Güncelleme Tarihi:
Ertuğrul Oğuz Fırat, neredeyse sadece Ankara’daki müzik çevrelerinin tanıdığı, eserleri nadiren seslendirilen, az bilinen bir besteci. Müziğiyle ne zaman, hangi vesileyle tanıştınız?
- Ertuğrul Bey’in çalışmalarını eskiden beri takip ediyorum. 2006’da Fransa’da, ertesi yıl Türkiye’de yayımlanan biyografimde kendisinden söz etmiştim.
Ertuğrul Oğuz Fırat, geçen yıl Sevda-Cenap And Vakfı’ndan Onur Ödülü aldığında, törendeki konuşmasında “Çok az eserim seslendirildi, ünlü değilim, jüri üyeleri bile çoğunu duymamıştır, bana neden ödül verdiniz” diye sormuştu. Aynı soruyu size yönelteceğim: 100 albümlük diskografinizde İlhan Mimaroğlu hariç neredeyse hiç Türk bestecisi yok. Rachmaninov’dan - Chopin, Beethoven’e büyük bestecilerin piyano külliyatını kaydederken, neden yıllar sonra adı çok az duyulan bir Türk bestecinin eserlerine odaklandınız?
- İdil Biret Arşivi (IBA) serisinden geçen yıl Adnan Saygun’un 1’inci Konçertosu, 1958’de Brüksel’deki ilk seslendirmesini yaptığım konserin kayıtlarından yayımlandı. Ardından prelüdler yayımlandı. Bu albümlerin dağıtımını Naxos yapıyor. LP ve CD kayıtları yapılırken repertuvara plak firması ve sanatçı birlikte karar verir. Firmalar eser seçiminde plağın satılabilirliğini ön plana alır. Belki de bu nedenle daha önce Türk bestecilerinin eserlerini kaydetmem için teklif gelmedi. Burada tek istisna İlhan Mimaroğlu ile Amerika’da Atlantic firmasının Finnadar klasik etiketi için yaptığımız kayıtlardı. İlhan Bey’i satış konusu hiç ilgilendirmezdi. Böylece onunla 20’nci asrın pek çok bestecisinin eserlerini kaydetme imkanını buldum (Berg, Boulez, Boucourechliev, Webern ve İlhan Bey’in bir eseri de bunların arasındadır). Fakat, bestecilerimizin eserlerini seslendirdiğim konser kayıtlarını saklıyorum. Şimdi IBA etiketiyle Ulvi Cemal Erkin’in piyano konçertosu kaydını da yayımlamayı planlıyoruz. Ertuğrul Bey’in eserlerini kaydetmeyi öteden beri istiyordum. Naxos’un Türkiye temsilcisi, AK Müzik’in sahibi Kerim Selçuk bunu teklif edince hemen, memnuniyetle kabul ettim. Ertuğrul Bey’in eserlerinde piyano son derece ilginç ve yaratıcı kullanılıyor. Yapıtları çok özgün ve bana hitap ediyor.
LISZT’İN TEMASIYLA YARATICI LISZT PORTRESİ
Daha önce enstrüman çalmayı bilmeyen bir bestecinin eserlerini seslendirmiş miydiniz?
- Hector Berlioz’un Fantastik Senfoni ve Harold İtalya’da adlı eserlerini Liszt’in piyano uyarlamasıyla kaydetmiştim. Berlioz hiç bir enstrüman çalmazdı. Eski devirlerde bestecilerin hemen hepsi bir enstrüman çaldığı için Berlioz çok yadırganırdı. Bugün ise enstrüman çalmayan pek çok besteci var.
“Çağdışı Bağıran”ın repertuvarını nasıl oluşturdunuz, neden özellikle bu eserleri seçtiniz?
- Franz Liszt’e anı olarak yazılan yapıt, Liszt’in Totentanz’ında olduğu gibi, ‘Dies Irae’ teması kullanılarak çeşitlemelerle bestecinin çok anlamlı bir müzikal portresini çiziyor. Hem form bakımından geleneksel, hem de çok çağdaş bir yapıt. Ertuğrul Bey’in bana ithaf ettiği “Piyano için 6 Parça” ise çok şiirsel ve özgün olup burada da piyano son derece yaratıcı şekilde değerlendiriliyor. İki eseri bu nedenlerle kaydetmek istedim.
Albümün hazırlığı, kaydı ne kadar sürdü? Hazırlık sürecinde besteciyle görüş alışverişinde bulundunuz mu, eserlerde talepleriniz doğrultusunda değişiklikler yapıldı mı?
- İstanbul Sedef Adası’ndaki bir yaz tatilinde, 2-3 hafta içinde çalışıp hazırladım. Kayıtlar birkaç ay arayla, iki dönemde yapıldı. Ben prensip olarak, özellikle kayıt için çalışırken, kendimi tam hazır hissetmediğim zaman eseri kimseye, hele bestecinin kendisine çalmayı doğru bulmam. Daha önce Pierre Boulez’in Piyano Sonatları ve Gyorgy Ligeti’nin Etüdleri gibi modern eserleri kaydetmek üzere çalışırken bestecileriyle görüş alışverişinde bulunmamıştım. Ertuğrul Bey nota üzerinde son derece titiz şekilde bütün ayrıntıları belirtmiş. Her bakımdan çok güç olan bu yapıtlar son derece mantıklı şekilde notaya aktarılmış. Fakat, birkaç hususta kendisine telefonla danıştım ve eserlerin o kısımlarını önerileri doğrultusunda icra ettim.
DİĞER ESERLERİNDEN KAYITLAR YAPACAĞIM
Fırat’ın eserleri üzerine çalışmak sizde ne gibi izler bıraktı?
- Bu başlıbaşına uzun bir söyleşi konusu. Polifonik ve bütünlük sentezi hep araştırdığım konulardır. Bu yapıtlarda özgür şekilde bunların ifadesini gördüm ve etkilendim.
Bestecinin diğer eserlerini de kaydetmeyi düşünüyor musunuz?
- İleri tarihlerde başka eserlerin kaydını da düşünüyorum.
Albüm repertuvarını konserlere taşıyacak mısınız?
- Modern eserlerin yer alacağı programlarda, evet, Ertuğrul Bey’in eserlerini de çalmak istiyorum. Bundan sonraki albüm projeniz belli oldu mu?
- Mart ayında Brüksel’de Scriabin’in bütün “Etüdler”ini kaydedeceğim. Mayısta ise Heidelbeg’te Schumann’in Piyanolu Beşli’si ve Senfonik Etüdeleri’nin kaydı olacak. Daha sonra Bach kayıtları projesi var.