Ömür GEDİK
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 24, 2006 00:00
Cuma günü, tüm dünya ile aynı anda Türkiye’de de gösterime girecek olan "X-Men: Son Direniş" (X-Men-The Last Stand) filminin galası ve basın toplantısı, yönetmen ve renkli oyuncu kadrosunun katılımıyla Cannes’da gerçekleşti. Filmin gösteriminin ardından yapılan söyleşide yönetmen Brett Ratner ve oyunculardan Halle Berry, basının karşısına çıktı.
Cannes’da bu yıl yüksek bütçeli iki Hollywood filmi var. Açılış filmi olarak gösterilen "Da Vinci Şifresi"nden sonra, merakla beklenen "X-Men 3: Son Direniş"in gösterimi de büyük ilgi gördü. Yönetmen Ratner, X-Men fanatikelerinin merakla beklediği bir soruya "X-Men 4 diye bir
film beklemeyin, devam filmi olmayacak" cevabını verdi, ama kapıyı da açık bıraktı ve içinde "mutant"ların yer aldığı farklı projelere yeşil ışık yakılabileceğini söyledi. Böylece ilerleyen yıllarda bir "Wolverine" filmi ya da "Professor X" filmi izleyebileceğimizi ima etmiş oldu.
FRANSIZLARI MEST ETTİ
Rahat ve neşeli tavırlarıyla dikkat çeken filmin başrol oyuncularından Halle Berry’nin morali, "Kedi Kadın" filmindeki rolü nedeniyle en kötülere verilen "Altın Ahududu" ödülü hatırlatılınca biraz bozuldu. Ama Oscarlı yıldız son derece akıllı bir cevapla bu soruyu geçiştirmesini bildi:
"Kedi Kadın’da mükemmel bir deneyim yaşadım aslında. Bir oyuncu olarak kariyeriniz boyunca pek çok bebek dünyaya getiriyorsunuz, izleyici bazılarını seviyor, bazılarını sevmiyor. Kedi Kadın’ı çekerken çok eğlendim ve de bu rol sayesinde oyunculuğumu geliştirdim. İzleyici sevmeyebilir ama benim için anlamlıydı."
"X-Men 3: Son Direniş" filminin gala biletleri karaborsaydı. Bu nedenle Halle Berry’nin telefon numarasını verene, biletini vereceğini söyleyen Fransız erkeklerinden söz ediliğinde, güzel yıldızın keyfi yerine geldi. Bunun üzerine Berry, "Fransızlar gerçekten çok romantik insanlar. Fransa’ya her gelişimde iyi fırsatlar yakalıyorum" dedi. Berry, Oscar aldıktan sonra rol seçimlerinde nasıl davrandığı ile ilgili soruyu da şöyle yanıtladı:
OSCAR RİSK DEMEK
"Oscar sonrasında aklımı başıma topladığım ilk dakikada kendi kendime ’Oscar’ın laneti’ denen şeyin kurbanı olmayacağımı söyledim. Oscar alır almaz, endüstrinin yükü gelip omuzlarınıza biniyor. Sizden farklı olmanızı bekliyorlar. Ben ise bu beklentilere boyun eğmedim. Oscar sonrasında da kariyerime aynı şekilde yaklaştım. Risk alıyorum, bazen beğenilmeyecek işler yapıyorum. Başarısızlıklar yaşayabilirim ama bu benim seçimim. Kendimi geliştirdiğim, istediklerimi yaptığım sürece mutluyum."