Beni şaşırtan Erdoğan’ın Suriye’ye bu kadar karışması

Güncelleme Tarihi:

Beni şaşırtan Erdoğan’ın Suriye’ye bu kadar karışması
Oluşturulma Tarihi: Mart 03, 2013 00:00

Oliver Stone, tarih profesörü Peter Kuznick’le birlikte ‘ABD’nin Gizli Tarihi’ adlı bir belgesel hazırladı. Oscarlı yönetmenin sadece ABD değil, Türkiye’nin de tarihi ve bugününe ilişkin tartışılacak tespitleri var

Haberin Devamı

Belgeselin adı neden ‘ABD’nin Gizli Tarihi’?
OLIVER STONE: Çünkü bu, okulda öğretilmeyen tarih. Amerikalıların kendi tarihleri konusunda fazla fikri yok.
PETER KUZNICK: Aslında anlatılmamış şeyler değil. Bazıları gazetelerin ilk sayfasında çıktı. Ama Amerikalılar tarihlerini öğrenmedi. Böyledir; kazananlar tarihe, kaybedenlerden daha az dikkat eder. Oysa Amerika’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan beri kazandığı savaş yok. Kore’de kazanamadık. Vietnam’da fena yenildik. Afganistan ve Irak’ta da başarılı olduğumuz söylenemez.
O.S: Bu savaşlar, İkinci Dünya Savaşı’ndan itibaren Amerikan devletindeki militarizmin belirtileri. Dünya farklı bir yer olabilirdi. Genç insanlara, onu göstermek istiyoruz.
Belgeseli yapmaya nasıl karar verdiniz?
O.S: En başta bombayla ilgili bir saatlik bir belgeseldi. 1946 doğumluyum. Bombalarla büyüdüm, haklıyız sanıyordum. “Vietnam’da haklıyız” diyordum, doğru olanı yapıyorduk. Komünizmle savaşıyorduk, biz iyiydik. Bu belgesel aynı zamanda kendi uyanışımla ilgili. Cehalet için mazeret üretemezsiniz. Amerikalılar İkinci Dünya Savaşı’nı bilmiyor. Kazandıklarını düşünüyorlar çünkü Steven Spielberg filmleri izlemişler ve ‘D Day’le ilgili kitaplar okumuşlar. “Amerika özgürlükler ülkesi” diyorlar. Değil. Yanlış bir şekilde terörizmden söz ederseniz, yanlış kişiyle görülürseniz ilelebet hapse atılır, kendinizi dünyanın başka bir yerinde buluverirsiniz. Bu diktatörlüktür. Türkiye’de de olsa diktatörlük. Burada da öyle.
Harry S. Truman, belgeselde çok farklı şekilde tasvir edilmiş...
O.S: Truman aslında George W. Bush gibiydi. Küçük beyni olan, küçük bir adamdı, dar görüşlü... Roosevelt’in görüşüne uyum sağlayamadı. Hiroşima’da ne yaptığını gördük. Her şey burada başladı zaten.
11 EYLÜL’DE YENİ PEARL HARBOR’I BULDULAR
 Türkiye’nin modern savaş sonrası tarihinde, Truman çok önemli.
O.S: Evet. Truman Doktrini...
Türkiye hikâyenin neresinde yer alıyor?
P.K: Sovyetler düşmandı. 1947’de Truman Doktrini yayımlandı.  “Yunanistan’ı ve ordusunu modernize edeceğiz” diyerek Türkiye’yi de devralmayı başardılar. Truman, Türkiye’de de komünizm tehdidi olduğunu söyledi. Ve ardından Türkiye 1952’de NATO’ya katıldı.
Bugünden söz edelim. İran ve Irak ne olacak?
P.K: Son dönemde Amerika şuna karar verdi. Irak, ABD için çok önemli. Yeni Amerikan Yüzyılı projesini oluşturan grup, ki bunlar Bush yönetiminde göreve geldi ve yönetimde üst mevkilere yükseldiler...
Neo-Con’lar mı?
P.K: Evet, Neo-Con’lar. 2000’de yayımlanan raporda şöyle dendi: “Amerikan ordusunu yeniden yapılandırmalıyız, savunmamızı güçlendirmeliyiz. Amerikan halkının bunu gerekli görmesi için bize yeni bir Pearl Harbor lazım.” Ve 11 Eylül’de yeni Pearl Harbor’ı buldular. “Saddam Hüseyin’i devirelim” dediler. Ama bunu hemen yapamadılar. Çünkü bize El Kaide saldırmıştı ve El Kaide Afganistan’daydı. Önce Afganistan’a gidildi ama asıl hedef daima Irak’tı.
O.S: Türkiye bu sürecin bir parçası olmadı.
P.K: Askerlerimizi Türkiye’ye yerleştirmemizi engelledi. Türkiye son yıllarda birçok açıdan Amerika’yı çok şaşırttı. Ve bölgesinde önemli bir oyuncu haline geldi.
O.S: Gazze konusunda da Türkiye çok şerefli bir duruş sergiledi, özellikle de askerler filoyu bastığı zaman. Barış gönüllüleri Gazze’ye gitmeye çalışıyordu. Şu anda Türkiye’de ne oluyor bilmiyorum, Suriye olayını anlamıyorum, benim için spekülasyondan ibaret, çünkü haberleri güvenilmez buluyorum.
Esad’ın gitmesi gerektiğine dair bir sürü haber geliyor. Suriye’de herkes bıkıp usanmış, onu istemiyormuş... Doğru da olabilir, yanlış da. Benim yaşıma gelince, her şeye inanmıyorsunuz. Beni şaşırtan Erdoğan’ın Suriye’ye bu kadar karışması. Belki bir sebebi vardır. Amerika artık orada olan şeyleri kontrol edemiyor. Ama kontrol edebileceğimizi düşünmeye devam ediyoruz. Oysa dünya, bölgesel güçlerle daha barışçı bir yer olur. Çin, Rusya, Türkiye, Brezilya, Venezüella, Afrika ülkeleri... Hepsinin eko sistemleri içinde kendi yollarını bulmalarına izin verilmeli.

Haberin Devamı

Generaller laikti ve pozitif rol oynadılar

Haberin Devamı

Belgeselin son bölümü, Obama ve günümüzle ilgili...
O.S: Obama harika bir iş çıkarıyor çünkü iyi bir idareci. Ama hayal gücü göremiyorum.
Bize anlatır mısınız, neler olacak?
P.K: Obama henüz Bush politikalarının çoğunu değiştirebilmiş değil. Amerika dünyayı askerleştiriyor. Şu anda dünya çapında 800-1000 kadar askeri üssümüz var. Küresel imparatorluğumuzu sürdürmek için 10 milyarlarca dolar harcıyoruz. PaxAmericana’dan sonra dünyanın geldiği hale bakın, Amerikan merkezli dünya, askerleştirilmiş bir dünya haline geldi, zenginle fakir arasındaki uçurum büyüdü.
O.S: Türkiye gelişen bir ülke. Erdoğan ilginç bir istisna ve büyük değişim yarattı. Amerika destekli birçok generale, darbe vurdu.
P.K: Ama generaller daha laikti ve Türkiye’de pozitif rol oynamışlardır. Bazılarının despot yönetiminin kurbanı oldunuz mu bilmiyorum. Dünyada daha dindar olmaya doğru bir yöneliş var. Ve gerçek şu ki Türkiye yüzünü her zamankinden daha fazla Ortadoğu’ya dönüyor, bu da bizi rahatsız ediyor. Daha özgür ruhlu, özgür düşünceli olmasını isteriz.
Belki daha çok demokrasi olmalı...
O.S: Belki Türklerin güçlü bir kişiye ihtiyaçları var. Demokrasi çok belirsiz bir şey. Çünkü bazen bedelini ödediğini sandığın şeyi alamıyorsun.

Haberin Devamı

“Şu anda Türkiye’de ne oluyor bilmiyorum, Suriye olayını anlamıyorum, benim için spekülasyondan ibaret, çünkü haberleri güvenilmez buluyorum”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!