır?”
Evet, bienalin içi kadar dışı da çok konuşulacak bu yıl.