Beni kendimden çok sinirlendiren hiçbir ÅŸey olamaz

Güncelleme Tarihi:

Beni kendimden çok sinirlendiren hiçbir şey olamaz
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 25, 2005 00:00

Alinur VelidedeoÄŸlu, önceleri efendi efendi reklam filmleri çeken, her çektiÄŸi reklam filminin sloganları, cıngılları dillere pelesenk olan bir reklamcıydı. Sonra ne olduysa oldu reklamcılığı ikinci plana atıp, keyfe keder iÅŸler yapmaya baÅŸladı. Hem de acayip iÅŸler. Bir sabah uyandığımızda bilboardlarda diÅŸlerinin arasında sorry (pardon) yazan bir Alinur VelidedeoÄŸlu ile karşılaÅŸtık.Sorry, ben bir resim sergisi açtım, diyordu. Aradan zaman geçti bu kez Cadrage (Kadraj) adıyla bir fotoÄŸraf sergisi daha açtı. FotoÄŸraflara baktığınızda meme, popo gibi ÅŸeyler gördüğünüzü zannediyordunuz. Bütünü kavradığınızda, aslında kol bacak gibi baÅŸka uzuvlar olduÄŸunu anlıyordunuz. Kimse Hıfzı Veldet VelidedeoÄŸlu gibi Türkiye’nin unutulmaz bir hukuk adamının torunundan böyle acayiplikler beklemiyordu. Söyledikleri, yaptıklarıyla tepki çekmeye baÅŸladı. Hatta sinir adam ilan edildi. Biz de merak ettik: Kendini ne kadar sever, efkarı umumiye ondan sıkılmışken o kendinden sıkılmaz mı, illet olarak bahsedilmekten yaralanmaz mı? VelidedeoÄŸlu’nu bulduk ve sorduk.n Kendinizi ne kadar sevip, ne kadar nefret ediyorsunuz?- Çok seviyorum. Liseye kadar kendimi hiç sevmezdim. Kötü talebeydim, boyum çok uzun olduÄŸu için sürekli dalga geçerlerdi. Babam saçlarımı asker tıraşı yapardı, hayatta hiçbir ÅŸey deÄŸildim. Ä°ÅŸ hayatına girip bir ÅŸeyler yaptıkça kendimi sevmeye baÅŸladım.n Kendini sevmek iyidir ama hatalara da düşürmez mi?- Aptal sevgide düşürür. Ama akıllı sevgide hataya düşmezsin. Hatayı tekrarlamazsan sorun yok.n Egonuzu nasıl tarif edersiniz?- Ben egoistim ama iyi niyetli, yardımsever bir insan olduÄŸum için egoist olduÄŸumu hissedemezsiniz.n Eskiden böyle deÄŸildiniz, ne oldu? - Yaklaşık 10 yıldır egomu ortaya çıkardım. Bir gün bir davete gittim, üzerimde gri bir elbise var. Arkadaşım ‘E, Alinur siyahlardan grilere geçmiÅŸsin. YavaÅŸ yavaÅŸ saçlar beyazlaşınca uyum oluyor tabii’ dedi. Bunu söyleyen insan kel. Eskiden bu tür ÅŸeylerde susardım. Åžimdi, ‘Senin benim saçıma laf etmeye hakkın var mı, sen kelsin. Ne konuÅŸuyorsun’ diye cevap veriyorum. Artık durumu idare etmiyorum, kibarca kabalık yapıyorum. n Kendinizden sıkılmıyor musunuz hiç?- Hiç sıkılmıyorum. Sıkılmak aptallık. Dünyaya bir kere geliyorsun, 24 saatin 8 saatini uykuda geçiriyorsun. 16 saat ayık kalıyorsun. Niye sıkılacaksın, bu hayat bir daha gelmeyecek.BANA GICIK OLDULARPeki niçin sizden bir illetmiÅŸ gibi bahsediliyor?- ÇoÄŸu beni tanımıyor. Ne düşündükleri beni ilgilendirmiyor ayrıca. Ama bizde nedense yaptıklarıma kimse olumlu tarafından bakıp zevk almaz. Bir ara bütün filmlerim yurtdışında ödül aldı. Bana gelip, ‘Yahu yine ödül almışsın ya’ dediler. Bunu ancak Türkler söyler. Böyle insanlar çok olunca ve beni tanımayınca oluyor öyle ÅŸeyler. n DiÅŸinizin arasına ‘sorry’ yazıp ortaya çıkınca, insanlar size gıcık olur tabii...- Türkiye’de, modern sanatın yurtdışında nasıl finansal desteklerle, sponsorluklarla yürüdüğünü çoÄŸu kiÅŸi bilmiyor. Para olmazsa sanat olmaz. Medici Ailesi olmasaydı, Rönesans olmazdı. Kendi imkánlarımla böyle çalışmalar yapıp, üstüne üstlük satmayınca bana gıcık oldular. DiÅŸimin arasına sorry koydum, çünkü reklamcıyım. Ä°nsanları nasıl tuzaÄŸa düşüreceÄŸimi bilirim. 10 bin kiÅŸi gelmiÅŸti sergiye. BeÄŸenenler de oldu beÄŸenmeyenler de. Herkesin beÄŸenmesi gerekmiyor.n Size en fazla, ‘Yaptıklarını sanat zannediyor’ eleÅŸtirisi geliyor. Sanat mı?- Son sergideki bütün fotoÄŸraflar, son derece profesyonel çekilmiÅŸ ve kadrajlanmış fotoÄŸraflar. Ben bir teknik uygulayarak farklı ÅŸeyler yapıyorum. Suluboya, ışık, enstalasyon hepsi birer tekniktir. Bunu herkes kullanılır ama herkes yaptığında farklı bir ÅŸey ortaya çıkarır. Kendi zevkim için yapıyorum. BeÄŸenen beÄŸenir, beÄŸenmeyen beÄŸenmez. FotoÄŸrafçılığa dün baÅŸlamadım. Babam amatör fotoÄŸrafçıydı. Evimizin çatı katında karanlık odası vardı, biz tab ederdik. Evimde analog kameradan dijitalin en iyisine kadar makinem var. Ä°leri teknolojiye çok meraklıyım. Ä°steyene bu konuda kurs verebilirim.n Sizi aradığımda cep numaramı telefonunuza kaydedemediniz ama...- Kullandığım telefon deÄŸil, en küçük bilgisayar. Telefon bunun üzerindeki yan unsur. Telefon özelliÄŸi çok fazla deÄŸil. n Siz sanatçı mısınız?- Evet. Ayrıca ben yıllardan beri sanat tekniklerini kullanarak ticaret yaptım.n Peki niçin herkes size had bildiriyor o zaman?- Haddini bilmeyenler had bildirmeye çalışıyorlar. Beni kulaktan duyma ÅŸeylerle tanıyorlar. Snob, burnu havada, ukala görünüyorsun diyorlar. Bunun bir sebebi var aslında. GeniÅŸ çevrem olsun diye çaba sarf eden biri deÄŸilim. Kendi kendime yaşıyorum. Kimseye ihtiyacım yok. Saatlerce otomobil üzerine konuÅŸmam, futbol muhabbeti yapmam. Yani geyik muhabbetini sevmiyorum. Futbol konuÅŸmayınca zaten çevredekilerin yüzde 50’siyle iletiÅŸim kopuyor.n ‘Beni eleÅŸtirenler seslerini kesip otursunlar’ mı diyorsunuz yani? - Ben demedim, siz dediniz. Ama bana da çok ters gelmedi.n Sizin gurunuz kim?- Önemli insanların deÄŸil deÄŸerli insanların peÅŸinden koÅŸ, derdi dedem. Ondan çok ÅŸey aldım, ama ben dedemi Hıfzı Veldet olarak deÄŸil, dede olarak tanıdım. Yapıtlarını, Türkiye’ye katkısını 20’li yaÅŸlarımda anladım. En büyük gurum dedemdi. Mehmet Barlas’ın yanına beni bir hafta koyun, hiç sıkılmadan otururum. Ne zaman karşıt fikirle karşısına çıksam, hep kaybetmiÅŸimdir. Daha bilmediÄŸi bir ÅŸeyi göremedim. n Mutlu bir adam mısınız?- Genelde mutlu bir adamım. Ä°stediÄŸim, hayal ettiÄŸim ÅŸeylerin birçoÄŸuna erken yaÅŸlarda ulaÅŸtım. Otuzumdan sonra kendimi daha iyi tanımaya baÅŸladım. Beni en çok kızdıran ÅŸey yine kendimim. Kendimden daha çok beni sinirlendiren hiçbir ÅŸey olamaz. Bir aptallık yapınca, ben bunu nasıl yaptım diye acayip sinirlenirim. n Hálá reklamcılığa devam ediyor musunuz, yoksa kendinizi sadece sanata mı adadınız?- 32 yıldır reklamcılığın içindeyim. Ama bunun dışında baÅŸka iÅŸlerle de uÄŸraÅŸtım. Amerika’da televizyon ÅŸirketi kurdum, çünkü oradaki Türkler buradaki haberlerden bihaber yaşıyordu. Bunun altında aslında gizli bir milliyetçilik var. Yoksa gider 15 benzin istasyonu alır, para basardım. Eskiden film çekerdim, son üç yıldır film çekmiyorum ama zamanım ÅŸirkette geçiyor. BABAM BENÄ° SEVMÄ°YOR ZANNETTÄ°M AMA...Babamı kaybedeli 11 yıl oldu. GençliÄŸimde babamla çok mücadele ettim. Gitar isterim, almaz; arabayı isterim, vermez; bir ÅŸey istersin olmaz der. Sürekli engel. Babama karşı çok negatif oldum. Beni sevmiyor zannettim. Yaşım otuzu geçince yavaÅŸ yavaÅŸ gerçekleri anlamaya baÅŸladım. Otuz yaşında Tanrı’nın, annenin, babanın, kardeÅŸin ne olduÄŸunu anladım. Tam anladım, babamı kaybettim. Onu çok özlüyorum.Siz sosyete misiniz?Orta tabaka bir aileden geldim, profesör bir dede ve mühendis bir babanın oÄŸluyum. Bu unvanı kabul etmiyorum. Gerçek sosyete parayla kültürün beraber olduÄŸu kitledir. Türkiye’de ÅŸimdi sadece parası olana sosyete diyorlar. Veliaht diye sundukları adamlara bak, bilmem ne kebapçısının oÄŸlu. Onlar sosyete deÄŸil, burjuva. En sevmediÄŸim ÅŸey, bir kulübe gidip ön masada oturmak. Oturmadım mı, oturdum, ama biri elinizden tutup oturtuyor. Bana en kafa masayı yap gibi ÅŸeylere hayatımda meyletmedim. Ben zaten üç yıldır içki içiyorum. İçmeyince çok para harcamıyor, itibarlı müşteri olmuyorsunuz. Statüyü altınızdaki arabayla ölçüyorlarsa, arabamla arkadaÅŸ olsunlar.Kompleksleriniz var mı?Evet var. Çok erken yaÅŸta çalışma hayatına atıldığım için, yurtdışında okumak hep içimde kalmıştır. Bir fırsat bulsam gidip Amerika’da bir yerde okuyacağım, o kompleksimi bir yerde yenerim. Kompleks demeyeceÄŸim ama en kıskandığım ÅŸey, bir insanın beÅŸ lisan konuÅŸması. Kafam basmıyor böyle bir ÅŸeye.ERKEK MÄ°LLETÄ°NÄ° SEVMÄ°YORUMKadınlarla aranız nasıl?- Ä°yidir herhalde.n Ne kadar iyi?- Bana sorarsanız çok iyi. Neden olmasın? Kendim de dahil erkek milletini sevmiyorum, kadınları daha çok seviyorum.n Evlenip boÅŸandınız. Tövbe diyenlerden mi devam diyenlerden misiniz?- Evlenmek de, boÅŸanmak da çok normal. Herkesin tarzı baÅŸka, tövbeli falan deÄŸilim. Yıllarca evlenmedim, çünkü iÅŸimle ilgiliydim. ÇocuÄŸum olursa sorumluluÄŸunu almaya hazır hissetmiyordum. ÇocuÄŸum benim istediÄŸim gibi yetiÅŸmek zorunda deÄŸil. Ä°nsan çocuÄŸunu olmadık bir yaÅŸta kaybedebilir, hırsız olabilir, yalancı olabilir, kızın olur, lezbiyen olabilir, uyuÅŸturucu kullanabilir. Bunu çocuk yapmadan önce düşünüp her ÅŸeyiyle onu kabul etmek gerekir. Çocuk olduktan sonra ‘Nedir bu çocuktan çektiÄŸim’ laflarına hiç tahammülüm yok.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!