Güncelleme Tarihi:
Programınıza konuk olsam, beni nasıl ağırlarsınız?
- Dilara Koçak: Sizin sağlığınız bizim için tabii ki önemli ama öncelikle mutlu olmanızı, keyif almanızı, bizi sevmenizi, samimiyetimizi hissetmenizi isteriz. Şeflerimizn hepsi son derece yaratıcı ve çok güzel tarifler verecekler. Bense vücudun ve vicdanın sesi olacağım. Programımızda hem lezzet, hem eğlence hem de sağlık olacak.
Bu ekip ne zamandır tanışıyor?
- Dilara Koçak: Kısa zamandır tanışıyoruz ama birbirimizi çok sevdik, bir arada çok eğleniyoruz. Bir tek Yağız’la (İzgül) kapışacağımızı düşünüyorum.
Neden özellikle Yağız Bey?
- Dilara Koçak: Yağız, bizim ekibin muzur çocuğu gibi.
Siz beslenme konusunda uzmansınız ama şefler de kendi alanlarında uzman... Siz de onlardan bir şeyler öğreneceksinizdir herhalde...
- Dilara Koçak: Elbette... Şeflerimizden çok şey öğreneceğime inanıyorum. Diyetisyen deyince, sanki masanın bir tarafında yemek yedirenler bir tarafında da yedirmeyenler varmış ve diyetisyenler yedirmeyen tarafmış gibi duruyor.
Siz hangi taraftasınız?
- Dilara Koçak: Yedirmeyen gibi görünsem de ben masanın ortasında açan çiçek kısmındayım. Sağlık hem bedenen hem de ruhen mutlu olmak demek... Bizi izleyenler hem sağlıklı beslenmeyi öğrensin hem de lezzetten ödül vermesinler istiyoruz.
AMAÇ TÜRK MUTFAĞINI DEĞİŞTİRMEK DEĞİL
Türk halkının oturmuş bir mutfak kültürü var. Yağ, un, tuz, şeker, ne ararsanız bolca bulunur o mutfakta. Bu alışkanlığın televizyon programıyla değişmesi mümkün mü sizce?
- Dilara Koçak: Bugüne kadar pek çok sağlık ve yemek programına katıldım. Üç yıl da kendi programımı yaptım. Ama hiç böyle bir format görmedim. İnsanların hem mutfağını, hem hayata bakışlarını daha keyifli hale getireceğimizi düşünüyoruz.
- Yağız İzgül: Bizim amacımız Türk mutfağını ve yemek kültürünü değiştirmek değil, dünyanın farklı mutfaklarından örneklerle bunu süsleyip geliştirmek...
Uğur Bey, sizden sadece yemek yapmayı mı öğrenecek izleyenler, yoksa farklı paylaşımlarınız olacak mı?
- Uğur Volkan Uysal: Tabii ki hayır. Mesela Türk mutfağında çok çeşitli baharatlar var ama ev hanımlarımız sadece birkaç tanesini kullanır. Aktarlarda satılan ve bilinçsiz tüketilen bazı baharatları da tanıtacağız.
Wilco Bey, siz uzun süredir Türkiye’de yaşıyorsunuz. Geldiğinizden bu yana Türkler’in damak tadında ne gibi değişimler gözlemlediniz?
- Wilco van Herpen: Son yıllarda Türk halkı yurt dışında olanları da merak etmeye başladı. Eskiden bu konuda çok tutuculardı. Bir Türk’ün Japonya’da otel odasında yemek yaptığını biliyorum mesela. Ama şimdi farklı mutfaklar deniyorlar.
Natali Hanım, siz işin tatlı kısmında devreye gireceksiniz ama tatlı deyince akla sadece kalori geliyor...
- Natali Gökyay: Önemli olan yediğiniz miktar. Oturup kocaman bir dilim pastayı yemiyorum ama tadına bakıyorum. Her şeyden azar azar tadalım, mahrum kalmayalım.
ONLARI TANIYALIM
- DİLARA KOÇAK: 1994 yılında Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden mezun oldu. 1996’da yine aynı üniversitede yüksek lisans eğitimini tamamlamladı. 1994-1999 yılları arasında çeşitli hastanelerde klinik alanda çalıştı, ayrıca yönetici olarak görev yapptı. 1999-2004 döneminde Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü şefliğini yürüttü.
- NATALİ GÖKYAY: “Tarifler ve Anılar” kitabıyla Gourmand World Cookbook Awards’ta, En İyi Yeni Çıkmış Kitap kategorisinde üçüncülük ödülü aldı. İstanbul Üniversitesi’nde İngiliz Dili Edebiyatı okudu. Yurtdışında pazarlama eğitimi aldı. Kimya sektöründe faaliyet gösteren aile şirketinde altı sene çalıştı. Kızı doğunca onunla vakit geçirmeyi tercih etti, hobi olarak da Conrad’ın pastane bölümünde çalıştı.
- YAĞIZ İZGÜL: İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği mezunu. Hecha mutfak eşyalarının kurucusu. Çocukluğudan beri farklı lezzetlerin peşinde koşuyor.
- UĞUR VOLKAN UYSAL: Unilever Food Solutions Türkiye’nin mutfak yöneticisi. Antalya Sheraton’da başladığı aşçılık mesleğine devam ediyor.
- WILCO VAN HERPEN: Baba mesleği aşçılıkla başladığı kariyerine fotoğrafçılık, habercilik ve sunuculuğu da ekleyen Hollandalı Wilco Van Herpen, 199’dan beri Türkiye’de yaşıyor. 2011’den beri İz TV’de “Wilco’yla Yaşasın Yemek” ve “2 Göz 1 Şehir”i sunan Herpen, şimdi de “The Chew” ekibinde yer alıyor.