Beyaz kıyafet doğru tercih, devam etsin ayakkabı ve çantalar acil elden geçsin
Güncelleme Tarihi:
sarna@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 28, 2007 00:00
AKP’nin seçimleri kazanıp Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığını sürdürecek olması bizim sayfaların da gündemi. Çünkü Emine Hanım’ı protokolde, birçok iç ve dış gezide, davetlerde çok çok göreceğiz. Buralarda ne giydiği, ne taktığı, yine büyük bir ilgiyle izlenecek.
Kuşkusuz Cumhuriyet tarihinde kılık kıyafeti yüzünden en çok konuşulan, eleştirilen başbakan eşi oldu. 2003’teki Davos zirvesi sırasında giydiği pembe nakışlı çizmelerine, 2004’te Nato zirvesinde Laura Bush’u ağırlarken yakasına taktığı devasa beyaz güle, yine 2004’te Atina’daki Akropolis tapınaklarında Karamanlis’lerle gezerken giydiği iğne topuklarına laf etmeyen kalmadı. Hatta "Giyim tarzınız Türk kadınını rencide ediyor. Değişemeyecekseniz evde oturun"a varan hakaretlere kadar vardı bazı eleştiriler. Abisi Ali Gülbaran bile verdiği bir röportajda kız kardeşinin kıyafetlerini abartılı bulduğunu, birilerinin bu abartıya dur demesi gerektiğini söyledi. Ancak işin uzmanları sorunun türban değil Emine Hanım’ın stilinde olduğunda birleşti. Aslında Emine Hanım’ın giyim tercihlerinde 2003’ten 2007’ye pek çok şey değişti ama henüz netleşmiş bir "Emine Hanım Stili"nden söz edilemiyor. Moda Tasarımcıları Derneği Başkanı Bahar Korçan ve Stil Danışmanı Hakan Öztürk ile, Emine Erdoğan’ın beş yılını ele aldık, eleştiri ve önerilerini dinledik.
Pembe kıyafet pembe saat sarı kıyafet sarı saat olur mu?
Bahar Korçan: Emine Erdoğan her kadın gibi takıp takıştırmayı çok seviyor. Ama kendisini frenleyebilmeli. Türbanını ceket içine sıkıştırdığı için kolyeleri pek önermiyorum. Ya da en fazla inci kolye takabilir. Türbanıyla uyumlu broşlar ceket üstünde iyi duruyor. Kıyafetle aynı renk saat takmamalı.
Takıları abartılı gözümüze giriyor
Hakan Öztürk: Takıları fazla abartılı. Takı fark edilmek için takılır ama Emine Hanım’ınkiler gözümüze giriyor. Broş, küpe, kolye, yüzük bir arada takınca yemek takımı gibi oluyor. Sadece broş takmasını öneriyorum. Saatleri kıyafetiyle aynı renk olmasa daha iyi olur. Bu noktada uyumsuzluğun uyumu devreye girmeli ve pembe bir kıyafetle siyah bir saat takmalı.
Kendini bir kişiye emanet etsin
BK: Stil arayışı içinde olan bir insanın çok fazla insanı dinlemesi tehlikelidir. Fazla ses insanı yanlışa götürür. Bence kendisini bir kişiye emanet etmeli. Bu inandığı biri olmalı. Onu çok iyi tanımalı ve hissetmeli. Neyle rahat eder, iyi bilmeli. Eğer inanmadığı biriyle çalışırsa iş çok başka bir yere gidebilir. Seçtiği kişi Emine Hanım için koleksiyon mantığı ile seçim yapmalı. Bu noktada farklı tasarımcılarla işbirliği yapabileceği gibi, mağazaları dolaşıp da seçim yapabilir.
HÖ: Emine Erdoğan’a bir stil kazandırmak modacıların ya da tasarımcıların yapacağı bir iş değil. Mutlaka bir stil danışmanıyla çalışmalı. Danışman onun için tasarımcılardan ve hazır giyimcilerden alışveriş yapmalı. Çoğunlukla özel diktirmeli...
BİR ARAYIŞ İÇİNDE
BK: Bir stil arayışı içinde. Ve henüz başarılı olmuş değil. Türbandan bahsediyoruz. Normal giyimde bile kullanmak zor. Bir başbakanın eşi olarak resmi kıyafetlerle kullanmak gerçekten zor. Kombinler dengeli olmalı, renkler iyi seçilmeli, yalınlık esas alınmalı.
Beyaza devam etsin, pudra ve taş renkleri eklesin
BK: AK Parti’nin Ak’lığına vurgu yaptığından mı bu kadar çok beyaz giyiyor bilmiyorum ama çok doğru bir tercih. Bence yüreğinin sesini dinleyip beyaz, krem giymeye devam etsin. Sevdiği şeylerin üzerine gitsin. Çünkü gerçekten yakışıyor. Siyah giyindiği zaman türbandan dolayı iş çok farklı yerlere gidiyor.
HÖ: Pudra ve taş renklerini öneriyorum. Siyahtan, lacivertten uzak durmalı. Doreyi de çok seviyor ama doreli cekete, dore türban fazla kaçıyor. Yanlızca yaka işlemelerinde dore olursa güzel olur. Bazen hiç ummadığımız bir yerde çok sakin ve zarif kıyafetlerle karşımıza çıkıyor. Krem rengi trençkotları çok yakıştırıyorum.
Yüzü çok güzel, makyajı ve kaşları yerinde
BK: Bazıları kaşlarını inceltmesini söylüyor ama ben böyle çok beğeniyorum. Dozunda ve sade bir makyaj yapıyor. Zaten yüzü çok güzel. Fazla müdahaleye ihtiyacı yok.
HÖ: Çok güzel bir yüzü var. İnsana kendini iyi hissettiren güçlü bir ifadeye sahip. Şu anki türban stili 1960’ların Audrey Hepburn’lerine, Grace Kelly’lerine benziyor. Fakat daha büyük gözlükler takabilir. Makyajını ve kaşlarının alınış tarzını çok beğeniyorum.
Açık ayakkabıyla o çoraplar tamamen yanlış
BK: 2003’ten 2007’ye gelirsek ben ayakkabı seçiminde ciddi bir ilerleme olduğunu düşünüyorum. Sivri burunlu olanlardan vazgeçti. Çok açık ayakkabılar giymiyor. Ucu hafif açıkları tercih ediyor. Yine de çorapları belli oluyor ve zarif durmuyor. En son pantolon üstü balon etekle giydiği mantar topuklu ayakkabılar yabancı bir markaya ait. Ama o pantolonla olmamış.
HÖ: Ayakkabı ve çantaları acil olarak elden geçmeli. Açık ayakkabıyla birlikte giydiği çoraplar tamamen yanlış. Açık ayakkabıyla giyilebilecek çoraplar var ama Emine Hanım’ınkiler onlar değil.
KUŞAKLI CEKETLER KORKUNÇ CEKETLERİ KISA OLMALI
BK: Ceketler kesinlikle kısa olmalı. Doğru kuplu, bele vurgu yapan kesimleri tercih etmeli. Belindeki fiyonklu kemerler kendisini olduğundan şişman gösteriyor. Kemer takacaksa bile fiyonk yapmamalı. Emine Hanım’ın oyuncaklı tasarımlardan uzak durması gerekiyor. Ne kadar düz olursa o kadar iyi.
HÖ: Uzun ceketler ve kuşaklı olanlar korkunç. Kalıplı ve kısa ceketler giymeli. Kemerden vazgeçmek istemiyorsa ince olanları tercih etmeli. Kalın kemerler taktığı zaman silueti kalın duruyor.
ASLA BUNLARI YAPMASIN
Resmi balolarda giydiği kaftanlardan vazgeçmeli.
Türbanın altına giydiği bone asla gözükmemeli.
Çiçekli ve çok alacalı bulacalı türbanlardan uzak durmalı.
Kat kat giymemeli.
Kolye, küpe, yüzük ve broşu aynı anda takmamalı.
Ayakkabı ile birebir aynı renk ve desen çanta fikrinden uzaklaşmalı.
Marka tercih etse bile markanın ismi gözümüze girmemeli.
Aynı renk kıyafet, çanta, ayakkabı giymesin, gözü fazlasıyla yoruyor.
Jean hiç giymemeli. Spor görüntü için bol jean pantolon ile gömleği üst üste giyiyor ama kutu bebeği gibi oluyor.
KAT KAT GİYİNMESİ YANLIŞ BALON ETEK RİSKLİ
BK: Bol kesimlerin her türlüsünden uzak durmalı. Ne kadar moda olsa da balon etek çok riskli. Çok zayıf bir insanı bile şişman gösteriyor. Ben kendisine dar kesimli önden tek pile etekleri öneririm. Pantolon giymek istiyorsa üzerine bele oturan uzun gömleklerden tercih edebilir.
HÖ: Ben etek ceketlerden çok sıkıldım. Emine Hanım’ın artık bizleri şaşırtmasını bekliyorum. Mesela özel bir geceye katılırken tek parça, uzun, güzel bir elbise giysin. Bordo çok yakışır. Türbanını da daha modern bağlasın... Balon etekler hiç olmamış. Çünkü o eteğin üzerine uzun ceket giymiş. Etek içerde şişmiş, kendisini olduğundan kilolu göstermiş. Yaptığı en önemli yanlışlardan biri kat kat giyinmek. Kapanmak demek kat kat giyinmek demek değildir ki.
Pembe kıyafet pembe saat sarı kıyafet sarı saat olur mu?
Bahar Korçan: Emine Erdoğan her kadın gibi takıp takıştırmayı çok seviyor. Ama kendisini frenleyebilmeli. Türbanını ceket içine sıkıştırdığı için kolyeleri pek önermiyorum. Ya da en fazla inci kolye takabilir. Türbanıyla uyumlu broşlar ceket üstünde iyi duruyor. Kıyafetle aynı renk saat takmamalı.
Takıları abartılı gözümüze giriyor
Hakan Öztürk: Takıları fazla abartılı. Takı fark edilmek için takılır ama Emine Hanım’ınkiler gözümüze giriyor. Broş, küpe, kolye, yüzük bir arada takınca yemek takımı gibi oluyor. Sadece broş takmasını öneriyorum. Saatleri kıyafetiyle aynı renk olmasa daha iyi olur. Bu noktada uyumsuzluğun uyumu devreye girmeli ve pembe bir kıyafetle siyah bir saat takmalı.
Kendini bir kişiye emanet etsin
BK: Stil arayışı içinde olan bir insanın çok fazla insanı dinlemesi tehlikelidir. Fazla ses insanı yanlışa götürür. Bence kendisini bir kişiye emanet etmeli. Bu inandığı biri olmalı. Onu çok iyi tanımalı ve hissetmeli. Neyle rahat eder, iyi bilmeli. Eğer inanmadığı biriyle çalışırsa iş çok başka bir yere gidebilir. Seçtiği kişi Emine Hanım için koleksiyon mantığı ile seçim yapmalı. Bu noktada farklı tasarımcılarla işbirliği yapabileceği gibi, mağazaları dolaşıp da seçim yapabilir.
HÖ: Emine Erdoğan’a bir stil kazandırmak modacıların ya da tasarımcıların yapacağı bir iş değil. Mutlaka bir stil danışmanıyla çalışmalı. Danışman onun için tasarımcılardan ve hazır giyimcilerden alışveriş yapmalı. Çoğunlukla özel diktirmeli...
BİR ARAYIŞ İÇİNDE
BK: Bir stil arayışı içinde. Ve henüz başarılı olmuş değil. Türbandan bahsediyoruz. Normal giyimde bile kullanmak zor. Bir başbakanın eşi olarak resmi kıyafetlerle kullanmak gerçekten zor. Kombinler dengeli olmalı, renkler iyi seçilmeli, yalınlık esas alınmalı.
Beyaza devam etsin, pudra ve taş renkleri eklesin
BK: AK Parti’nin Ak’lığına vurgu yaptığından mı bu kadar çok beyaz giyiyor bilmiyorum ama çok doğru bir tercih. Bence yüreğinin sesini dinleyip beyaz, krem giymeye devam etsin. Sevdiği şeylerin üzerine gitsin. Çünkü gerçekten yakışıyor. Siyah giyindiği zaman türbandan dolayı iş çok farklı yerlere gidiyor.
HÖ: Pudra ve taş renklerini öneriyorum. Siyahtan, lacivertten uzak durmalı. Doreyi de çok seviyor ama doreli cekete, dore türban fazla kaçıyor. Yanlızca yaka işlemelerinde dore olursa güzel olur. Bazen hiç ummadığımız bir yerde çok sakin ve zarif kıyafetlerle karşımıza çıkıyor. Krem rengi trençkotları çok yakıştırıyorum.
Yüzü çok güzel, makyajı ve kaşları yerinde
BK: Bazıları kaşlarını inceltmesini söylüyor ama ben böyle çok beğeniyorum. Dozunda ve sade bir makyaj yapıyor. Zaten yüzü çok güzel. Fazla müdahaleye ihtiyacı yok.
HÖ: Çok güzel bir yüzü var. İnsana kendini iyi hissettiren güçlü bir ifadeye sahip. Şu anki türban stili 1960’ların Audrey Hepburn’lerine, Grace Kelly’lerine benziyor. Fakat daha büyük gözlükler takabilir. Makyajını ve kaşlarının alınış tarzını çok beğeniyorum.
Açık ayakkabıyla o çoraplar tamamen yanlış
BK: 2003’ten 2007’ye gelirsek ben ayakkabı seçiminde ciddi bir ilerleme olduğunu düşünüyorum. Sivri burunlu olanlardan vazgeçti. Çok açık ayakkabılar giymiyor. Ucu hafif açıkları tercih ediyor. Yine de çorapları belli oluyor ve zarif durmuyor. En son pantolon üstü balon etekle giydiği mantar topuklu ayakkabılar yabancı bir markaya ait. Ama o pantolonla olmamış.
HÖ: Ayakkabı ve çantaları acil olarak elden geçmeli. Açık ayakkabıyla birlikte giydiği çoraplar tamamen yanlış. Açık ayakkabıyla giyilebilecek çoraplar var ama Emine Hanım’ınkiler onlar değil.
KUŞAKLI CEKETLER KORKUNÇ CEKETLERİ KISA OLMALI
BK: Ceketler kesinlikle kısa olmalı. Doğru kuplu, bele vurgu yapan kesimleri tercih etmeli. Belindeki fiyonklu kemerler kendisini olduğundan şişman gösteriyor. Kemer takacaksa bile fiyonk yapmamalı. Emine Hanım’ın oyuncaklı tasarımlardan uzak durması gerekiyor. Ne kadar düz olursa o kadar iyi.
HÖ: Uzun ceketler ve kuşaklı olanlar korkunç. Kalıplı ve kısa ceketler giymeli. Kemerden vazgeçmek istemiyorsa ince olanları tercih etmeli. Kalın kemerler taktığı zaman silueti kalın duruyor.
ASLA BUNLARI YAPMASIN
Resmi balolarda giydiği kaftanlardan vazgeçmeli.
Türbanın altına giydiği bone asla gözükmemeli.
Çiçekli ve çok alacalı bulacalı türbanlardan uzak durmalı.
Kat kat giymemeli.
Kolye, küpe, yüzük ve broşu aynı anda takmamalı.
Ayakkabı ile birebir aynı renk ve desen çanta fikrinden uzaklaşmalı.
Marka tercih etse bile markanın ismi gözümüze girmemeli.
Aynı renk kıyafet, çanta, ayakkabı giymesin, gözü fazlasıyla yoruyor.
Jean hiç giymemeli. Spor görüntü için bol jean pantolon ile gömleği üst üste giyiyor ama kutu bebeği gibi oluyor.
KAT KAT GİYİNMESİ YANLIŞ BALON ETEK RİSKLİ
BK: Bol kesimlerin her türlüsünden uzak durmalı. Ne kadar moda olsa da balon etek çok riskli. Çok zayıf bir insanı bile şişman gösteriyor. Ben kendisine dar kesimli önden tek pile etekleri öneririm. Pantolon giymek istiyorsa üzerine bele oturan uzun gömleklerden tercih edebilir.
HÖ: Ben etek ceketlerden çok sıkıldım. Emine Hanım’ın artık bizleri şaşırtmasını bekliyorum. Mesela özel bir geceye katılırken tek parça, uzun, güzel bir elbise giysin. Bordo çok yakışır. Türbanını da daha modern bağlasın... Balon etekler hiç olmamış. Çünkü o eteğin üzerine uzun ceket giymiş. Etek içerde şişmiş, kendisini olduğundan kilolu göstermiş. Yaptığı en önemli yanlışlardan biri kat kat giyinmek. Kapanmak demek kat kat giyinmek demek değildir ki.