Beslenme üzerine bilimsel bir sohbet

Güncelleme Tarihi:

Beslenme üzerine bilimsel bir sohbet
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 03, 2005 00:00

Nasıl bir beslenme? Her ülkenin bir beslenme biçimi, beslenmede vazgeçemedikleri var. Peki insanın saÄŸlıklı beslenmesi ve hastalıklara karşı kendisini koruyabilmesi için, bütün ülkelerin beslenme biçimlerinde ortaklıklar var mı ve bunlar alınıp uygulanabilir mi? Ä°ÅŸte size bilimin bu konudaki temel soruları ve bulduÄŸu yanıtar...Ãœlkemiz için bir besin ÅŸeması var mı bilmiyoruz. Ama bu ÅŸema Çin’de bir tapınak ÅŸeklinde, Kanada’da bir gökkuÅŸağı, Amerika’da ve batı ülkelerinde ise piramit. Besinler ile ilgili her ulusun bilgi ÅŸeması ve beslenme önerileri görüntü olarak birbirinden ne kadar farklı olsa da, içerik ve verilen ana öğüt her yerde aynı: Bezelye ve yulaf yiyin, yumurta ve eti azaltın.Kanada’nın gökkuÅŸağında örneÄŸin, ekmek ve tahıl en dıştaki, dolayısıyla en uzun olan kuÅŸağın içinde yer alır. KuÅŸağın rengi buÄŸdayı temsil ettiÄŸi için sarı. Sebze ve meyveler yeÅŸil renkli ikinci kuÅŸakta, süt ürünleri ise mavi renkli üçüncüde. En içteki ve en küçük olan kırmızı renkli son kuÅŸakta ise et ve balık ürünleri bulunuyor.Ancak BirleÅŸmiÅŸ Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre bütün Kuzey Amerikalılar et ve balığı, sebze ve meyveden 2 misli daha fazla tüketiyor. Et ve et ürünleri konusunda hassas olan Çinlilerin de kendi besin rehberlerine tam olarak uydukları söylenemez.Türkiye’de çeÅŸitli kesimlere göre beslenme farklılık gösteriyor. Burada zenginlik ve yoksulluk rol oynuyor. Ancak ülkemizde çok yaygın olarak ‘kötü beslenme’ en önemli sorun ve bu beslenme de çeÅŸitli hastalıkların kaynağı.HER ÃœLKENÄ°N BESLENME KÃœLTÃœRÃœ AYRIHemen hemen her ülkenin kendi beslenme rehberi buÄŸday, yulaf gibi tahıl ürünlerinin saÄŸlıklı bir gıda programının temeline yerleÅŸiyor. ABD’de ve Avrupa’da bu ürünler ortalama bir beslenme rejiminin üçte birini oluÅŸturuyor. Pirincin çok önemli olduÄŸu Asya’da bu tür ürünler günlük kalorinin yüzde 50-60’ına ulaşıyor.Yine temel öneriler aynı kalsa da her piramit, gökkuÅŸağı ya da daire, ait olduÄŸu ulusun kendine özgü beslenme kültürünü de yansıtıyor.ÖrneÄŸin Meksikalılarda fasulye ön plana çıkarken, Çinliler pirinçten, Almanlar da ekmek ve benzeri unlu ürünlerden vazgeçmek istemiyor. Ä°ÅŸin ilginci, hiçbir beslenme rehberinin insanın asla vazgeçmek istemediÄŸi damak zevki olan ÅŸekeri ve tatlıyı listesine yerleÅŸtirmemesi.Kimileri, örneÄŸin Çinliler, Ä°sveçliler, Almanlar ve Portekizliler listelerinde tatlıya hiç yer vermiyor. Bizde ise tatlı önemli bir tutuyor. Buna karşın Kuzey Afrikalılar kalorilerinin yüzde 9’unu ÅŸekerli gıdalardan alırken Avrupa’da bu rakam yüzde 11, ABD’de ise yüzde 18 oranında. Ä°ster tatlı gibi güzel ancak kalorili ÅŸeyler yüzünden, ister ekonomik imkansızlıklardan olsun, insanlar için saÄŸlıklı bir beslenme programı uygulamak hiç de kolay deÄŸil. Özellikle de çocukluktan beri farklı beslenme alışkanlıkları kazanılmışsa. Öyle olunca bugün dünyanın en çok rastlanan sorunlarının başında obezite geliyor. Zengini, yoksulu hiç fark etmeden tüm ülkeler farklı bir sebepten obeziteyle boÄŸuÅŸuyor. Obezite, zengin ülkelerde yoksulların, yoksul ülkelerde ise zenginlerin hastalığı oluyor.Obezite, dünyada o kadar yaygınlaÅŸtı ki, ÅŸimdi ortalarda yüzlerce saÄŸlıklı beslenme programı, diyet ve rejim reçetesi dolaÅŸmaya baÅŸladı. Hatta bazen birbirlerinin tam zıddı öneriler içeren bilgilerle. Dolayısıyla beslenme rejimleri konusunda insanın aklına bir dolu soru takılıyor. Ãœnlü bilim dergisi Nature iÅŸte bu soruların bazılarına yanıt aradı.SORU 1Bilim yeni beslenme önerilerini, diyet rehberlerini nasıl geliÅŸtirdi?YANIT: Öncelikle her geleneksel gıda grubundaki ürünler, meyveler, sebzeler etler, yaÄŸlar ve tatlılar birbirleri ile karıştırıldı ve biraraya getirildi. Tıp dünyasının beslenme referanslarına uygun olarak, bu ürünlerden kombinasyonlar yapıldı. Ä°nsanların cinsiyeti, yaÅŸları ve harcadıkları günlük enerji miktarına göre almaları gereken kalori oranları doÄŸrultusunda bir dizi beslenme ÅŸeması ortaya çıkartıldı. Ancak uzmanlara göre bu beslenme programları ulusların gıda alışkanlıkları da göz önünde tutularak geliÅŸtirilmeli. ÖrneÄŸin ABD’de E vitamini, kalsiyum, magnezyum, potasyum, lifli yiyecekler ve A vitamini içeren ürünlerin yeterli tüketilmediÄŸi gerçeÄŸi göz önünde tutularak buna göre düzenlemeler yapıldı.SORU 2Hangi ülkelerin ya da hangi kültürlerin beslenme alışkanlıkları en iyi?YANIT: Bu konuda farklı gruplar karşı karşıya gelmiÅŸ durumda. Birçok insana göre geleneksel Akdeniz beslenme rejimi en saÄŸlıklı olanı. Ancak gıda piyasasının da küreselleÅŸmiÅŸ olması sonucunda hazır gıdalar ve fast food tarzı geleneksel beslenme alışkanlıklarının içine girdi, bunun yanı sıra dünyanın her yerinde teknolojinin getirdiÄŸi rahatlıkla insanların fiziksel aktiviteleri de azaldı. İçinde bulunduÄŸumuz dönemde en saÄŸlıklı beslenenleri uyumlu ve dengeli beslenme için bilinçli gayret sarf edenler olarak tanımlamak en doÄŸrusu. ÖrneÄŸin Hollanda’da Wageningen Gıda Bilimleri Merkezi’nden Martijn Katan, ABD ile ilgili yaptığı araÅŸtırmasında Kaliforniya’da orta yaÅŸlarına gelmiÅŸ eÄŸitimli kadınların bilinçli beslenme konusuna özel önem verdiklerini söylüyor. Tabii bu arada Finlandiya gibi beslenme alışkanlıklarının deÄŸiÅŸmesi için ulusal baÄŸlamda ciddi çaba gösteren ülkeler de var. 1970’li yılların başında Finli erkekler tüm dünya ile kıyaslandığında en fazla kalp krizi geçiren grupta yer alıyorlardı. Beslenme alışkanlıklarında süt, peynir ve tuz ön plana çıkarken meyve ve sebze tüketimi azdı. Bilinçli bir ulusal eÄŸitim programı uygulanması sonucu bu ülkede beslenme tarzı son 30 yıl içinde önemli deÄŸiÅŸikliÄŸe uÄŸradı. Bugün Finli erkeklerin kalp krizi geçirme oranı 1970’lerle kıyaslandığında üçte 1 oranında azalmış durumda.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!