Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2007 00:00
Moda tasarımcısı Bahar Korçan, küresel ısınmaya tepkisini göstermek amacıyla bir koleksiyon hazırladı. İsmi "Benim Şarkım." Doğal kumaş ve tekniklerle hazırlanan bu koleksiyondan alışveriş yapan herkese beyaz bir şemsiye hediye edecek. Beyaz şemsiyenin iki amacı var. Birincisi küresel ısınmaya tepkisi olan tüm insanları bir şemsiye altında toplamak, ikicisi onları bu yaz heryazdan daha fazla ısıtacak güneş ışınlarından korumak.
"Aslında sistem çok net. Çok temiz. Çok yalın ve anlaşılabilir denklemler zinciri. Oyun iyi kurulmuş. Kurguda problem yok. Bulanıklık oyuncularda. Hepimiz birer sistem bozucuyuz. İklim hızla değişiyor, ürettiğimiz her şey potansiyel bir tehlike. Ve bizler hálá kocaman ciplerimizde atıklar ve atıklar üretip, bir hormon daha bedene, bir zehir daha toprağa temposuyla yaşıyoruz. Saçma bir lüks için hiç gitmediğim uzak kutuplarda foklar ölüyor. Bu şehrin oksijeninin azalması, suyunun tükenmesi kimsenin umurunda değil. Yaptığımız her olumlu veya olumsuz davranış ve düşünce bize katlanıp geri dönüyor. Hani bizim müthiş atasözümüz gibi: Ne ekersen, onu biçersin. Biz hep birlikte bencillik, başkasına yaşamama hakkı, açgözlülük ektik bu dünyaya. Ben kapladığım alana insana yakışan bir olumluluk ekeyim dedim. Farkındalık yaratmak için bu koleksiyonu hazırladım. Farkındalık en önemli oluş şekli ise ben kendi şarkımı kendi alanımdan söyleyeyim dedim."
Bahar Korçan, 2007 ilkbahar-yaz koleksiyonu "Benim Şarkım"la hepimizi küresel ısınma ve bozulan iklim dengelerine karşı daha duyarlı olmaya davet ediyor. Bir moda tasarımcısı olarak neden bunu yaptığını da yukarıdaki gibi anlatıyor. Bahar Korçan bu yaz koleksiyonundan alışveriş yapan herkese beyaz bir şemsiye hediye edecek. Bu şemsiye aslında bir sembol ama işlevi de var: "Güneş o kadar kuvvetli, o kadar zararlı ki... Bu yaz ve önümüzdeki yazlarda şemsiyesiz sokağa çıkmak çok riskli. Bu beyaz şemsiyeler bizi koruyacak. Diğer taraftan bu şemsiyelerin bir sembol olmasını istiyorum. Küresel ısınmaya karşı olan herkes, caddelerde bu şemsiyeyle dolaşsın ve tepkisini göstersin diye hayal ediyorum. Yani ben bir beyaz şemsiye hareketi başlatıyorum."
KUMAŞLAR NAR VE ÇAY İLE BOYANDIBahar Korçan kendi adını taşıyan markasını 1992’de kurdu. Aslında o tam 15 yıldır aynı şarkıyı söylüyor. Ta ilk
günden beri doğal olandan yana oy kullanıyor. Kumaşın, boyama tekniğinin, malzemenin en doğalını seçiyor. Hatırlıyorum da bundan üç yıl evvel bildiğimiz kuru bakladan takılar yapmıştı.
"Benim Şarkım" koleksiyonunda el dokumaları ön planda. Her koleksiyonun hazırlık aşamasında, Türkiye’nin farklı bir bölgesine seyahat ediyor ve farklı bir el dokuması keşfediyor. "Nişantaşı’nda ofiste oturup üretmek pek mümkün olmuyor. Çünkü beslenmek gerekiyor. Ben sürekli seyahat ediyorum. Böylece ülkemi tanımış oluyorum" diyor. Yaz koleksiyonunda ağırlıklı olarak Muğla ve Rize el dokumasını, özellikle de kanaviçeleri kullanmış. Az da olsa Antep ve Hatay dokumaları da var. El dokumalarından tasarım yaparak çift taraflı tatmin oluyor. Hem Anadolu’daki kadınlara iş imkanı veriyor, hem de kullandığı dokuma çevreyi, suyu hiç kirletmiyor, bir miktar elektrik enerjisi harcanarak üretiliyor.
"Benim Şarkım" 75 parçalık çok renkli bir koleksiyon. Renkleri de doğal. Hepsi ya çayda boyanmış ya narda ya da benzeri bir gıda maddesinde. Bahar Korçan’a çayla, narla boyadığınız kıyafetin rengi yıkanınca solmuyor mu diyorum. Solmuyormuş. Fikse oluyormuş, doku boyayı tamamen emiyormuş.
Koleksiyonun bütününe baktığımda 1800’lü yılların kostümlerini görüyorum. Danteller, tütü etekler, kombinezonlar... Korçan o yılları 21. yüzyılın estetiği ile yeniden boyutlandırdığını söylüyor. Ortaya mezuniyet, nişan gibi özel günlerde de giyilebilir şahane abiyeler çıkmış.
KOLEKSİYONUN ŞARKISI DA VAR ŞİİRİ DE
Bahar Korçan’ı tanıyanlar bilir. Her koleksiyonunun bir şiiri, bir de müziği vardır. "Benim Şarkım" koleksiyonunun müziğini besteci Rahman Altın yapmış. Bahar Korçan’ın yazdığı şiiri bu koleksiyon için bestelemiş. Notalar ile sözler birlikte baskı yapılıp, kıyafetlerin üzerine aplike edilmiş: Bir adım toprağa / Bir adım ağaca / Bir adım daha buluta /Dön, dön kanatlarla / Bir adım ekmeğe. Korçan bu çalışmayı "Birlikte düşünebilmenin iyi bir örneği olarak doku, kelime ve nota aynı kıyafette birleşti" diyerek yorumluyor.