Sibel ARNA İLE MODA GÜNDEMİ
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2006 22:43
Ayşe Birsel ve Bibi Seck. Biz onları endüstri tasarımcısı olarak tanıdık. Defalarca dünyanın en önemli tasarımcıları arasına seçildiklerini duyduk. Ayşe ve Bibi hayatlarında ilk defa moda tasarımı yaptılar ve Bil’s için gömlekler tasarladılar.
Gömleklerin hiçbiri normal değil. Birinin 12 kolu var, diğerinin üstü tamamen cep kaplı, berikinin önü de arkası da gömlek. En ilgincinin rengi ise siyah! Neden bir beyaz gömlek markası için siyah gömlek tasarladınız diye soruyorum. "Yapmadan edemedik" diyorlar: "Bu siyah gömlek, Bil’s’in beyaz gömlekler ailesinin kara kuzusu! Ne de olsa birisinin başkaldırması, bu kadar beyazlığa bir kontrast yapması gerekiyordu."
İlk defa mı tekstil için tasarım yapıyorsunuz? İlk değilse daha önce neler yapmıştınız? - Ayşe: Kıyafet anlamında yaptığımız ilk çalışma bu. Ancak daha önce Herman Miller için bir kumaş pano tasarlamıştık. O dönemde "high performance" denilen çok fonksiyonlu bir kumaş icat ettik ve patent aldık.
Daha önce kendiniz ya da yakın çevreniz için kıyafet tasarlamış mıydınız? - Bibi: Ben Ayşe’nin kıyafet ve takılarını tasarlıyorum. Dakar’da terzi sistemi hálá çok yaygın ve Senegalliler kıyafetlerine ve zarafetlerine çok düşkün.
Bil’s markasını tanıyor muydunuz? Yollar nasıl kesişti? - Ayşe: Bilsar firmasından Selman Bilal, Süha Bilal ve Derya Bilal ile İstanbul’da tanıştık.
Bize Bil’s markaları için misafir tasarımcı olmamızı teklif ettiler. Yaptıkları çalışmaları görüp, tasarıma ve tasarımcılara olan yaklaşımlarını anlayınca, onlarla çalışmak için büyük heyecan duyduk. Karşılıklı sempati ve güven bu ortak çalışmamızın temeli oldu.
Gömlek sizin için ne anlama gelir? Günlük hayatta kullanır mısınız? - Bibi: Gömleğin bizim için anlamını Bil’s için tasarladığımız gömleklerle anlattık sanıyorum. Günlük hayatta isteyip de bulamadığımız teknik özellikleri Bil’s için yaptığımız gömleklere uyguladık. Mesela ben cep çok severim ama bir gömlekte bir, en fazla iki cep bulunur. Halbuki tamamıyla cep ile kaplı bir gömleğim olsa her cebime bir şey koyup dolaşabilirim. Pocket Shirt gömlek modelini bu yüzden tasarladık, artık rahat edeceğim.
Sizce gömlek şu dünyada en çok kime yakışıyor? - Ayşe: Gömlek hem kadına hem erkeğe yakışıyor.
Bil’s gömleklerinin unisex olması da bu açıdan anlamlı. Aynı gömleği kadın ve erkek çok farklı taşıyabilir. Ama bazı gömlekleri giymek için kendine güven lazım. "Her İşte Bezi Var"’ın iki değil, on iki kolu var. Gölge’de iki gömlek arka arkaya dikili, önünü karıştırınca, ürün bir anda alışılagelmişin dışına çıkıveriyor. Beyaz gömlek markasına siyah gömlek tasarlamak biraz asi bir yaklaşım değil mi? - Ayşe: Bu siyah gömlek, Bil’s beyaz gömlekler ailesinin kara kuzusu! Ne de olsa birisinin başkaldırması, bu kadar beyazlığa bir kontrast yapması gerekiyordu. Süha ve Selman "Ne isterseniz yapın ama beyaz olsun" deyince, ikimizin de aklından "öyleyse biz siyah yapalım" diye geçti. Tasarım, gerektiğinde kalıpların dışına çıkıp, herkesin yaptığının tersini düşünebilmeyi de gerektiriyor.ÊGömleklerin her birini birlikte mi tasarladınız? Yoksa bölüştünüz mü? - Bibi: Bir toplantı için Londra’daydık. İki saat kaçıp kendimizi Tate Modern’de bulduk. Oradaki kahvede otururken, gömlekleri tasarlamaya başladık. New York’a dönüşümüzde de son şeklini verdik. Ama asıl işi yapan, bizim tasarladıklarımızı gerçeğe dönüştüren Bilsar ustaları oldu. Bir gömleğe 12 kol dikmek ve hálá giyilebilir olmasını sağlamak için usta, üstat olmak lazım.Endüstri tasarımcıları fonksiyonelliği her şeyin üstünde tutar. Gömlekleriniz de önce fonksiyonel mi oldu? - Bibi: Gömlekler fonksiyon, form ve hayal gücünün uyumla kesiştiği bir seri oldu. Bil’s’in hayal ettiklerimizi aynen gerçekleştirmesi bizim için gerçek bir çalışma lüksü oldu. Bizi istediğimiz gibi düşünmeye davet ettiler ve sonra da bu düşüncelerimizi aynen ve en iyi şekilde gerçekleştirdiler. İnsan başka ne isteyebilir bir müşterisinden!