Miraç Zeynep ÖZKARTAL
Oluşturulma Tarihi: Nisan 18, 2004 00:48
Türkiye’deki beş yıldızlı otellerin yönetimleri, son aylarda birbiri ardına, Singapur’dan İspanya’ya değişik ülkelerin yemekleri için festivaller düzenliyorlar. Restoranların özel olarak dekore edildiği gecelerde, bir yandan da yemekleri yenen ülkelerin otantik müzikleri dinleniyor. Bu festivaller sayesinde tanıtımlarını güçlendiren oteller, gösterilen ilgiden memnun.
Büyük otellerin, değişik yöre ve ülkelerin yemeklerini sundukları
yemek festivalleri, git gide yaygınlaşmaya başladı. Otel yönetimleri, festival kapsamında, bir hafta boyunca o ülkenin mutfağını tanıtırken, dekorasyon ve müzikle de restoranlarında konuk ülkenin atmosferini yaratıyorlar.
Amaç, öncelikle otelin tanıtımı. Yapılan etkinlikler, otelin mevcut müşterileri dışındakilerin ilgisini çekmeye yönelik. Bu festivaller sayesinde restoranların, dolayısıyla otellerin sürekli gündemde kalması ve her kesimden müşteriye ulaşılması hedefleniyor.
Yemek festivallerinin müdavimleri, gurmeler, işadamları ve ülkelerinin yemeklerine hasret kalan yabancılar. Değişik tatlar denemekten hoşlananlar bu tür gecelerin sadık müşterilerini oluşturuyor. Otel müşterilerinin bu festivallere yaklaşımı ise daha farklı. Düzenlenen etkinliklere olan ilgi, o gece hangi ülkenin yemeklerinin ikram edildiğine göre değişiyor. Yabancı müşteriler daha çok Türk yemeklerini denemek istedikleri için bu etkinliklere pek rağbet etmiyorlar. Türkler veya o ülkenin yemeğine özel ilgi duyan müşteriler bu gecelere katılıyorlar. Özellikle Uzakdoğu ve İtalyan mutfağı gibi Türklerin daha aşina olduğu mutfaklar çok ilgi görüyor. Örneğin The Marmara Oteli’nin yıllardır yaptığı İspanyol Yemekleri Festivali’ne ilgi hiç azalmamış. Bu hafta Hyatt Regency’de başlayacak Güney Afrika yemekleri festivalinin mönüsünde yer alan timsah ve antilop gibi orijinal yemeklerin nasıl bir ilgi göreceği ise merak konusu.
Burada yapılan festivaller gibi, yurtdışında da Türk yemeklerine dair organizasyonlar düzenleniyor. Hilton, Four Seasons ve Hyatt Regency gibi dünyaya yayılmış otel zincirleri arasındaki şef trafiğine, Türk şefler de dahil oluyorlar. Türk mutfağı dünyada ilgi gören mutfaklardan biri olduğu için, şeflerimiz yılda birkaç kez bu festivallere konuk oluyorlar.
Festivallerin bir diğer ilginç yanı da sponsorlar. Çoğunlukla havayolu şirketleri tarafından desteklenen festivallerin sponsorları hem reklamlarını yapmış, hem de otelin müşteri portföyünden yararlanmış oluyorlar. Havayolu şirketleri tek başlarına değil, o ülkenin büyükelçilikleri ile birlikte sponsor oluyorlar. Büyükelçiliklerin amacı ise hem havayollarını hem de ülkelerini tanıtmak.
Yabancı otel zincirlerinin yanı sıra, yemek festivali düzenleyen Türk otel zinciri Dedeman da benzer amaçlarla hareket ediyor. Bu festivallerde İstanbul’da bulunmayan yöresel yemekleri sunan Dedeman, yöreden malzeme ve yemek konusunda uzman kişileri getirtiyor. Oluşan talep üzerine bu festivallerin sayısını artıran otel, en çok yabancı müşterilerin ilgisini çekiyor.
TİMSAH ÜSTÜ KUDU ETİ
16-25 Nisan tarihleri arasında Hyatt Regency İstanbul’da Güney Afrika Yemekleri Festivali düzenleniyor. Güney Afrika mönüsünde timsah, antilop ve kudu eti var. Ayrıca Afrika’da yetişen sebzelerden de bir açık büfe kurulacak. Otelin şefi Jan Van Dyk’in Güney Afrikalı olmasına karşın, ‘memleketten’ iki meslektaşı da ona eşlik edecek. Festivalin bir hoşluğu da, Güney Afrika müziğinde güçlü bir caz vokal olan Khanya Ceza ve piyanist Andile Yenana’nın gece boyunca ülkelerinin ezgilerini İstanbullular’a tanıtacak olmaları.