Beni kolay kandırırlar
Güncelleme Tarihi:
“Arka Sokaklar” sezon finali yaptı, Zeynep Beşerler tatil hazırlıklarına başladı. Ama önüne öyle bir proje geldi ki, tüm planlarını askıya aldı. TNT’nin yeni yarışma programı “Model Boats”un sunuculuğunu üstlenen yelken tutkunu oyuncu, “Bu programı içinde yelken var diye kabul ettim, biter bitmez yurtdışına kaçacağım” diyor.
Model Boats yarışmasının sunuculuğunu üstlendiniz, nasıl bir deneyim bu sizin için?
- Aslında benim için çok farklı bir deneyim değil. Çünkü ben de yelken yapıyorum ve yarışlara katılıyorum. Tabii benim katıldığım yarışlar biraz daha farklı, ben 40 teknenin katıldığı büyük yarışlarda mücadele ediyorum. “Model Boats”u sunmak çok keyifli. Yarışmacı kızların hepsi yelken eğitimi alıyor, onları takip etmek çok güzel. İki grubun yarışlarını izlemek heyecan verici.
* Ne zamandır yelken sporuyla ilgileniyorsunuz?
- Üç senedir Famous Cup’a (Şöhretler Kupası) katılıyorum. Bu sene de ekibimle birlikte ikinci oldum.
* Tecrübelerinizi yarışmacılara da aktarıyor musunuz peki? Onlara tavsiyelerde bulunduğunuz oluyor mu?
- Tabii ki... Aralarda onlar da gelip bana birtakım sorular soruyor. Hocalarının söylediği bazı kelimeleri anlamayıp “Zeynep, hoca ne demek istedi?” diye soranlar da oluyor. Elimden geldiğince onlara yardımcı olmaya çalışıyorum.
* Siz de yarışma boyunca denizlerde mi olacaksınız?
- Evet. Benim kendi teknem var ama yarışma boyunca sürekli onların teknelerine de geçeceğim. Yaptıkları her şeyi seyirciye aktaracağım. Bir tartışma çıkarsa da müdahale edeceğim.
ÇAĞLA’NIN GİDECEĞİNİ ÖĞRENİNCE YIKILDIM
* Siz yarışmacıları nasıl buluyorsunuz?
- Hepsi çok şeker ve her biri farklı yapıya sahip. Bu, onların ilk yelken deneyimleri. Yaşadıkları alan da o kadar dar ki, mutlaka ufak tefek arızalar çıkacak. Beraber uyuyorlar, yarış süresince uykusuz kalacaklar. Yani işleri çok zor, yarış boyunca sinirleri bozulacak...
* “Arka Sokaklar” sezon finali yaptı ama siz dinlenmek yerine “Model Boats”u sunmayı tercih ettiniz. Bu yıl tatil yapmayacak mısınız?
- Aslında bu sene bir şey yapmak istemiyordum, çünkü geçen sene çok yoruldum. Bu sezon da üç tane sinema filmim oldu. Canıma okunmuş durumdaydı. “Model Boats”u sadece içinde yelken var diye kabul ettim, çok kolay kandırdılar beni yani. Program bitince yurtdışına kaçacağım, ağustos ayında da “Arka Sokaklar”ın çekimlerine başlayacağız.
* Diziye sonradan dâhil oldunuz ama ekibe kısa sürede alıştınız sanırım...
- Fazlasıyla alıştım hem de. Artık kopamıyoruz birbirimizden, sürekli birlikteyiz. Üç gün birbirimizi göremeyince, telefonlaşıyoruz. Birlikte çok eğleniyoruz. Beni üzen tek şey, Çağla’nın (Kubat) gidişi oldu. Hiç istemiyordum gitmesini, öğrenince yıkıldım. Üzüntümden oturup ağladım. Kimse de söylemedi bana gideceğini, senaryoyu okurken öğrendim.
* Bu dizi size neler kattı?
- Vallahi ilk başlarda çok tereddütlerim vardı. Böylesi oturmuş bir diziye adapte olmakta zorlanacağımı düşündüm. Sürekli “Vazgeçeyim” modundaydım. Birkaç büyüğüme danıştım, “Sen yaparsın” dediler, ben de başladım. İyi ki de başlamışım, hayatımda ilk defa çok doğru bir karar verdim.
* Rol gereği de olsa polis olmak nasıl bir duygu?
- Biz onların taklidini yapıyoruz. Ama gördüğüm kadarıyla o kadar zor bir iş ki, ben polis olmak istemem. Allah onlara kolaylık versin. Sürekli namlunun ucunda olmak, çok can sıkıcı...
AZİMLİYİM AŞIK OLACAĞIM
* Hep iş konuştuk, biraz da aşktan bahsedelim. Var mı özel hayatınızda biri?
- Ahhh neredeee! Keşke olsa... Yok yok ama azimliyim, olacak. Aşık olmayı, hayatımda birinin olmasını istiyorum.
* Aşkı nasıl yaşarsınız?
- Ben aşkı gözü kapalı yaşarım. Hayatımı, karşımdaki kişiye endekslerim. Aşk bir delilik hali. Ayakların yerden kesilir, kalbin sürekli daha hızlı artar, her şeye garip tepkiler verirsin...
KIRILGANIM AMA BELLİ ETMEM
* Kırılgan bir yapınız mı var?
- Evet ama bunu hiç belli etmem. Kimse de anlamaz zaten. O kırılgan yapıyı dışa vurmayı sevmiyorum. Dışarıdan daha sert mizaçlı görünüyorum. Ben kendi içimde kırılırım, sonra toparlanırım. Belki de toparlanamam ama bunu kendim hallederim...
MANTIĞIM HİÇ ÖN PLANDA OLMADI
* Yaşadığınız olaylara kaderci mi yaklaşırsınız, yoksa her zaman mantığınız mı ön plandadır?
- Hayatım boyunca mantığım ön planda olmadı. O yüzden de “Keşke yapmasaydım” dediğim çok şeyim var. Ama pişman mıyım, değilim. Her şeyi kendim için yaptım, ne yaşadıysam kendim için yaşadım. Bu konuda da akıllanmadım. Ben her şeye rağmen kalbinin peşinden giden bir tipim...