Bestseller fabrikası

Güncelleme Tarihi:

Bestseller fabrikası
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 18, 2012 19:58

Kurmaca başlığı altında 63 kez New York Times en çok satanlar ödülünün sahibi olarak Guinness Dünya Rekoru’na ulaşan yazar James Patterson (65), bu yıl da New York Times en çok satanlar listesinin birinci sırasında yer aldı. Forbes Dergisi’nin geçen haftalarda açıkladığı ‘En Çok Kazanan Yazar’ listesine de 2011-2012 sezonunda çıkardığı 14 kitaptan kazandığı yaklaşık 94 milyon dolarla birinci sıraya girdi. Peki, Patterson bu işi nasıl beceriyor hiç düşündünüz mü? İşte; “Küçükken çok iyi bir öğrenciydim fakat özellikle okumayı sevmezdim” diyen Patterson’ın sırları ve Türkçe macerası...

Haberin Devamı

ASLINDA OKUMAYI SEVMİYORDU

65 yaşındaki gerilim romanları yazarı James Patterson, son 33 yılda 71 tane roman, son 36 yılda da 88 kitap yazdı. Romanları eskiden Washington Polis Departmanı’nda ve FBI’da adli psikologluk yapmış ve günümüzde özel psikolog ve devlet danışmanı olarak çalışan Alex Cross etrafında şekilleniyor. Tabii sadece polisiye romanları değil, aşk hikâyeleri de var Patterson’ın. Sinemaya uyarlanan ‘Koruyucu Meleğim’ bunlardan bir tanesi. Yazar, 19 kez üst üste New York Times en çok satanlar listesinin birinci sırasında yer aldı ve 2011-2012’de yayımladığı 14 yeni kitabından 94 milyon dolar kazandığı tahmin edilerek aynı sırasını korudu.
Alex Cross ise, Amerika’da son 10 yılda en iyi satanlar listesinde bulunan serinin kahramanı oldu. İnanması güç ama “Küçükken çok iyi bir öğrenciydim fakat özellikle okumayı sevmezdim” diyen Patterson, 63 kere kurmaca başlığı altında New York Times en çok satanlar ödülünün sahibi olarak Guinness Dünya Rekoruna ulaştı. Okumayı sevmemesini ortaokuldaki öğretmenlerinin kitaplar hakkında iyi seçim yapamamasına bağlayan Patterson, daha sonra okul parasını ödemek için bir hastanenin gece vardiyasında çalışmaya başlayınca çok boş vakti olduğunu ve bu vakitlerde kitap okumaya başlayıp resmen âşık olduğunu söylüyor. Ve ‘tutku’ denilince aklına sadece kitap geliyor.

Haberin Devamı

BAŞARISININ SIRRI ANALİTİK ZEKASI

İş hayatına yönelik bir eğitim almamasına rağmen yaratıcı çözümleri olan Patterson, “Analitik ve yaratıcı zekâ herkeste olmadığı için bugün şirketlerde sınırlı sayıda insan çalışıyor” diyor. “500 sayfalık kitabın her sayfasında fikir üretecek kadar yaratıcıyım” diye ekleyen yazar, bütün işleri tek başına yapamayacağını kabul etse de yanında çalışan yardımcı yazarların roman yazarken sorunları halledebilecek kadar başarılı olmadıklarını düşünüyor. Bunların yanı sıra bu noktaya gelmesinde ‘her koşulda yaşamasının’ yani fakirliği, orta halliliği ve zenginliği de görmesinin etkisi olmuş. Zira o, Güney ve Kuzey Amerika’da yaşadı, birbirinden farklı insanlarla temas kurdu ve hayallere dalmayı sevdi. Bütün hikâyeleri kafasında kurduktan sonra kendi düşüncelerinin başkalarına cazip gelip gelmeyeceğini, her kesimden insanın yazdıklarını okuyup okumayacağını sorguladı. Hatta daha da ilerisine giderek reklamını nasıl yapacağını bile düşündü. Hem yaratıcı hem de analitik zekâsı onu bugünkü başarısına böyle ulaştırdı.

Haberin Devamı

ESERLERİ TÜRKÇEYE DE ÇEVRİLDİ

James Patterson’ın Türkçeye çevrilen ‘Kâbus’ ile ‘Cadı ve Sihirbaz’ adlı eserleri, onu New York Times en çok satanlar lisetesinde birinciliğe taşıyan romanları. Ülkemizde Nemesis Kitap’tan çıkan polisiye türü olan ‘Kâbus’, korunmaya ve desteğe ihtiyacı olanların başvurduğu özel bir araştırma şirketi Private’ı yöneten eski CIA ajanı Jack Morgan’nın maceralarını anlatıyor. Artemis Yayınları’ndan çıkan ‘Cadı ve Sihirbaz’ adlı eseriyse Whisty ve Whit Allgood kardeşlerin bir gece yarısı ailelerinden koparılarak cadı ve sihirbaz olmakla suçlanmalarını, hapsedilmelerini anlatıyor.

YARDIMCI YAZAR KULLANMASINI ELEŞTİRENLERE ALDIRMIYOR

Haberin Devamı

Romalarında yardımcı yazar kullanmasını bazı kişilerin ağır derecede eleştirmesine rağmen Patterson bunun çok garip bir şey olmadığını, gazete ve sinema gibi çoğu projede zaten var olan bir şeyin kitap yazma işinde de olmasının normal olduğunu söylüyor ve “Birçok sanat projesi takım işidir” diye de ekliyor. Bu ekip işine göre eserin ilk taslağını yardımcı yazar hazırlıyor, Patterson da bunun üzerinde çalışarak eseri profesyonel bir şekilde geliştiriyor. Yardımcı yazar ekibi kullanmasına rağmen kendisine ‘patron’ denmesini sevmeyen Patterson, bu işi bir kombinasyon yapmak gibi düşünüyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!