Benim çok sevgili dinleyicilerim

Güncelleme Tarihi:

Benim çok sevgili dinleyicilerim
Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 2008 00:00

Zeki Müren’in 1960-1975 arasındaki reklam kuşağı, dönemin en çok ses getiren radyo programlarındandı. "Zeki Müren’le Başbaşa", cumartesi 19.00’da TRT’de yayınlanıyor ve herkesi radyo başına topluyordu. Zeki Müren sadece şarkı okumuyor, ünlü kalemlerin elinden çıkan anons metinlerini ve hikayeleri de seslendiriyordu. Olağanüstü düzgün Türkçesi, diksiyonu ve sesiyle her hafta hayranlarını mest ediyordu.

Bu programların yapımcısı olan Band Müzik’in sahibi Kemal Cündübeyoğlu’nun şimdi TRT’de program prodüktörü olan kızı Gülgün Cündübeyoğlu, tozlar arasında kalmış bu arşivi ortaya çıkardı. O dönemlere ait kayıtları kardeşiyle birlikte dinledi, düzenledi ve karşımıza "Zeki Müren’le Başbaşa" albümü çıktı. Artvizyon tarafından yayınlanan albümde 15 şarkının yanı sıra Zeki Müren’in sesinden anonslar yer alıyor.

1960’larda radyo programları reklam pastasının önemli bir kısmına sahipti. TRT belirli gün ve saatlerde reklam kuşakları hazırlayıp bunları reklam şirketlerine kiralıyordu. Şirketler de para vererek aldıkları bu saat diliminde anlaşmalı oldukları şarkıcı veya sanatçılara program yaptırıyor, gelirlerini reklamlardan kazanıyorlardı.

Kayserili avukat Kemal Cündübeyoğlu, reklam dünyasının önemli isimlerinden biriydi. İstanbul’da 1959’da Band Reklam’ı kurdu. Radyo reklam programcılığı yapan firma, TRT için reklam kuşakları hazırladı. Şirketin stüdyolarında şarkı kaydı yapılan sanatçılar arasında Safiye Ayla, Aşık Veysel, İnci Çayırlı, Serap Mutlu Akbulut, Afife Ediboğlu vardı. Fakat en çok ses getiren program "Zeki Müren’le Başbaşa"ydı. Dönemin prime time’ı olarak adlandırılabilecek bir saatte, cumartesi 19.00’da TRT’nin İstanbul, Ankara, İzmir, Çukurova, Trabzon bölge radyolarında aynı anda yayınlanıyordu. Band Reklam’ın stüdyolarına giren Zeki Müren, dönemin seçkin saz sanatçılarının eşliğinde pek çok şarkı seslendiriyordu.

GÖZÜNÜZ YOLDA KULAĞINIZ BENDE OLSUN

"Zeki Müren’le Başbaşa" programı aldığı reklam sayısı ve gelen okuyucu mektuplarıyla en fazla dinlenen reklam kuşağı olduğunu kanıtlıyordu. Zeki Müren’in programda dinleyici mektuplarına ve isimlerine yer vermesi de programı çekici hale getiriyordu.

Zeki Müren, şarkılardan önce, ilk başlarda Baki Süha Edipoğlu, sonra Ümit Yaşar Oğuzcan’ın hazırladığı gündemdeki konuları içeren şarkı anonsları yapıyor ve kısa hikayeler de okuyordu. Program açılış ve kapanış sunuşunu da dönemin önemli seslerinden Altın Soylu gerçekleştiriyordu.

Program bir bütün halinde kaydedilmiyordu. Zeki Müren önce anonslarını, sonra şarkılarını okuyor daha sonra bunlar bir bütün haline getiriliyordu. Çünkü şarkıların mutlaka TRT kurallarına uygun olması ve denetimden geçmesi gerekiyordu. Bazı şarkılar üslup, bazıları ritim bakımından kusurlu bulunuyor, denetimden geçinceye kadar tekrar okunuyordu.

Zeki Müren, Band Reklam ile sadece radyo programları yapmadı. Bazen özel reklamlara da ses veriyordu. En bilineni Pirelli için hazırlanan reklam sloganıydı: "Gözünüz yolda kulağınız bende olsun sevgili şoför kardeşlerim." Band Reklam Müren’in resimlerinden oluşan yılbaşı ve bayram kartları da üretti.

MISIR APARTMANI SATILINCA ESKİ BANTLAR ORTAYA ÇIKTI

1970’lerde televizyonla birlikte her şey değişti. Radyo popülerliğini kaybetmeye, reklam sektörü televizyona kaymaya başladı. Kemal Cündübeyoğlu da 1978’de şirketin reklam yayınlarını sona erdirdi. 1984’te de hayata gözlerini yumdu.

1963’ten itibaren bütün kayıt bantları, Band Reklam’ın stüdyosunun bulunduğu Beyoğlu’ndaki Mısır Apartmanı’nda, şimdi 360 Restoran’a dönüşen en üst kattaki depoda yıllarca saklandı. Mısır Apartmanı’nın sahibi İpar ailesi binayı satınca bu depolar boşaltıldı ve Kemal Bey’in eşi Türkan Cündübeyoğlu, tüm bant ve dokümanları kolilerle eve taşıdı.

Kemal Cündübeyoğlu’nun kızı Gülgün Cündübeyoğlu "Büyük bir merakla bütün bantları dinlemeye ve yeni şarkılar var mı, diye keşfetmeye başladık" diye anlatıyor. "Hepsinin listesini çıkarmaya karar verdik. Bestecilerine ve makamlarına göre bir döküm hazırladık." Bant kayıtlarının ses kalitesi de beklediklerinden çok iyiydi. Gülgün Hanım ablası Belkıs’la birlikte 350 Zeki Müren şarkısı dinledi. Bu şarkılar nasıl albüm haline gelir, diye düşünürken Artvizyon plak şirketinin sahibi Ufuk Işıklar’la tanıştılar, çalışmalar başladı.

İLK KLİP, AYRILSAK DA BERABERİZ ŞARKISINA

Cündübeyoğlu bazı çok istediği şarkıları albüme koyamadıklarını anlatıyor: "Şarkılar seçilirken bazı besteciler ve várisleri çok para istedi. Biz de çok istediğimiz halde o şarkıları kullanamadık." İzin alabildikleri şarkılar belli olduktan sonra üç albümlük bir seri hazırlamaya karar verdiler. Şu anda piyasada olan birinci albüme 60’ların sonu 70’lerin başındaki herkesin bildiği popüler parçalar kondu. Gelecek ay çıkması planlanan ikinci albümde türkülere, bir sonraki ay çıkacak üçüncü albümde de karışık tarzlarda şarkılara yer verildi.

Stüdyoda sekiz ay süren bir çalışma yapıldı. İş puzzle yapmaya benziyordu. Çünkü şarkılarla anons bantları farklı makaralardaydı. Kullanacakları şarkının doğru anonsunu bulmak veya birkaç kere okunan bir parçanın en iyisini albüme koymak için bantlar defalarca dinlendi. Bazılarının ses kalitelerine müdahale edildi.

Ortaya 15 şarkı ve anonslardan oluşan "Zeki Müren’le Başbaşa 1" albümü çıktı. Albümün ilk klibi arşiv görüntüleriyle "Ayrılsak da beraberiz" şarkısına çekildi. Cündübeyoğlu, şarkıların Türk Sanat Müziği’nin en doğru nasıl okunacağını gösterdiğini söylüyor: "Günümüzde böyle bir örneğe rastlamak imkansız. Örneğin TRT denetimi, o zamanlar tef ve darbukaya, Arap enstrümanı kabul edildiği için yer vermiyordu. Bu yüzden şarkılarda bu müzik aletleri duyulmuyor."

Cündübeyoğlu ailesi şimdi Safiye Ayla’nın radyo kayıtlarından oluşan bir başka albüm üzerinde çalışıyor.

ZEKİ MÜREN’İN RADYO ANONSLARINDAN ÖRNEKLER

Toprağın bol olsun Marilyn’cik

- Aşık istediği kadar yalvarsın, çırpınsın, gel gitme diye. Talih, kader, hayatın türlü cilveleri, sevenleri birbirinden bazen merhametsizce ayırmakta devam edip gidiyor. Bilmediğimiz, duymadığımız ayrılıkların yanında, işte bakınız güzelliği dünyayı tutmuş genç bir artist ömrünün en parlak devrinde sade sevdiklerinden değil, kendi eliyle kıydığı hayattan da ayrıldı gitti. Evet, Marilyn Monroe, Marilyn Monroe’yu kastediyorum. Toprağı bol olsun Marilyn’cik. Hakkında aldığım yüzlerce dinleyici mektubuna bir tek şarkıyla cevap vermeye çalışacağım. Bütün dünya zavallı kadın için olmadık dedikodu bırakmadı şimdi de arkasından matem tutuluyor. Ama iş işten geçtikten sonra geçti artık güzel günler elveda...

Bir tatlı yalan olsa bile sevmeyi vaat et

- Sevgili dinleyiciler yalan söylemek ayıptır değil mi, aşk mevzuunda olan yalanlar için de aynı şeyi düşünebilir misiniz? Onu da mı hoş karşılamıyorsunuz? Peki ya aşık sevgilisinin yalan söylemesine razıysa, o zaman akan sular durur değil mi? Sevgili dinleyicilerim. Bir tatlı yalan olsa bile sevmeyi vaat et, tekrar bana dön, kalbime gir, ruhumu şad et.

Bendeniz menekşeyi sevenlere dahilim efendim

- Benim çok sevgili dinleyicilerim, her çiçeğin kendine mahsus kokusu, rengi ve güzelliği vardır. Ama çiçekler içinde menekşeyi tercih edenlerin sayısı büyük bir çoğunluğu teşkil eder. Bendeniz de bu çoğunluğa dahilim efendim. Severek dinleyeceğinizi umarak sevdiğinin gözlerini menekşeye benzeten aşığın şarkısını okumak istiyorum şimdi. Menekşe gözleri, hülyalı bakışları çok manalı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!