Benim dinim Al Pacino

Güncelleme Tarihi:

Benim dinim Al Pacino
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2010 00:00

Sinema dünyasının son seksi jönü Javier Bardem, şu sıralar çok heyecanlı çünkü baba olmak için gün sayıyor.

Haberin Devamı

 Ne var ki ıspanyol aktör özel hayat konusunda çok duyarlı; ne eşi Penelope Cruz ne de bebekle ilgili soruları yanıtlamak istiyor. O zaman ben de soru sormak yerine bir temennide bulunuyorum: “Son filminizde çok duygusal bir babayı canlandırıyorsunuz. Umarım gerçek yaşamda da Felibe gibi iyi bir baba olursunuz.” Bardem gülüyor, teşekkür ediyor ve mutluluğunu anlatmaya başlıyor.

Yeni filminiz “Ye, Dua et, Sev”den başlayalım... Ekibe nasıl katıldınız? 

- “Beautiful”un çekimlerinde epey yorgun düşmüştüm. Film çevirmeye ara verecektim. O dönemde menajerim arayıp projeyi anlattı. Bu çekim neredeyse 4 haftalık bir Bali Adası tatili anlamına geliyordu; üstelik de Julia Roberts’la! Tabii hemen kabul ettim.
 
Bu filmde sizi çeken sadece Bali tatili miydi?

- Filmin Bali yani “Sev” hikayesi beni büyüledi. Bir kadın ve bir erkek, geçmişteki sıkıntıların, zorlukların, umutsuzlukların, çaresizliklerin üstesinden gelip bir iç barış sağlıyor. Yeni bir hayatı inşa etmek için dayanışma yapıyor ve bunu başarıyorlar. Bu konu beni çok etkiledi.

Filmde canlandırdığınız Felibe, orta yaş krizi yaşayan bir adam. Sizde durum nedir?

- Şu ana kadar o tarz bir orta yaş krizi yaşamadım. Ama her zaman böyle bir risk olduğunu kabul ediyorum; her an ensenize binebilir yani...

Julia Roberts ile aynı filmde olmak nasıldı?

- Julia çok profesyonel bir oyuncu. Ayrıca çok da eğlenceli. şöhretine karşın mütevazı ve rahat... Zaman zaman yönetmenle fikir alışverişinde bulunurken önerdiği düşünceler harikaydı. “Sen bir gün yönetmen olmalısın” deyince, “Kesinlikle kamera arkasına geçmeyeceğim” diye kestirip attı. Set dışında ise sürekli ailesiyle beraber beraber, sıradan bir turist gibi Bali günlerimizi paylaştı.

ŞÖHRETİMİ KIRIK BURNUMA BORÇLUYUM

şöhretinizi burnunuzun kırılmasına bağlıyorsunuz. Nasıl oldu bu?


- Bir diskoda arkadaşlarla takılıyordum. Biri geldi, “Sen Javier Bardem misin?” diye sordu. “Evet” dememe kalmadan okkalı bir yumruk attı. Burnumdan oluk gibi kan boşaldı, kırılmıştı ve bir daha düzelmedi. Sanırım o kırık burun sayesinde buralara geldim.

Tanrıya inanıyor musunuz?

- Tanrıya inananlara saygım sonsuz. Ama ben tanrı olarak Al Pacino’ya tapıyorum. Benim dinim o!

Sizi postmodern ıspanya’nın Roberto De Niro’su olarak görüyorlar.

- Robert De Niro ve Al Pacino benim ilahımdı, halen de öyleler. Bu benzetme benim için bir onurdur.

Bu arada, Oscar heykelciğini nerede saklıyorsunuz?

- Evimde küçük bir ofisim var. Diğer ödüllerle birlikte orada duruyor. Arada tozlarını almak hoşuma gidiyor.

Pedro Almodovar, Woody Allen, Cohen kardeşler gibi birçok başarılı yönetmenle çalıştınız. Bir tercihiniz var mı?

- Aralarında seçim yapmak istemem, çünkü hepsiyle muhteşem paylaşımlarım oldu. Çoğu sayesinde ödül kazandım. Tabii İspanyol yönetmenlerle çalışırken (belki de ana dille konuşabilmenin verdiği rahatlık yüzünden) kendimi daha bir aile içinde hissettim.

GALATASARAY BİZİ ELEYECEK SANDIM

Haberin Devamı

Hangi takımı tutuyorsunuz?

- Atletico Madrid... şunu da itiraf edeyim. Geçen sezon Atletico Madrid-Galatasaray maçını izledim. 1-1 bitmişti. “Tamam elendik” dedim ama Atletico Madrid, Galatasaray’ı deplasmanda eledi ve kupada şampiyon oldu.

Dünya Kupası’nı izlediniz mi?

- Elbette... Bakın, kupayı kazanmak yetmez, iyi oynamak da gerek. ıspanya bunu yaptı. ıspanya sporda çok başarılı. Formula 1’de Fernando Alonso, teniste Nadal, motosiklette Lorenzo, bisiklette Contador var. Hepsi de sıkı dostum ve hepsi de çok başarılı. Bir tek basketbolda, Türkiye’de düzenlenen şampiyonada milli takımımız bekleneni veremedi.

Son soru... “El Pais” gazetesine konuşurken “Hayatta iki şeyden korkuyorum: Biri şöhret, diğeri otomobil” demiştiniz.

- Hâlâ öyle. şöhretin karşılığı nedir? Tiyatroda iyi bir loca, restoranda yer ayırtmadan en iyi masaya oturmak (zaten kendi restoranlarım var), uçakta first class uçmak. Bence değmez. Önemli olan mesleğiniz ne olursa olsun dürüstlük. Otomobil konusunda gelince de... Evet, ehliyetim yok. Otomobil kullanmayı pek sevmiyorum, ilgimi çekmiyor doğrusu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!