Güncelleme Tarihi:
35 yaşındaki Penelope Cruz, adedi olduğu üzere, kendi kendini yiyip bitirmekle meşgul. Hayatının en önemli gecesinde olup bitenleri tam olarak hatırlayamadığı için canı sıkılıyor: 22 Ocak 2009. Cruz’un En ıyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscarı’nı kazandığı gece.
“Her şeyi hatırlayamamak beni o kadar üzüyor ki, ailemin ve arkadaşlarımın benim adıma duydukları mutluluk olağanüstüydü” diyor ve ekliyor: “Heyecandan ölecektim neredeyse. Bak orasını çok iyi hatırlıyorum.”
BANLİYÖDEN HOLLYWOOD’A
Cruz, Oscar töreninde heyecanını gidermek için yarım saat boyunca ağladığını, yeşil salonda ‘300 kanepe’ yediğini, kulisteki ‘kazananlar koridoru’ boyunca volta attığını da hatırlıyor. Ama en önemlisi, şöyle düşündüğünü hatırlıyor: “Burada ne işim var? Nasıl oldu bütün bunlar?”
Gerçekten de inanılması güç bir hikaye. Madrid’in banliyölerinde yaşayan, annesi kuaför, babası oto tamircisi bir kız, nasıl oldu da dünyanın en beğenilen aktrislerinden biri olarak o gece Hollywood’da o sahneye çıktı? Cruz’un, törende izleyicilere nefes nefese söylediği gibi: “Alcobendas diye bir yerde büyüdüm, orada bunu hayal bile edemezdiniz.”
JAVIER BARDEM’LE NİŞANLANDI MI
Güzel yıldız, Oscar’ı, Woody Allen’ın yönettiği “Vicky Cristina Barcelona” filmindeki sanatçı ruhlu, hoppa, takıntılı, kaçık eski eş Maria Elena rolüyle kazanmıştı. Bu ödül, yalnızca Cruz’un ilk Oscar’ı olmakla kalmıyor, bir ıspanyol kadın oyuncunun aldığı ilk Oscar olma özelliğini de taşıyor. Ayrıca, bir ıspanyol tarafından alınan yalnızca ikinci Oscar. Javier Bardem bir önceki sene “No Country for Old Men” ile En ıyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü almıştı.
Bu eşzamanlı gelişmeler, epeyce sıra dışı bir tablo ortaya çıkarıyor. Cruz, daha ilk filminde Bardem ile birlikte kamera karşısına geçmişti. Yoğun cinsel içeriği ve coşkulu havasıyla dikkat çeken “Jamon, Jamon”, 1992’de, Cruz henüz 17 yaşındayken filme alınmıştı ve ıspanya halen diktatörlük rejiminden kurtuluşunu kutlamaktaydı. Nihayet “Vicky Cristina Barcelona”nın çekimleri sırasında, İspanya’nın en ünlü ve en çekici oyuncuları, belki de kaçınılmaz olarak, birbirlerine âşık oldu. şimdilerde nişanlandıklarına dair dedikodular dolaşıyor ortada...
HAYATI ALMODOVAR SAYESİNDE DEĞİŞTİ
Cruz, evdeki Betamax video cihazında izlediği Almodovar filmlerinin, özellikle “Bağla Beni!”nin, oyuncu olmak istemesine yol açtığını vurguluyor. Rol almak istediği ilk Almodovar filmi “Kika”da yaşına uygun rol yoktu. Ama Almodovar, ileride onun için bir rol bulacağına söz verdi. Dört yıl sonra da sözünü yerine getirdi. 1997 tarihli “Live Flesh”te, filmin hemen başında, sekiz dakikalık şaşırtıcı bir bölümde yer aldı Cruz; otobüste doğum yapan zavallı fahişe rolünde.
Cruz ve Almodovar, birlikte üç film daha yaptı; “Annem Hakkında Her şey”, “Volver” ve “Kırık Kucaklaşmalar”. ABD’deki geçici hayatın zorluklarından sonra, Cruz’un, Almodovar’a, ıspanya’daki köklerine ve ıspanyol sinemasına dönüşü, kariyerine ve hayatına dönüm noktası olarak damgasını vurdu. Cruz, “Volver” ile ilk kez Akademi Ödülleri’ne aday gösterildi ve bu performans ona “Vicky Cristina Barcelona”da oynaması için teklif getirdi. Filmle Oscar aldı ve Bardem ile yeniden birleşti. Muhtemelen de evlenecekler...
DÜŞKÜN METRES
1982’de perdelerini açan aynı adlı Broadway müzikalinden uyarlanan “Nine”, Penelope Cruz’un son filmi. Ünlü yıldız bu filmde ıtalyan yönetmen Guido Contini’nin fena halde düşkün metresi Carla’yı canlandırıyor. Carla’nın, Guido’ya kendisine yapmasını istediği her şeyi anlattığı olağanüstü şarkı ve dans gösterisi, filmin öne çıkan sahnelerinden. Cruz bu sahnede saten korse ve jartiyeriyle nefes kesici bir performans sergiliyor: “Koreografiyi ilk gördüğümde, bu şekilde hem dans edip hem de şarkı söylemenin imkansız olduğunu düşündüm. Üstelik her şeyi kesintisiz, tek planda, bir defada yapmak gerekiyordu. O sahnenin provaları üç ay sürdü. Sonunda filmi perdede izlediğimde çok heyecanlandım. Film boyunca çığlık atıp durdum. Disneyland’e gitmiş üç yaşında çocuk gibiydim.”
İNSANLARIN BENİ SEVMESİNİ İSTİYORUM
Penelope Cruz, baştan ayağa bir iş kadını, son derece gerçekçi. Asla cazibesini göstermek peşinde değil. Tam bir profesyonel. Tüm soruları açık ve net olarak cevaplıyor ama bir an için bile, bu bir iş değilmiş gibi yapmaya çalışmıyor. “Bir gün birisi, ‘Filmlerin reklamını yapmanız için para veriyorlar size, oynamanız için değil’ demişti” diyor, koyu renk gür saçlarını eliyle geriye atarak. “Bence de öyle. Bu gazeteciye daha fazlasını söylemeyeceğim; çünkü insanların beni sevmesini istiyorum. Aynı anda herkesi memnun edemezsiniz. ınsanın sağlam bir duruşu olmalı. Özel hayatımdan söz etmemek benim için her zaman olması gerekendir. Bu, benim kendimi koruma yöntemim.”
Yine Oscar’a aday
82. Oscar Ödülleri Töreni, 7 Mart’ta düzenlenecek. Penelope Cruz o günü sabırsızlıkla bekliyor, çünkü son filmi “Nine”da canlandırdığı metres rolüyle bir kez daha En ıyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında ödüle aday gösterildi.