Güncelleme Tarihi:
İstanbul’un simgeleri arasında yer alan Beyazıt yangın kulesi yıllarca tulumbacılar ve itfaiyeciler tarafından gözlem yeri olarak kullanıldı. İstanbul’un büyümesi, teknolojinin gelişmesiyle birlikte kule, renkli lambalar takılarak hava durumunu bildirme amaçlı kullanılır hale geldi.
Özel olarak tasarlanan bir sistem ile İstanbul Üniversitesi, Beyazıt Yangın Kulesi ışıkları hava durumuna göre otomatik olarak yanıyor.
RENKLER VE ANLAMLARI
Beyazıt Kulesi’nde yanan ışıklar şu anlama geliyor:
MAVİ yandığı zaman, havanın ertesi gün açık olacağını,
YEŞİL yandığı zaman, havanın ertesi gün yağmurlu olacağını,
SARI yandığı zaman, havanın ertesi gün sisli olacağını,
KIRMIZI yandığı zaman ise havanın ertesi gün karlı olacağını bildiriyor. (Hürriyet.com.tr)
Beyazıt Yangın Kulesi, nöbet katı, işaret katı ve sancak katı olmak üzere 3 bölümden oluşuyor. Yangın, Beyazıt Kulesi’nden gündüz sarkıtılan sepetlerle, gece ise fener yakılarak haber verilirdi.
BEYAZIT KULESİ'NİN tarihi
1749 yılında, Küçükpazar'da çıkan büyük yangının ardından, Ağakapısı Süleymaniye'de İstanbul Müftülüğü ile İstanbul Üniversitesi'nin Botanik Enstitüsü olarak kullanılan iç avlusu köşesine ilk yangın kulesi yapıldı. Ancak kulenin ahşap olması sebebiyle birçok kez yapılmasına rağmen kulenin yanması önlenemedi. II. Mahmut, 1828 tarihinde Osmanlı Devleti'nin 19. yy. mimari oluşumunda büyük etkisi olan Ermeni asıllı Balyan ailesinden olan Senekerim Balyan'a, şu anki İstanbul Üniversitesi'nin Beyazıt semtinde bulunan üniversite yerleşkesinin tarihi giriş kapısı arkasındaki bahçenin içerisine, Beyazıt Kulesi'ni k'gir olarak yaptırttı.
1849 yılındaki zelzelede hasara uğrayan kulenin, geniş saçaklı, ahşap örtülü külahı değiştirilerek; sekizgen planlı, yuvarlak pencereli, yukarıya doğru daralan üç kat şeklinde yeniden tasarlanarak inşa edildi. 1889 yılında da ise kuleye bayrak direği eklendi. Yangın kulesine 'yangın köşkü', gözcülerine de 'köşklü' denirdi.
Beyazıt Yangın Kulesi'nde 20 köşklü bulunurdu. Kulelerdeki odalarda yatar kalkarlardı. 1923'e kadar köşklüler kulelerdeki görevlerine devam etti.