Benim yüreğimdeki işve, cilve hoştur

Güncelleme Tarihi:

Benim yüreğimdeki işve, cilve hoştur
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 02, 2006 00:00

Son albümü "Yıllarım Ağlar" ve bu albümdeki Tarkan düetiyle çok konuşulan Kibariye, hayatının en mutlu dönemini yaşıyor. Eşi Ali Küçükbalçık sayesinde kendini geliştirdiğini söyleyen sanatçı, "İnsanın siması önemli değil, benim yüreğimdeki işve, cilve çok hoş. Evimde mutluyum" diyor.

Albümünüz çok ses getirdi...

Bu albüme büyük emek verdik çünkü. Dünya güzeli bir bebek çıktı ortaya da...

- "Gülümse Kaderine" şarkısında düet yapma fikri Tarkan’dan mı yoksa sizden mi çıktı?

Tarkan’da her şey var; dış güzellik, ses, kalp güzelliği... Her şeyine hastayım, çok seviyorum onu. Senelerdir tanıyorum, hiç değişmedi. Bir gün yemek yaparken telefon geldi. Tarkan’dı arayan... Bana "Bu şarkıyı senin de okumanı rica ediyorum, arabeskin kraliçesisin" dedi. Teklifi duyunca havalara uçtum. Hemen girdik stüdyoya, okuduk.

- Bu albüm diğerlerine göre çok farklı...

Sanırım Tarkan faktörü çok önemli. Ama düetin dışındakiler de harika oldu. Sezen Aksu’nun "İstanbul" şarkısı mesela...

- Sizin tarzınızla çıkış yapmak isteyen çok kişi oldu, ama hepsi unutuldu. Bu durumu neye bağlıyorsunuz?

Herkese saygı duyuyorum, örnek alınmak güzel. Ama Kibariye’ye rakip yine Kibariye’dir... Öğretmen başka türlü bir şeydir çünkü. Allah onların da yolunu açık etsin. Benim içimde kıskançlık barınmaz. Hep ben olacağım diye bir iddiam yok.

- Sanat camiasına ya da bu camiadan birilerine küstüğünüz oldu mu hiç?

Ben camiadan çok uzağım. O ortama uyum sağlamıyorum. Evimi çok seviyorum, kedi gibiyim. Sanat camiasından samimi olduğum kimse de yok. Çünkü bizim camiada samimiyet yok, herkes merhaba deyip geçiyor.

- Ali Bey’le evliliğinize kısa ömür biçenleri fena halde yanılttınız.

İnsanların ağzı çuval değil ki dikesin. Tartışılan insanlar her zaman kıymetlidir. Bana zamanında "Sen çocuktan 20 yaş büyüksün" dediler. Herkesin özeli, güzeli kendine. Etkilendim, kaderime de yazılmış ki evlendim. Zaten benden yaşça küçük olabilir ama benden daha olgun. Ali’de çok şey buldum. Ne sokakta gezerdim, ne bankaya gitmesini bilirdim. Bunları yaşı küçük denilen insandan öğrendim. Fazla övmek istemiyorum, ama herkes şunu bilsin; Ali çok akıllı, yaşından çok olgun, evine çok düşkün, ailesine çok bağlı biri. "Sen kocanın ayağını da yıkıyormuşsun" diyorlar, mutluyum ki yıkıyorum. Kime ne!

- Yıllar sonra gelen bir mutluluk mu?

Ali gençleştirdi beni. İnsanın siması önemli değil, benim yüreğimdeki işve, cilve hoştur. Evimde mutluyum. Hem ev, hem iş kadınıyım.

Roman olmaktan hiç utanmadım

Ben çok doğalım, bu hiç değişmedi. Neden derseniz; hiçbir zaman Roman olmaktan utanmadım, çekinmedim. Doğallığımı da bu nedenle kaybetmedim. İnsan insandır. Ayrım yapılması doğru değil.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!