Berksan’a yapmadığım işkence kalmadı

Yeni diziniz “Unutulmaz” başladı. Nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?   �
- Canlandırdığım Eda karakteri aslında hayat dolu, canlı, sevecen, ailesine çok düşkün, babasını kolayca kandırabilen bir kız. Ama maalesef olaylar farklı gelişti. Acıların kadını gibi bir şey oldum! ıkinci bölümden beri sürekli ağlıyorum. Hatta bu yüzden arkadaşlarım benimle dalga geçiyor.

“Dudaktan Kalbe”deki Aslı Tandoğan gibi sürekli ağlar vaziyette mi göreceğiz artık sizi? �
- O bile daha az ağlıyor benim yanımda. Çekimlerde “Ne olur artık ben de güleyim” diyorum. Ağlamaktan yoruldum. Her gün gözlerim şiş halde eve dönüyorum.

Gözyaşı niyetine damla damlatıyorlar, değil mi?
- Hayır, ben genelde kendim ağlıyorum. Her sahnede ağladığım için de bir süre sonra dermanım kalmıyor.
 �
Ne yapıyorsunuz da ağlıyorsunuz?
- O anda havaya girebiliyorsan eğer ağlıyorsun. Oldu da havaya giremedim; o zaman gözümü bir yere dayayıp ağlıyorum. Ah ah ne sen sor, ne de ben söyleyeyim!

PROJE YİNE TUTMAZ DİYE KORKUYORUM  �
   �
“Zoraki Koca”yla iyi bir çıkış yaptınız. Ama sonraki iki diziniz tutmadı. Neden “Zoraki Koca” gibi olmadı?
- “Dantel”i izleyiciler anlayamadı. Çünkü flashback’ler, geçmiş, gelecek her şey bir anda verildiği için bağlantı kurmak zordu. “Ben hiçbir şey anlamadım o sahnelerden” diye çok fazla eleştiri mail’i aldım mesela... Ama bu eleştiri de bana tuhaf geliyor. Çünkü insanlar “Lost”u izleyince anlıyorlar, Türk yapımı olduğu zaman hiçbir şey anlamıyorlar. Bunun dışında saat 23:40’ta yayınlanan diziden de hiçbir şey beklenilmez. Herkesin uykusu geliyor o saatten sonra. Ayrıca ikinci bölümde yayın günümüz değiştiği halde tanıtım verilmedi. Herkes arayıp, “Dizi bugün değil miydi” diyordu. Bunun da etkisi var.

“Servet Avcısı” da iddialı gibi göründü ama olmadı...
- Aslında bu bir ekip işi. Sadece oyunculara bağlı değil. Kanallar, yapımcılarımız, yönetmenlerimiz, her şey farklıydı. Mutluyduk aslında. Biraz da kanalın, dizisinin arkasında durması gerekiyor.

Çok tutan bir işten sonra onun daha da üstüne çıkabilmek zor değil mi?
- Ben bahtsız bedeviyim bu konuda!

İşler tutmuyor diye oyunculuğu bırakacak haliniz yok herhalde...
- Ben bırakmam da insanlar öyle yargılıyor çoğu zaman. Çünkü yapımcılar, “Nerede oynamış? O dizi tutmadı” deyip kendisini çekebiliyorlar o oyuncudan. Bundan sonraki projeler de tutmazsa diye korkuyorum artık.

Hiç sinema filminde oynadınız mı?
- Yok. Gelen teklifler oldu. Dizi olmasaydı eğer sinema filmi olacaktı ama erken davranan kazandı! Yine görüşmelerim var ama sinemayla ilgili. Tabii diziyle ikisi bir arada nasıl yürür bilemiyorum.

Internet’te sizin için “Geleceğin Bergüzar Korel’i” diye bir yorum okudum.
- Bergüzar da çok yeni ama...

Yeni ama çok tutan bir isim oldu.
- Zaten dizi tuttuğu için şu anda Bergüzar Korel ya...

Sizi hep romantik komedilerde mi izleyeceğiz?
- Ben aslında dramı çok seviyorum ve dramın daha uzun süreli olduğuna inanıyorum. Romantik komedilerde de komedi kısmını hiçbir zaman ben oynamadım. Ben yine ağlıyorum orada. ılk o tarz bir projeyle çıktığım için “romantik komedi oyuncusu” yakıştırması var. ınsanlar “Dizimizin konusu bu. Kim oynamıştı böyle bir projede? Özlem” deyip beni seçiyorlar. Özlem şeytani, kinci, kötü bir kadını oynayabilir mi? Bunları kimse düşünmüyor.

Oynamak ister misiniz?
- Ben her şeyi oynamak isterim.

İzlediğiniz Türk dizilerinde “şu rolü ben canlandırmak isterdim” dediğiniz bir karakter var mı peki?
- Türk dizilerinde yok. Yabancılarda kötü kadınların hepsini oynamak isterdim.

BİZİMKİSİ İLK GÖRÜŞTE AŞK DEĞİL

Berksan’la dizi çekimleri sırasında mı birbirinizden hoşlanmaya başladınız?
- Berksan’la aramızda ilk başlarda hiçbir şey yoktu. Hatta diziye başlarken, “Neden Berksan? Ne işi var Berksan’ın” deyip duruyordum. Çok büyük konuşmayacakmışsın! Berksan’ı tanıyınca baktım ki olduğu gibi bir insan. Çok sevdim onu... Ama arkadaş olarak. Çok eğleniyordum onunlayken çünkü...

İlk görüşte aşk olmadı yani...
- Hayır. Ben ıstanbul’a gelene kadar iki ay boyunca ona etmediğim işkence kalmadı. Çünkü hiç inandırıcı gelmiyordu. Bir de ben dizi aşklarına hiç inanmazdım.Gerçi Berksan’ın hal ve hareketleri her kızın isteyeceği gibiydi. O yüzden sonunda “Olursa olur, olmazsa olmaz” dedim, öyle başladık. ıyi ki de başlamışım. Bir yıl oldu.

EVLENMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ

Evlenmeyi düşünüyor musunuz?
- Tabii ki düşünüyorum. Konuşmalarımızın içinde evlilik hep var ama ben sürekli “şunu da yapmam lazım” diyorum. Çünkü dizi film çok nankör bir iş. Bugün varsın, yarın yoksun. En basit örneği, sekiz ay boyunca boş kaldım. Annemle yaşadığım için durumun vahametini pek algılayamıyordum ama evlendiğiniz zaman daha zor olur.

Şimdi birlikte mi yaşıyorsunuz?
- Hayır, ben hâlâ annemin yanındayım.