Güncelleme Tarihi:
Güzel Günler Göreceğiz, İstanbul’da bir gün içinde hayatları kesişen beş ayrı karakterin hikâyesini anlatıyor.
Tıpkı bir ara çok moda olan, hatta Oscar’lara bile uzanan Innaritu filmleri gibi kesişen hikâyeler var perdede.
Karakterler kritik bir gün yaşıyorlar. O günü atlatırlarsa hayatlarında yeni bir sayfa açılacak.
Hepsinin umutları, geleceğe dair beklentileri var.
Tüm olanlar ileri geri dönüşlerle perdeye yansıyor. Kimi zaman ise aynı anlar farklı karakterlerin gözünden izleyici ile buluşuyor ki bu karakterlerin olayları algılama konusundaki farkını ortaya koyuyor.
UĞUR POLAT SENARYOYA İNANDIĞINI SÖYLÜYOR
Hikâyede Emre Kavuk’un imzası var, yönetmen koltuğunda ise Kavruk’un üniversite yıllarından arkadaşı Hasan Tolga Pulat.
İlk uzun metrajlı filmlerini çeken bu iki arkadaşa önce bakanlıktan destek gelmiş. Sonrasında ise dizi ve sinema dünyasının önde gelen oyuncularından.
Filmin başrollerinden biri olan Uğur Polat, senaryoya inandığı için bu projenin içinde olmak istediğini söylüyor.
Uğur Polat filmde göçmen bürosunda çalışan polis memuru olan İzzet’i oynuyor. İzzet çok da temiz bir polis değil, birtakım şeylere bulaşmış, problemler yaşamış. Evli ve çocuklu ama evinde mutsuz, çocuklarıyla iletişimi yok. Töre mağduru Figen’e (Feride Çetin) karşı içinde büyük bir aşk besliyor. Ama bu tamamen platonik bir aşk, adeta kendi saplantılarıya onu büyütmüş. Figen’le birlikte çok uzak yerlere kaçmak, onunla mutlu olmak istiyor.
Buğra Gülsoy, namus cinayeti işlemiş doğulu bir genç rolünde. Hapisten yeni çıkan Cumali’nin iç hesaplaşmalarını perdeye yansıtıyor.
Barış Atay lisanslı boksör Ali’yi oynuyor. Lisansı elinden alınınca bir araba tamircisinde çalışmaya başlamış. Tek amacı Figen’i alıp yurt dışına kaçabilmek.
Bu filmle birlikte En Ä°yi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Altın Portakal’ı kucaklayan Nesrin Cavadzade ise Anna rolüyle adeta eÅŸleÅŸtirilmiÅŸ.Â
Yönetmen, Azeri kökenli Cavadzade’nin buraya göç ettikten sonraki gözlemlerinin ve dünya görüşünün Rus Anna karakterini ortaya çıkartabilmesi için çok uygun olduğunun altını çiziyor.
ELEŞTİRİLMEYEN JÜRİ GÖRMEDİM
Güzel Günler Göreceğiz ekibi, Altın Portakal’da aldığı ödüllerin tadını çıkaramadan eleştiri yağmuruna tutulmuştu.
Filmin ödülleri hak etmediÄŸi, dizi film tadında olduÄŸu ve festival ruhuna uygun olmadığı gelen eleÅŸtiriler arasındaydı.Â
Özellikle de Ümit Ünal’ın Nar filmi ile yaşadığı hayal kırıklığının yansımalarıydı bunlar.
Doğruya doğru, Nar benim de festivalde en beğendiğim filmler arasındaydı.
Ve eminim ki Altın Portakal’da farklı bir jüri olsa sonuçlar farklı olabilirdi.
Ama bu durum her film ve her jüri için geçerli.
Eleştirilmeyen bir sonuç görmediğim için ödüller sonrasındaki polemikleri çok da anlamlı bulmuyorum.
Ve son olarak altını çizmekte fayda görüyorum; Güzel Günler Göreceğiz ilk kez gösterildiği Antalya’da hem jürinin hem de halkın beğenisini kazandı.
HAFTANIN DÄ°ÄžER FÄ°LMLERÄ°
Savaş yıllarında at sevgisi
WAR HORSE
SAVAÅž ATI
Yön: Steven Spielberg
Oyn: Emily Watson, David Thewlis, Peter Mullan, Niehls Arestrup
Tür: Dram
Önce bir çocuk kitabı, sonra da bir tiyatro oyunuydu Savaş Atı. Oyun Londra ve New York’ta uzun süre kapalı gişe oynadı. Birinci Dünya Savaşı zamanlarında genç bir adam ile atının hikâyesini anlatan etkileyici ve dokunaklı hikâye, Steven Spielberg tarafından sinemaya uyarlandı ve Oscar sezonunun iddialı yapımları arasına girdi. İngiltere kırsalı ve Avrupa’da geçen Savaş Atı, I. Dünya Savaşı sırasında Jeremy Irvine’ın canlandırdığı Albert’ın ve onun çok sevdiği atı Joey’nin öyküsü üzerine. Evcilleştirip eğittiği atının satılıp, savaşta sipere gönderilmesi iki dostu ayırsa da, yaşadıkları olaylar pek çok hayatı değiştirecek epik bir maceraya dönüşüyor. Arka planda savaşın olduğu bu dostluk öyküsü, aslında serüven dolu uzun bir yol filmi. Spielberg ve savaş filmi deyince aklınıza Er Ryan’ı Kurtarmak’takilere benzer savaş sahneleri gelmesin. En İyi Film dahil 6 dalda Oscar adayı olan Savaş Atı, savaşı fon alsa da şiddet ve kan dolu savaş sahnelerinden uzak duran, hem Joey hem de Albert üzerinden bağlılık ve cesaretin erdemini vurgulayan, at sevgisini pekiştiren, ailecek izlenebilecek bir dostluk filmi.
Kurt ve vampirler 3 boyutlu geldiler
UNDERWORLD: AWAKENING
KARANLIKLAR ÃœLKESÄ°: UYANIÅž
Yön: Mans vfrlind, Björn Stein
Oyn: Kate Beckinsale, Stephen Rea
Tür: Gerilim-Dram
Aksiyon ve gerilimi birleştiren vampir, kurt adam hikâyesi Karanlıklar Ülkesi serisi, ilk kez 3 boyutlu formatla sinemalarda. 12 yıl sonra hapsedildiği araştırma laboratuvarında uyanan ve kaçmayı başaran Selene kendisini vampirlerin ve lycanların varlığını keşfeden insanların hüküm sürdüğü bir dünyada buluyor. İki ölümsüz türün arasındaki savaş, kaldığı yerden alevlenerek büyümekte. David adlı yakışıklı bir vampirle gücünü birleştiren Selene, vampir kurt kırması Eve’i aynı laboratuardan kurtarmak için harekete geçiyor. Filmin yönetmen koltuğunda Storm (2005) ve Shelter (2010) gibi gerilim türündeki yapımlara beraber imza atmış olan İsveçli ikili Mans Marlind ve Björn Stein otururken, senaryoda ilk iki filmin yönetmeni Len Wiseman’ın imzası var. İlk iki filmde savaşçı kadın kahraman Selene karakterini oynadıktan sonra gişede bekleneni veremeyen üçüncü filmde yer almayan Kate Beckinsale bu filmde de başrolde. Ve yine elinde silah bolca ateş ediyor. Filmdeki kurt vampir dövüşleri üç boyutlu olduğunda çok daha etkileyici. Diyalogların minimumda tutulduğu filmin en can alıcı yanı kuşkusuz görselliği.
Cinsellik bir saplantı olunca
SHAME
UTANÇ
Yön: Steve McQueen
Oyn: Michael Fassbender, Carey Mulligan, Lucy Walters, Marige Ramirez
Tür: Dram
Hayatı yalnızlık ve cinsel dürtülerinin getirdiği bunalımlar üzerine kurulu bir adamın acıklı ve sert hikâyesi. Oscar adayları arasında olması beklense de bu konuda hayal kırıklığı yaşayan Michael Fassbender, filmde 30’lu yaşlarında, cinsel dürtülerine hâkim olamayan, her daim azgın bir New Yorkluyu canlandırıyor. Brandon’ın iş, ev ve barlardan ibaret tekdüze yaşamı, fahişeler ve porno filmler arasında geçerken bu saçma rutin kız kardeşinin bir anda ortaya çıkmasıyla bozuluyor. Tam bir kaybeden olan kız kardeşi Sissy, birkaç gün kalmak için geldiği abisinin evindeki kalış süresini uzatınca her ikisinin hayatı da çekilmez bir hal alıyor. Utanç, saplantılı cinsellik üzerine sert bir film. Oscar’a aday olamamış olsa da Fassbinder’ın oyunculuğu seyre değer.
Ruh eşini arayanların filmi
EÅž RUHUMUN EÅž ZAMANI
Yön: R. Şanal Günseli
Oyn: Musa Uzunlar, Aylin Kabasakal, Uğur Çavuşoğlu, Zeynep Utku
Tür: Dram
Eş Ruhumun Eş Zamanı, Türkiye’nin ilk kuantum filmi olarak tanıtılıyor. Hayatı anlamanın, sevgiyi yakalamanın, eş ruhunu bulmanın yöntemlerini merak edenlerin buluşma noktası olma iddiasını da barındıran filmin yapımcı ve yönetmenliğini, Türkiye’de kuantum teknikleri konusunda yaptığı çalışmalarla tanınan R. Şanal Günseli üstleniyor. Senaryosunu R. Şanal Günseli ve Işık Elçi Günseli’nin birlikte kaleme aldığı, Musa Uzunlar ve Deniz Seki’nin konuk oyuncu olarak yer aldığı filmde Aylin Kabasakal, Uğur Çavuşoğlu, Zeynep Utku, Melisa Nalçak, Hakan Korkmazyürek, Tuğçe Ersoy, Güzin Usta, Bedia Ener, Görkem Demirkan, Alasu Günseli, Polat Emirhan Canik ve Gül Yerlikaya rol alıyor. Deniz Seki filmde rol almasının yanı sıra bestesi ve sözleri kendisine ait bir şarkıyı da seslendiriyor. Filmin bir diğer konuk oyuncusu Musa Uzunlar ise bu kez tüm kalıpları yıkıyor. Kötü adam karakterleriyle bütünleşen oyuncu bu kez sevenleri bir araya getirmeye çalışan bir melek olarak beyazperdede yerini alıyor.
Anneler ve çocukları üzerine
WE NEED TO TALK ABOUT KEVIN
KEVIN HAKKINDA KONUÅžMALIYIZ
Yön: Lynne Ramsay
Oyn: Tilda Swinton, John C. Reilly
Tür: Dram
Tilda Swinton kariyeri boyunca hep cesur rollerde yer aldı. Ama bu, oynadığı en cesur rol olarak filmografisine işlenebilir. Gerçek hayatta ikiz annesi olan Swinton, Kevin Hakkında Konuşmalıyız adlı filmde oğlu korkunç bir suç işleyen bir anneyi canlandırıyor. Kevin’le bağ kuramayan ve onun işlediği suçta kendi etkisini sorgulayan bir anne Eva. Oğlunun bir canavara dönüşmesinde nasıl bir rol oynadığını düşünürken toplum ve çevre tarafından baskı altına alınıyor. Lionel Shriver’ın 2003 yılına ait romanından uyarlanan Kevin Hakkında Konuşmalıyız, anneler ve çocukları hakkında pek konuşmak istemediğimiz konulara değiniyor ve izleyenleri fena halde rahatsız ediyor. En büyük başarısı da burada zaten.