Bıçak parası çok ciddi suçtur, tecili yoktur

Güncelleme Tarihi:

Bıçak parası çok ciddi suçtur, tecili yoktur
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 15, 2005 00:00

SaÄŸlık Bakanı Recep AkdaÄŸ, evini Hürriyet’e açtı: ‘Bıçak parası çok ciddi bir suçtur. Başına böyle bir olay gelen, derhal Alo 184’ü arayıp ÅŸikayetçi olsun, sonuç alamazsa bana gelsin.’SaÄŸlık Bakanı Prof. Recep Akdağ’a politikacılık babadan miras. Ä°spirli baba Yahya AkdaÄŸ, Erzurum’da mandıracılık yapan orta halli bir esnaftır. Derken MSP’ye girer, Necmettin Erbakan’ın Milli Görüş yoldaşı olur, 1973’te Korkut Özal’la birlikte Erzurum milletvekili seçilir. TBMM’nin ‘YoÄŸurtçu’ namlı Erzurum Milletvekili Yahya Akdağ’ın ‘Nurcuların yazıcılar kolundan’ olduÄŸu söylenir bu arada. Sonraları CHP-MSP koalisyonuna karşı çıkıp Erbakan’la ters düşer. Erken seçimler yapılırken Yahya Bey, TBMM’deki konuÅŸma metinlerini temize çeken oÄŸlu Recep’e emanet eder politika bayrağını. OÄŸul Recep babasına verdiÄŸi sözü tutar, 3 Kasım seçimlerinde AKP Erzurum Milletvekili seçilerek baÅŸkentin yolunu tutar. Baba Yahya ise, sevgili oÄŸlunun milletvekilliÄŸini, bakanlığını göremeden rahmetli olur. Recep Akdağ’ın Ankara Çay Yolu’nda evine gidiyoruz, Yahya Kemal’in tontiÅŸ torunu, fotoÄŸraf ustamız sevgili Sinan’la. Hava sıcak mı sıcak, ikimiz de kavrulan leblebiler gibiyiz. Bakan beyin evine girer girmez ilk iÅŸimiz klimanın karşısında durup bir bardak soÄŸuk su içmek olacak. Heyhat! Kapıdan içeri girdik ki, ne klima var, ne de vantilatör. Kuzum, bakan evi dediÄŸin böyle mi olur. Nerede hizmetçiler, korumalar, kristal bardaklar, gümüş ÅŸekerlikler. Nerede görülmüş bakan eÅŸinin kendi elleriyle sofra hazırladığı, çay ikram ettiÄŸi, yumurta piÅŸirdiÄŸi, su böreÄŸi açtığı, zeytinyaÄŸlı sarma yaptığı? Nerede görülmüş saÄŸlık bakanının hoyrat yazdığı, Çin daması oynadığı ve de evinde tansiyon aletinin bulunmadığı?(NOT: Recep Akdağ’la sohbetimizde ne türbandan söz açtım, ne Menzil Åžeyhi’nden, ne Ä°skenderpaÅŸa’dan, ne de Nurculuktan. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin hem Atatürk Lisesi, hem Atatürk Ãœniversitesi mezunu, ‘dadaş’ bakanıyla bunları konuÅŸmak abes olurdu.)Bir ‘bıçak parası’ sözüdür gidiyor, hepimize gına geldi artık, yok mu bunun bir reçetesi?.. - Yener Bey haklısınız, ama bıçak parasından ÅŸikayetçi olanlar bu tür olayları yetkili mercilere ÅŸikayet etmiyor. Bıçak parası çok ciddi bir suçtur, cezası ağırdır, tecili yoktur. Başına böyle bir olay gelen her kim ise, derhal Alo 184’ü arayıp ÅŸikayetçi olsun, sonuç alamazsa bana gelsin. Halkımızın yardımı olmadan bu tür çirkinlikleri kökünden ortadan kaldıramayız. Göreve geldiÄŸim gün, ‘Hekimlerle hastalar arasında ciddi ve yaygın bir para iliÅŸkisi var, bunu mutlaka sona erdirmemiz lazım’ dedim. Bu ahlak dışı olaylar ÅŸu anda çok azaldı, fakat tamamen bitti diyemeyiz. 100 yıllık bir kültürden bahsediyoruz, yeni bir ÅŸey deÄŸil ki bunlar. Geçenlerde bir ilimizin devlet hastanesine gittim, hastalara memnun olup olmadıklarını sordum. Bir hanım hasta ‘Allah razı olsun, çok memnunuz, ama sizden bir yardım istiyorum. Ameliyat parasını çıkıştıramadım, lütfen bana yardım et oÄŸlum’ dedi. ‘Anacağım, sen yeÅŸil kartlı deÄŸil misin’ diye sordum. ‘Evet ama, doktora ameliyat parası vereceÄŸim’ demez mi! Düşünün, yeÅŸil kartlı bir vatandaÅŸ SaÄŸlık Bakanından para yardımı istiyor, onu alıp doktora bıçak parası diye verecek. ‘Muayenehaneme gelirsen, hastaneye yatırırım’ anlayışını yok etmek için, kamuda çalışan hekimlere performans primi vermeye baÅŸladık. Åžu anda muayenehanesi olmayan, ful-time çalışan hekimlerimiz 5 milyara kadar her ay prim alabiliyor. Mesela, ÅŸu anda Çankırı’da 41 uzmanımız var, sadece 2’sinin muayenehanesi açık.ÃœNÄ°VERSÄ°TE HASTANELERÄ° ÇOK VERÄ°MSÄ°Z ÇALIÅžIYORBizim kuÅŸağın ömrü hastane kuyruklarında geçti, geçiyor. Yetmedi mi gari? - SaÄŸlık Bakanlığı hastanelerinde ÅŸu anda bir uzman hekim, günde ortalama 30 hastaya bakıyor. Ãœniversite hastanelerinde ise uzman veya asistanlara düşen hasta sayısı ortalama 1.8 kiÅŸi. Böyle bir lükse tahammülümüz yok. Ãœlkemizdeki tüm hekimleri sonuna kadar en verimli bir ÅŸekilde kullanmak zorundayız. Ãœniversite hastanelerimizi Türkiye genelinde ful kapasiteyle çalışır konuma getirmemiz lazım. Kamuda çalışan 70 bin civarındaki hekimin 45 bine yakını SaÄŸlık Bakanlığı, 20 binden fazlası da üniversite hastanelerinde çalışıyor. Åžimdi birileri çıkıp da bana sakın ‘Efendim, biz eÄŸitim hastanesiyiz, daha fazla hasta bakamayız, dersler aksar’ demeye kalkışmasın. Ben de üniversitede yıllarca öğretim üyeliÄŸi yaptım, gerçekleri çok iyi biliyorum. EÄŸitim hastayla yapılır, öğrencileri bir sınıfa sokup ders anlatma anlayışı çok gerilerde kaldı. Kendi bakanlığıma baÄŸlı eÄŸitim hastanelerimizin birini denetlerken gördüm ki, son sene asistanı anjiyo yapıyor, yanında uzmanı yok. BaÅŸhekime ‘Nerede uzman arkadaş’ diye sordum, hık mık derken bulup getirdiler. Hastanenin anjiyo, eko oranları da çok düşük. ‘ArkadaÅŸlar böyle bir lüksümüz yok. Hizmeti hem nicelik, hem nitelik olarak yükselteceksiniz. Gerekirse cumartesi, pazar günleri de çalışmalıyız’ dedim. Ben oradan çıktıktan sonra ‘Sayın bakan eÄŸitim yapmamızı istemiyorsa, biz de sadece hasta bakarız’ demiÅŸler. Sanki ilgili uzmanın anjiyoda asistanın başında durması eÄŸitime engel, halbuki eÄŸitimin kendisi o.Evin reisi Åžeyma hanımefendidirValla baÅŸkalarının evini bilmem ama, bizim evde hanımın sözü geçer. Ben ve çocuklar onun bir dediÄŸini iki etmeyiz, hepimizin baÅŸ tacıdır. Hanımefendi çok iyi anne, eÅŸ ve aşçıdır. Maalesef, benim elimden yumurta kırmaktan baÅŸka bir ÅŸey gelmez. EÅŸim Fatma Åžeyma hanımefendi Ordulu bir astsubayın kızı, görücü usulüyle tanışıp evlendik. Tanıştığımızda kendisi Erzurum Ä°lahiyat Fakültesi’nde öğrenciydi, ben ise çiçeÄŸi burnunda üniversite hocası. Evlenince üniversiteyi yarıda bıraktı, evinin annesi oldu. 5 çocuÄŸumuz var, en büyükleri Muhammet, 20 yaşında, Bilkent Ãœniversitesi Ekonomi Bölümü öğrencisi. Cemile kızımız 15 yaşında, uzaktan eÄŸitim metoduyla Amerika’daki bir kolejde okuyor. Ramazan oÄŸlumuz, Ä°stanbul Fen Lisesi’nin son sınıfında. Havva Nur ilkokul 5, en küçüğümüz Yahya ise ilkokul 3’te. Adalar için 112 Acil Servis motorbotları - 112 Acil Servis, ülke çapında baÅŸtan aÅŸağı yenilendi, hizmet alanları geniÅŸletildi. Bugün 112’den ambulans çağırdığında kimse para ödeyeceksin diye yakana yapışmıyor. Önümüzdeki haftalarda Gökçeada, Bozcaada, AvÅŸa, Marmara adalarına geliÅŸmiÅŸ motorbotlarla acil servis hizmeti vermeye baÅŸlıyoruz. Hızı saatte 100 kilometreye kadar ulaÅŸabilen, son derece donanımlı motorbotlarla hizmet vereceÄŸiz. Ayrıca, helikopterle havadan hasta nakli çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Biraz pahalı bir yöntem ama, insan sağılığı paradan daha önemli. Bütün ÅŸehirlerimizde dijital takip sistemine geçiyoruz, halen Ankara, Denizli ve Ä°stanbul’da uygulamalar baÅŸarıyla sürüyor. Türkiye’de saÄŸlık konusu o kadar yetim bir alan ki, ne yapsanız sünger gibi çektiÄŸi için yaptıklarınız görünmüyor. Hakkari’de görev yapan hekim 8-9 bin YTL kazanıyorO Hakkari ki MÖ 7000’den bu yana HabuÅŸki’ye, Asur’luya, Urartu’ya, Pers’e, Sümer’e, Selçuklu’ya, Osmanlı’ya ev sahipliÄŸi yapmış. O Hakkari ki, 1926’da Türkiye Cumhuriyeti’nin ili olmuÅŸ.- Hakkári’ye tarihinde ilk kez 1,5 yıl önce bir beyin cerrahı atadık, doktor beyimizin gitmesiyle Ä°stanbul’a dönmesi bir oldu. Geçen ay Ä°stanbul Haseki Hastanesi’nde görev yapan beyin cerrahı bir hanımefendi; ‘Orası da benim toprağım’ diyerek çalışmaya baÅŸladı. 2 senelik tecrübem bana gösterdi ki, ne kadar para, ne kadar imkan verirsek verelim hekim arkadaÅŸlarımız bu bölgelere gitmeyi tercih etmiyor. Bu yüzden, eleman göndermekte zorluk çektiÄŸimiz illerde sözleÅŸmeli personel uygulaması yapıyoruz. Buna göre oralarda hizmet veren bir uzman hekimimiz 3,5-4 bin YTL maaşın yanı sıra, bir o kadar da döner sermayeden alıyor. Yaklaşık 8-9 bin YTL aylık geliri oluyor. Ben Erzurum’da 25 sene çalıştım, oraları vatan toprağı deÄŸil mi? Bu demek deÄŸil ki, doktorlar gözleri para hırsı bürümüş insanlar, asla. Tıp fakültesinde okurken rüyalarında ders sayıklamayan öğrenci sınıfını geçemez. Ama bizim mesleÄŸimiz biraz da fedakarlık mesleÄŸidir, hekimin olmadığı yerde insan durur mu? Madem kendi arzularıyla gitmiyorlar, biz de dedik ki, hayatınızın bir bölümünde oralarda mecburi hizmet yapın. Savcının, hakimin canı yok mu, gitmem deseler mesleklerinden vazgeçmek zorundalar. Doktor ise istediÄŸi yerde mesleÄŸini yapabiliyor. Esas mesele ne Yener Bey biliyor musunuz, mutlak hekim sayımız az. Ä°statistikler ortada, 52 Avrupa ülkesi içinde nüfusuna oranla hekim sayısı en az olan ülke, Türkiye Cumhuriyeti.Galatasaray tutkunuyum- Kimse kusuruma bakmasın, ben sıkı bir Galatasaray taraftarıyım, çocuklarım da öyle. Fenerbahçe, BeÅŸiktaÅŸ veya Trabzonspor taraftarlarına sesleniyorum, takımınız Galatasaray’ın Avrupa’da yakaladığı baÅŸarıyı yakalasın, sizin tarafınıza geçeyim. Yakalayamayacaklarından çok emin olduÄŸum için böyle diyorum, böyle bir ÅŸeyin mümkünü yok ki. Diyelim ki Fenerbahçe, BeÅŸiktaÅŸ Avrupa’da bir maç yapıyor. Ben en az Galatasaray maçlarında olduÄŸu kadar heyecanlanıyorum, galip gelsinler diye havalara sıçrıyorum. Yenmelerini zok istiyorum ama, ne yazık ki neticede bir baÅŸarı çıkmıyor ortaya. O zaman da gerçekten çok üzülüyorum.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!