Beni hep bu şekilde hatırlayacaklar

EBU Garib Hapishanesi’nde işkenceyle suçlanan 7 askerden biri olan ve tüm dünyada bir mahkumun başına tasma geçirmiş görüntüleriyle tanınan Er Lynndie England (22), dünyada ilk kez Hürriyet muhabiri Defne Barak’a konuştu. Kendisi gibi işkenceyle suçlanan Charles Graner’den 6 aylık hamile olan Lynndie, doğacak erkek bebeğine ‘Carter’ adını takmış. Ön duruşması 12 Temmuz’a atılan England, annesiyle Kuzey Carolina’daki Fort Bragg Üssü’nde yargılanmayı bekliyor.

Nasıl vakit geçiriyorsun? En çok hangi filmi izledin?

Bazı yeni DVD’ler aldık. En çok da Harry Potter’ı izledim.

Son bölümü mü?

Hayır, ilk iki bölümünü. Sonuncusunun DVD’si çıkmadı.

AĞLAMIYORUM

Erkek kardeşin, kız kardeşin ve annenle görüştük. Ne olursa olsun yanında olacaklarını belli ediyorlar. Bu seni şaşırtıyor mu?

Hayır şaşırtmıyor. Kesinlikle! Suçlu olmadığımı biliyorlar. Görüyorsunuz?

- Hiç duygularını belli etmiyorsun. Niye böylesin?

Haklısın. Duygusal değilim. Ben her zaman böyleydim. Paylaşmayı sevmiyorum.

İçinde yaşadıkların ne? Korku? Acı? Hayal kırıklığı?

Hepsi.

Niye meterolog olmak istemiştin?

Çünkü hava durumunu seviyorum.

Hava durumundaki neyi seviyorsun? Değişimi, tahmin edilemez olmasını mı?

Fırtınaları, şimşekleri, yıldırım ve bulutları, hepsini...

Hiç ağlıyor musun?

Hayır. Çünkü kendimi bırakmıyorum.

Uzun zamandır mı, yoksa şimdi mi, yani bebek için?

Bebek için. Çünkü onu kaybetmekten korkuyorum.

Lynndie, mahkemeye çıkacaksın. Avukatların var. Bu durum 21 yaşındaki birinin alışık olduğu bir şey değil. Hayattaki ilk mahkemen olacak bu.

Doğru.

HAYATA DEVAM

Daha önce hiç avukatın oldu mu?

Hayır.

Son bir soru... Bütün bunlar bittiğinde, hapse gir ya da beraat et, her şey bittiğinde insanların seni ve tasmasından tuttuğun mahkumu gösteren fotoğrafı unutacağını mı sanıyorsun? Yoksa hep tasmacı kız olarak mı hatırlanacaksın.

Sanırım hep tasmacı kız olarak kalacağım. Fakat, insanların zamanla unutacağını ve benim de hayatıma devam edeceğimi umut ediyorum. Evime gidip, bebeğimi büyütmeyi, ailem ve arkadaşlarımla birlikte olmayı umuyorum.

Tüm dünya basınını atlattı

Ünlü gazeteci Defne Barak, tüm dünya basınını atlatıp, Bağdat’taki Ebu Garib Hapishanesi’nde Iraklı askerlere işkence yapmakla suçlanan er Lynndie England’ı konuşmaya ikna etti.

Söylersem havaya uçururlar

Niye orduya katıldın? Meteorolog olmak istiyordun?

Evet. Ama orduda böyle bir imkan yoktu. Bunun için söylenecek başka şeyler var ama söylemem, beni havaya uçururlar.

Üniversiteye gidebilmek için para toplamaya mı çalışıyordun? Hedefine ulaşmak için kaç yıl orduda çalışman gerekiyordu?

6 yıl aktif, 2 yıl da geri hizmet.

Gelecek yıl 6 yıl olacak?

2 yılım daha kalacak. O zamana kadar gitmiş olmazsam.

Para biriktirebildin mi?

Irak’a gitmeden önce biriktirdim, sonra oraya yollandık...

Peki, o zamana kadar para biriktirdin fakat Irak’ta sana ücret vermediler mi? orada neden para biriktiremedin?

Hayır, para biriktiriyordum. Fakat göreve gönderildiğim sonbaharda üniversiteye gitmeyi planlıyordum.

Anlıyorum. Peki. Yani sonuçta Irak’a gitmek aklında yoktu.

Birden bire çıktı.

Peki şimdi söyle bana Lynndie, mahkemeye çıkan 7 kişi var, fotoğraflar ortalıkta dolaşıyor. Bunlardan ikisi kadın. Sadece bir değil. Fakat herkes Lynndie England hakkında konuşuyor?

Çünkü ben buradayım ve onlar hala Bağdat’ta. Ben ulaşılması daha kolay yerdeyim. Orada hala iki kadın daha var. Bense buradayım.

Ve sen hamile olduğun için buradasın.

Doğru.

Ve sen hiç arzulamadığın halde bütün medya ilgisini çekiyorsun. Diğerleri ise bundan kurtulmuş durumda.

Dilerim öyledirler. (GÜLÜYOR)

Elektrik süpürgesi sinirimi bozuyor

Burada günlerini nasıl geçiriyorsun? Yerleri sildiğini söylemiştin?

Hayır, sadece elektrik süpürgesiyle tozları alıyorum.

Yerleri süpürmek mi? Sen yazmansın? Niye bunu yapıyorsun?

Çünkü kağıt işleri ya da telefon bakmak gibi şeyler yapamıyorum.

Dava nedeniyle mi?

Evet.

Hamile bir kadın için elektrik süpürgesi zor olabilir?

Çok sinir bozucu.

Barakada yaşamak hamile bir kadın için zor olsa gerek? Burada neleriniz var?

Bir buzdolabı, bir mikrodalga, tuvalet ve duş.

Bana ‘Bağdat kahramanı’ diyenler var

Destek ve nefret mesajları alıyor musun?

Bana destek olan beni seven bir sürü kişi var. Benim harika olduğumu düşünüyorlar. Benim Bağdat kahramanı olduğumu söylüyorlar.

Kendini Bağdat kahramanı gibi hissediyor musun? Ya da ne hissediyorsun?

Sadece evime gitmek istiyorum. Bunun bitmesini, herkesin evine gitmesini.

Evine geri döndüğünde, ‘tasmacı kız’ yakıştırmasının sona ereceğini düşünüyor musun?

Her zaman bunu hatırlatacak birileri çıkacaktır.

Biz günah keçileriyiz

Hep bana hapse girmeyi haketmediğini, çünkü emri yüksek rütbelilerden aldığını söylüyorsun.

Öyleyse hapse girmeyi kim hakediyor?

Her şeyden önce şu yanlış anlaşılmayı düzeltmek istiyorum. Hapse girmemesi gereken tek kişinin ben olduğumu söylemiyorum. Hepimizin de, 7 kişinin de hapse girmemesi gerekiyor.

Anlaşılıyor. Bu 7 kişiden daha yüksek rütbeliler var. Bu 7 kişi ise günah keçileri. Sadece sen değil.

- Doğru. Benim düşündüğüm bu.

Ne hissediyorsun? Kurban? Günah keçisi?

Hepsi de. Bunun bedelini ödeyeceğim.

Ordu ne derse onu yapmalıyım

Sence bu iş ne kadar sürecek.

Bilmiyorum. Ordu ne kadar sürmesini isterse.

Ve bunu içten söylüyorsun. ‘Ben yargılanmamalıyım. Hapse girmeyi haketmiyorum’ demiyorsun. Ordu nasıl isterse diyorsun.

Çünkü ordu ne derse onu yapmalıyım.

Şu anda, hiç tanımadığın insanlarla konuşma fırsatına sahipsin. Tüm dünyadaki insanlara ne söylemek istersin.

Her okuduğunuza inanmayın.

Daha önce sen de gazetelere inanıyordun değil mi?

İnanmıyordum. Gazetelerin yazdığı her şeye inanmam.

Bütün bu yaşadıklarından sonra öğrendiğin tek bir tecrübe nedir?

Hiç kimseye güvenmemek.

Okuduklarıma çok gülüyorum

Hakkında yazılanları okudun mu, yoksa annene ‘Ben televizyon izlemek istemiyorum’ mu dedin- fakat hayır, televizyonun yoktu.

Hayır. Fakat hafta sonlarında ailem ziyarete geldiği zaman, otellerde TV izliyorum.

Öyleyse, gazeteleri okuyor ya da televizyon seyrediyorsun?

Evet. Ben okurum. Okudum ve güldüm. Çünkü insanlar ne yazdıklarını bilmiyorlar. Gülüyorum, çünkü yalan yazıyorlar. Çok komik. Çünkü olayları nasıl çarpıtıyorlar. Bu sonuçlara nereden varıyorlar. Olayları çarpıtıp istedikleri gibi kuruyorlar. Bu beni güldürüyor.

Eskiye dönseydim orduya girmezdim

Bir dilek dileseydin bu dilek ne olurdu?

Zamanda geri gitmek ve orduya katılmamak.

Bu muydu en büyük hata? Orduya katıldın ve böylece hayatını mahvettiğini mi düşünüyorsun?

Kesinlikle.

Gerçekten başkalarına da bunu yapmamalarını mı tavsiye ediyorsun?

Orduya girmeden önce iki kez düşünsünler lütfen.

Barak, söyleşiyi anlattı

ÜNLÜ gazeteci Defne Barak, Ebu Garib Hapishanesi’nde yaşanan işkence skandalı sanıklarından Lyndie England ile yaptığı söyleşiyi, önceki gece NBC televizyonunun ünlü anchorman’i Tom Brokaw’a anlattı. Gelecek hafta dünyanın birçok televizyonunda aynı anda gösterilecek ve bazı gazetelerde yayımlanacak röportajın büyük yankı uyandırması bekleniyor.

Annelik provası

Ailesi, Kuzey Carolina’daki Fort Bragg Üssü’nde kalan Lynndie England’ı hiç yalnız bırakmıyor. Irak’ta başka bir askerden (O da işkenceyle suçlanıyor) hamile kalan ve üç ay sonra anne olmaya hazırlanan 22 yaşındaki Lynndie England, yargılanmayı beklediği şu günlerde kızkardeşi Jessica Klinestiver’ın minik bebeğiyle annelik provası yapıyor.

Aile hatırası

Annesi Terrie (ortada), evi Fort Bragg Üssü’ne uzak olduğu ve yol masraflarını karşılamakta zorlanabilecekleri için Lynndie ile barakadaki odasında kalıyor. Onlara bazen yeni anne olmuş Lynndie’in kız kardeşi Jessica Klinestiver (solda) da katılıyor.