Berrin’den e-garipbişey geldi bugün
Güncelleme Tarihi:
Berrin yazıyor:
(Bi’defa Shaft
Bakın söylemedi demeyin, bu adama bir haller oluyor. Bunun kısa pantullu halini bilirim ben.
Burada ‘mazzzbut’ bir adama dönüşüyor bu. Tipi bile kayıyo. Gençkten çok güzel bir çocuktu, yaşlanırken Sean Connery olmasa bile en azından Nicolas Cage’e benzer diye umutlandık karısıyla herif giderek Erdal İnönü’ye döndü. Hürriyet’le yatıp kalkmak Samsa’laştırıyor bu oğlanı.
Ama tipiyle kalsa iyi huyu suyu da değişiyor.
Mazbut dediyisek, dördüncü ama asıl ve hem de birinci mealinde kullanıyoruz herhal bu kelimeyi:
Bakınız TDK (Türkün Dilini Kesmeli) Sözlüğü.
Mazbût (ar. Zabt’tan) : (1) Ele geçirilmiş, zapt edilmiş (2) Bir yere yazılmış, deftere geçirilmiş (3) Unutulmamış, hatırda kalmış (4) Düzenli, düzgün, beğenilen (5) Doğa olaylarından etkilenmeyecek şekilde korunmuş olan ki yeni bir emre kadar bina olmadığına göre bu sonuncusu seni bağğğlamaz!
Mazbut yani fazlasıyla düzgün, efendi, adam adamcık...
Gıccc-cık!
Mazbut, yani kapana kısılmış, bir internet köşesine kapatılmış.
Ay neresinden baksan daral ayol!
Benim içim sıkıldı bu herif nasıl duruyor orada bilmem ki. Böyle değildi bu inan. Her gün aynı şey, gazete oku, alıntı yap, oku, yaz, oku, yaz, oku, yaz, oku, yaz...
Bu adam böyle değildi eskiden ne yaptılar bu benim Serdarım’a da böyle efendi, sümsük, bıraktığın yerde otlayan, küçüklerine sevgili büyüklerine saygılı, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne, örf ve âdetlerimize bağlı... ay Esra Ceyhan kesildi başımıza dümbelek!
Orta mektep yurttaşlık bilgisi dersi gibi yazıyor be!
Kalk ayağa oğlum, silkelen biraz, ulan seni efendi olasın diye yirmi sene okutmadık biz herhalde di’mi! Hürriyet seni de kendine benzetti ayol.
Böyle giderse Oktay Ekşi gibi bir gentilman-writer olup çıkacaksın! Halbuki mavi değil senin kanın oğlum çamur rengi ça-mur: Hamam Sokağı’nın arnavut kaldırımındaki çamurdan... Köprü altında, uyku tulumumunun içine dolan Red Light Districk’teki çamurdan... Söylettirme şimdi bana ve bunu asla unutma...
Bak kendine gel, orda ağır ağır EFENDİ yapıyorlar seni Serdarım!
Berrin
Not: Senin Senem adında bir dünya tatlısı kuzinin varmış. Hani o adını unuttum pilot abinin kızıymış. ‘Serdar abi, ya kimdir o Berrin? Ara sıra köşende yazılarını okuyorum, bayılıyorum ben o kadına...’ diyormuş da, sen, utanmadan ‘Bakma sen ona, o yazılarındaki gibi değildir, zır delinin biridir, tanısan üzülürsün’ filan filan gibi laflar ediyormuşsun. Kulağıma gelmedi zannetme.Titreeee...