Güncelleme Tarihi:
Biri olmadan diğeri sağlıklı olamıyor. Beyin ve kalp arasındaki ilişkinin önemini vurgulayan uzmanlar, ‘‘Beyniniz için kalbinize, kalbiniz için beyninize dikkat edin’’ uyarısı yapıyor.
Yapılan araştırmalara göre beyindeki sorunlar, kalbin elektriksel çalışma dengesini bozuyor. Daha önce varolan bir kalp hastalığını artırıyor. Ritm bozuklukları dışında, ani kalp durması sonucu, ölümlere de neden olabiliyor.
Eskişehir Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı ve Türk Beyin Damar Hastalıkları Genel Sekreteri Prof. Dr. Gazi Özdemir, özellikle son 30 yılda, merkez sinir sisteminin, kalp ve damar sisteminin çalışmasının düzenlenmesinde etkisinin vurgulandığını söyledi. Kalpteki yapısal bozuklukların etkisiyle, beynin kan ihtiyacının belli miktarların altına düşmesi veya kalpte oluşan bir kan pıhtısının beyne ulaşmasıyla beyinde tıkanma tipinde beyin krizi gelişebileceğini belirten Prof. Dr. Özdemir, ‘‘Mevcut bir kalp hastalığı, beyin krizi için, beyin hastalığı ise kalp krizi için önemli bir risk faktörü’’ dedi. Prof. Dr. Özdemir, herhangi bir nedenle çalışma kapasitesi zayıflamış beyin bölgelerinin uzun vadede kalbin çalışmasını bozduğunu ve hastalıklara yol açtığını söyledi.
Beyin, kalbi etkiliyor
Kalbi çalıştıran uyarıların beyindeki yapılardan geldiğini ve dolayısıyla beynin kalbi etkileyen en önemli organ olduğunu belirten Prof. Dr. Özdemir, ‘‘Kalbin çalışma düzeninde esas rol oynayan organ, kalbin kendisi değil, beyin yapıları. Beyin, kalbi aradaki iletişim yolları aracılığıyla etkiliyor. Dolayısıyla bu etkileşimde tam bir denge ve sağlık halinin devamlılığı için beyindeki yapıların, iletişim yollarının ve kalbin sağlam ve ahenkli bir çalışma düzeni içinde olmaları gerekiyor’’ dedi. Beyinde, kalp-damar sisteminin düzenlenmesiyle ilgili özel basınç artırıcı ve basınç azaltıcı bölgeler bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Özdemir, ‘‘Beyin dokusu içinde kanaması olan hastaların yüzde 50-70'inde, beyin damar tıkanmalarında yüzde 15-40, sadece beyin suyunda olan kanamalarda ise yüzde 40-70 oranlarında EKG değişiklikleri görülüyor. Her bir beyin yarımküresinin otomatik kalp-damar sisteminin düzenlenmesinde farklı fonksiyonları olduğu ve EKG bozukluklarının özellikle sol beyin yarım küresindeki ön beyin kısmına ilişkin hastalıklarda rastlandığı saptandı’’ diye konuştu. Ayrıca omirilik soğanının arka ve ön kısımları, kalp-damar sisteminin çalışmasında etkili sinir hücreleri içeriyor. Omurilik soğanındaki iki merkezden biri de vücut kan basıncını artırırken, diğeri azaltıcı etkide bulunuyor.
Beyin kriziyle kalp damar hastalığının aynı hastada, birlikte bulunabildiğini belirten Prof. Dr. Özdemir, yaygın damar sertliği, hipertansiyonu bulunan hastaların çoğunda belirsiz, tanısı koyulmamış beyin damar bozukluğu da bulunduğunu söyledi. Bazı grup hastalarda eski bir kalp hastalığına bağlı olarak sessiz ve gizli bir şekilde beynin de etkilendiğini anlatan Prof. Dr. Özdemir, şunları söyledi:
‘‘Kalpten gelen bir kan pıhtısı beyin damarını tıkayabilir veya kalbin pompalama görevinin aniden yetersizleşmesine bağlı olarak tüm beyinde zarar görecek şekilde kansız kalınabilir. Ayrıca beyin damar tıkanmasına, kulakcık tipi ritm bozukluğu, ameliyat edilmiş kapaklar, mitral kapak darlığı, yani enfarktüs, kulakçıklar arası delik gibi sorunlar da yol açabiliyor. Ayrıca tüm beyni etkileyen ve sinir hücrelerinin çalışmasının bozulmasına yol açabilen kalp pompalama yetersizliğinin birlikte olduğu enfarktüs, karıncık tipi ritm bozuklukları ve kalp ameliyatları da sayılabilir. Tıkayıcı veya kanama tipi beyin krizinden sonra ortaya çıkan kalp ritm bozukluğu genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden düzeliyor. Ama beyindeki lezyon, özellikle sol üst dış yan beyin bölgesiyle beyin sapını etkiliyor.’’