Benim sesim hastaları iyi ediyor

Güncelleme Tarihi:

Benim sesim hastaları iyi ediyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 22, 2011 00:00

Safiye Soyman, uzun zamandır hayalini kurduğu alaturka albümünü tamamlayıp sevenlerine sundu. Müzik kariyerinin 15’inci albümüne “Muhteşem Alaturka” adını uygun gören Soyman, sesine de şarkılarına da çok güveniyor.

Haberin Devamı

Merak ediyorum, bu albümü “muhteşem” yapan ne Safiye Hanım?  

- Aklımda hep bir alaturka şarkı albümü yapmak vardı, sonunda oldu. Tek bir fantezi eser katmadım repertuvara. Bence bu çalışma bir boşluğu doldurdu.

Satışlardan memnun musunuz?

- Evet, iyi satıyor. Zaten Türk müziği hiçbir zaman ölmeyecek bir tür. Biz bu şarkılarla büyüdük.

Kültür Bakanlığı Türk müziği solistlerinden birisiniz. O açıdan bakıldığında, gecikmiş bir albüm olmadı mı bu?

- Yıllardır devlet erkanına, protokole konser verdim. Ben bir protokol sanatçısıyım. Türkiye’yi benim kadar iyi temsil eden bir solist daha olduğunu düşünmüyorum. Bu yüzden de böyle bir albüm çıkarmak istedim.

BENİM YORUMUM KİMSEDE YOK

Kendinize çok güveniyorsunuz.

- Benim yorumum kimsede yok. Kimse taklit edemiyor, edemez de. Bu bana Allah’ın bir lütfu.

Albüme “Fasulye” ve “Karaçalı” şarkılarını da almışsınız. “Eyyvah Eyvah” filmi mi ilham verdi size?

- İki şarkı da anonim ve ikisi de çok seviliyor. O filmle de yeniden gündeme geldiler. 5 yaşındaki çocuklar bile “Karaçalı”yı okuyor mesela. Düğünlerde de çok istenen şarkılar bunlar. Bir yandan programınızı da düşünmeniz gerek yani. İnsanları ya ağlatacak ya eğlendireceksiniz, ikisinin ortası yok.

Gençler artık pek Türk sanat müziği dinlemiyor. Albüm gençlere ulaşacak mı, gençlik kendi kültürüne sahip çıkacak mı sizce?

- Gençler müzik konusunda yabancılara özeniyorlar. Ama sanat ve halk müziğinin de gözden kaçırılmaması gerek. Bunlara burun kıvırmamalılar.

Haberin Devamı

O ŞAKALARI EVDE YAPSA KAPI DIŞARI EDERİM

Bir ara sürekli hayat arkadaşınız Faik Öztürk’le ekrandaydınız. İkili popülerlik, müzik kariyerinizi geri plana atmadı mı?

- Hayır, aksine yeni bir ikili doğdu. Ahmet Özhan ve Emel Sayın gibi... Huysuz Virjin ile Gülben Ergen gibi... Faik olmasaydı ben Huysuz Virjin’le program yapmayı düşünüyordum. Faik alaturkayı seviyor, halk müziği okuyor ve espritüel. İnsanları güldürmek zor iştir, Faik bunu çok iyi yapıyor. Yanıbaşımda böyle bir yetenek dururken neden başkasını arayayım ki?

Her yere birlikte mi gidiyorsunuz?

- Tüm programlarımıza birlikte gidiyoruz. İnsanlar bir soliste vereceği parayı iki kişiye veriyor, daha ne olsun. Bir de şımarmadı sağ olsun, çok güzel taşıdı beni.

Programlarda bazen ağır şakalar yapıyor size Faik Bey. Alınmıyor musunuz?

- Faik Bey o şakaları bana gerçek hayatta yapsa bir saniye tutmam, anında kapı dışarı ederim. Ama bu bir şovdur.

Haberin Devamı

FAİK SİNİRLENİRSE HEPİMİZ KAÇIŞIRIZ

Faik Bey’i siz mi giydiriyorsunuz?

- Evet. Ben onu tanıdığımda 11 takım elbisesi vardı. 39 numara, mes gibi yumuşak ayakkabılar giyiyordu. Dengeni sağlaman için palet gibi ayakkabı giymen lazım dedim. Vücut cüsseli, ayak küçük çünkü. Önceleri yürüyemedi, dans ederken ayağıma bastı hep.

Üzerinde çok emeğiniz var yani...

- Evet, çok emek verdim. Ama onun da hakkını yememek lazım. Adamda bir yetenek var, herkesi gülmekten kırıp geçirir. Bizim hayatımız sit-com. Faik gibi bir adam her eve lazım.

Sinirlendirmiyor mu hiç sizi?

- Sinirlendirmez mi, keçi gibi adam! Tezcanlıdır. Bir anda sinirlenir, o sinirlenince de herkes köşe bucak kaçar. Tüm iyi niyetine rağmen korkarız.

Faik Bey de bir albüm çıkaracaktı, iptal mi oldu o proje?

- Yok, “İkimiz aynı anda çıkarmayalım, sen sonra çıkarırsın” dedim. Bir ay sonra onun halk müziği albümü de piyasada olacak.

Evin assolisti sizdiniz, Faik Bey de şarkı söylemeye başlayınca bir ego savaşı yaşanmadı mı?

- Evde bir tane solist olur, o da benim. Faik Bey biraz daha geri planda.

Program ücretleri nasıl bölüşülüyor?

- Bizde herkesin hesapları ayrıdır, yarı yarıya bölüşüyoruz. Kimse başkasının parasını harcamaz.

TÜRK MÜZİĞİNİN ÜMMÜ GÜLSÜM’ÜYÜM

Devlet sanatçısısınız aynı zamanda. Bunun en büyük artısı nedir?

- 6 bin şarkılık repertuvar. Çünkü önemli insanların karşısına çıkıyorsunuz. Bir şarkı istendiğinde “bilmiyorum” deme lüksünüz yok. 1986 yılından beri şarkı söylüyorum. Rahmetli Fahrettin Aslan, Maksim’de sahne aldığım dönemde “Ümmü Gülsüm’üm” derdi. Ümmü Gülsüm çok ünlü Mısırlı bir solisttir ve sesini bülbüle benzetirler. Ben de ona katılıyorum, Türk müziğinin Ümmü Gülsüm’üyüm.

Bülbül gibi bir sesim var diyorsunuz yani.

- Evet. Ben sesimle insanları tedavi ettiğime inanıyorum. Arkadaşlarımızla hastanelere gidiyoruz, hastalara şarkı söylüyorum iyi geliyor. Annem rahatsızken ona da şarkı söyledim, oynamaya başladı yattığı yerde. Bana böyle bir pozitif enerji verilmiş. Hem ben dertlerimi unutuyorum şarkı söylerken hem de dinleyenler.

Haberin Devamı

FOTOĞRAFLARIMDA ÇOK AZ RÖTUŞ VAR

Yeni albüm fotoğraflarınızda ilk kez bacaklarınızı göstermişsiniz. Mini etek neden giymiyorsunuz? Faik Bey’in baskısı mı?

- Yok bana karışmaz sahne kostümlerim konusunda. Ama miniden de yukarı çıktı mı kızar.

Fotoğraflarınızda photoshop var mı?

- Çok az bir rötuş var sadece. Ufak tefek bir kadın olmak her zaman büyük avantaj...
      

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!