Beni gitarına tercih etti

Necla Nazır-Ferdi Tayfur çifti pek öyle ortalıklarda deÄŸil. Birkaç yıl önce Necla Nazır tesettüre girdi diye haberlere konu olmuÅŸtu. Geçenlerde Kanal 7'de rastladım, bu çifte duyduÄŸum ilgim depreÅŸti. SoluÄŸu Emirgan sırtlarındaki köşkte aldım. Mavi-beyaz salonda karşılıklı oturuyorduk. Necla Hanım börekler, pastalar yapmıştı elleriyle. Uyumlu, alçakgönüllü ve muziptiler. Ä°lkokula bile gitmemiÅŸ olan Ferdi Bey, Haydn ve Bach tutkunu. Manuel Rodrigez serisinden gitarıyla Klasik Batı MüziÄŸi'nden eÅŸsiz naÄŸmeler dinletti. Son albümüne son hız çalışıyor. Eski hit ÅŸarkıları ve yeni besteleriyle geliyor. Bu arada iyi bir yatırımcı olmuÅŸ. Almanya'da Würzburg yakınlarındaki 100 dönümlük dev spor kompleksi Gundelfingen'in iÅŸletmecisi. Necla Hanım, yıllar önceki filmlerindeki gibi: Aynı gülümseyiÅŸ, aynı ışıltılı bakış. Tesettür vesilesiyle gündeme gelmesine çok kızıyor. ‘‘Müslümanım, Atatürkçü'yüm, laikim’’ diyor. Televizyonda kadın programı yapmak istiyor.Ne kadar sakin ve huzurlusunuz? Nasıl oluyor?- Necla Nazır: Kızdığımda Ferdi Bey susmasını biliyor ama 26 yıldır asıl susan benim. Ferdi Bey'le iliÅŸkimde çok suskunum. Çok sevgi dolu olduÄŸum için kendi bünyemde halledebiliyorum. Ferdi ailenin yükünü omuzladığı, kalabalığa hitap ettiÄŸi ve genellikle gergin olduÄŸu için ben susuyorum.- Ferdi Tayfur: Beste yapma olayı, marangozun penceresi ya da tornacıda araba parçası yapılıyormuÅŸ gibi geliyor insanlara. Beste yapmak plana, zamana dayanan bir ÅŸey deÄŸil ki. Sanat, kendinden baÅŸka aÅŸk istemiyor, sevmiyor. Çünkü baÅŸlı başına sevdadır, aÅŸktır. Bir baÅŸka sevda içinde kaldığında sanat yapamıyorsun. Sanat seni kıskanıyor, terkediyor.Öyleyse sanatınız bunca yıldır Necla Hanım'a nasıl tahammül ediyor?- FT: Efendim, yaÅŸamak diye bir ÅŸey vardır, yaÅŸayacaksın. Bugün nasıl ülke sorunu yaÅŸayıp sineye çekiyorsak, aÅŸkın da sıkıntısını çekeceksin. Eskiden sanat sevdam için barlarda bir somunla, tarlalarda ırgatken 'imansız' denen yaÄŸsız yoÄŸurtla açlık çektim.- NN: Demek ta o zamanlarda light yoÄŸurt yiyordun?- FT: Bilmeden light yapıyorlarmış bizi! Kenyalı çocuklar, Kunta Kinteler gibi. Adana'dan ne çıkar? Onlar gibi tarladan geliriz. Onlar da pamuk tarlalarında koro halinde ÅŸarkı söylemiyorlar mı? Biz de aynısını yapıyorduk, onlardan habersiz. Birimiz hanım kızlar kızlar derdi. On kiÅŸi de canım kızlar kızlar derdi.- NN: 26 yılın içinde Ferdi'yle çok büyük aÅŸk yaÅŸadığımız dönem oldu. Bu kadar uzun yıla dayanan birliktelikte insanlar mutlaka yeni heyacanlar arayabilir. Ferdi Bey de bu heyecanı gitarında ve müziÄŸinde buldu. Beni bir gitarına tercih etti. Kendimi ÅŸanslı buluyorum, kadın olmasından çok daha iyi. Eskiye dayanan sevgisinden kalbinde eser kalmış ki yine çok güzel besteler yapabiliyor. Eskisi gibi aÅŸk var desek, yalan olur. Ama inanılmaz bir tutku var aramızda. Yıllar geçtikçe iki kiÅŸi deÄŸil, tek kiÅŸiyiz. Babanız ünlü günlerinizi gördü mü?- FT: Hayır. Babam bıçaklanarak öldürüldü. Kabadayıydı, delikanlı adamdı. Yakışıklı. Ä°smim, bende bir düşünce doÄŸurdu. Yahu ben niye Ferdi Tayfur olmuÅŸum? Askerde komutanım çağırdı, benimle tanıştı. Sırf adım yüzünden. BaÅŸladım adımı araÅŸtırmaya, sormaya. Rahmetli babam ünlü dublaj sanatçısı Ferdi Tayfur'un fanatik hayranıymış, bana onun adını vermiÅŸ. Vay anasını keÅŸke tiyatrocu olsam dedim. Ama tiyatro lüks. Sinemaya gittim. Avare, Zeki Müren filmlerini seyrettim. Sinemaya çok büyük özlemim var ama nasıl yapacağım? Yarışmaya gireceksin, yönetmene gideceksin, yakışıklı olacaksın. Güzel ÅŸarkı söylüyordum. BaÅŸka sermaye yok.Ve ver elini Ä°stanbul...- Geldim, yıl 1968. Ä°lk plağım, Arıyorum diye bir ÅŸarkı. Ä°ki 500'lük verdiler. Ä°yi paraydı. Plakçılar Çarşısı o zaman DoÄŸubank Ä°ÅŸhanı'nın altındaydı. Yankesiciler çarpmasın diye avucumda sıkarak BeyoÄŸlu'na kadar yürüdüm. Paranın suyunu çıkardım, öyle sıktım. Nurten Ä°nnap ve Åžahin Gültekin'in kadrosunda saz çalıyordum. Kelle baÄŸlamacıydım. Kalabalık yapıyordum yani. Çalardım ama çalma diye kaÅŸ göz ederlerdi. Ä°stanbullu Necla Nazır'la ırgatlıktan gelme Ferdi Bey'in yolları nasıl birleÅŸti?- NN: Eyüp Sultan'ın Kemiklidere Mahallesi'nde büyüdüm. Ben de varoÅŸların çocuÄŸuyum canım.- FT: Yahu zaten baÅŸka türlü olmaz. Çok zengin çocukları yapamaz. Parasız olacak ki güzel ÅŸarkı söyleyecek. Hiç rastlamadım holding sahibinin oÄŸlunun çok iyi ÅŸarkı söyleyip beste yaptığına. - NN: Fakir bir ailenin çocuÄŸuydum. Ä°lkokul birinci sınıfta lokantalara gidip kıyma alınacak mı, derdim. Eti teslim ettiÄŸimde bahÅŸiÅŸ alıyordum, bir lira. Pazara giderdim o parayla. Rahmetli babam Avusturya'ya gitti işçi olarak. Bir iki sonra bizi unuttu. Tezgahtarlık, çıraklık yaptım. Evimizin babası oldum. Ses Dergisi yarışmasına katıldım, birinci olacağımı biliyordum. Rüyamda Atatürk atın üstünde gelmiÅŸti. Elindeki deÄŸneÄŸi o kadar kiÅŸinin arasında bana dokundurdu. ÇeÅŸme filminde birbirinize aşık olmuÅŸtunuz?- FT: Evet. Filmde o ölüyordu, ben intihar ediyordum. Fakir oÄŸlan zengin kız. 1976'nın son ayında beni Adana'dan aldılar, Antalya'ya gittik. Aman yarabbim ne heyecandı. Necla Hanım'ı daha önce bir kere görmüştüm. Sadece benim beÄŸenmem ne kelime, bütün Türkiye beÄŸenmiÅŸ. - NN: Ferdi Tayfur'la oynayacağımı duyunca, Allah Allah dedim, tiyatro sanatçısı mı? Arabesk ÅŸarkıcısı dediler, posterini gösterdiler. Baktım, bu beyefendinin gözlerinde aÅŸk var, dedim. -FT: Ne aÅŸkı yahu?-NN: Neden söylemeye utanacakmışım ki. Ya da bana öyle geliyor. Çok güzel bakıyordu. - FT: Öylesine bakmışımdır canım. - NN: Uzun saçlı olsaydın beÄŸenmezdim. Derli topluydun. Adam gibi adamdın. Hesaplı bir sevgi olmadı. Yıllar sonra dostluk baÅŸladı. Ferdi zor adam deÄŸil.Necla Hanım zor mu?- FT: Yok efendim, evcil bir insan. Zaten namuslu ve evcil olmasaydı ben beraber olmazdım. Öyle bir evcillik ki Necla Hanım sanatı bıraktı?- FT: Tuğçe'den dolayı. Katiyen ben karışmadım. Sanatçının iÅŸine karışmak en büyük kötülüktür. - NN: Zaten benim sinemayı bıraktığım dönemde sinema krize girmiÅŸti. Ama geldiÄŸim yer ve anlayışıma bazı ÅŸeyler ters geldi. Belki çok iyi bir oyuncuydum ama rahat sanatçı deÄŸildim. 13 yıl önce bıraktım. Bir dizide rol aldım ama pek diÅŸe dokunur bir ÅŸey deÄŸildi. Åžimdi özlüyorum dersem yalan olur. Avrupa'da sanatçı olmak isterdim. Sineması açısından deÄŸil, orada yaÅŸasaydım herÅŸey farklı olacaktı.Türk sineması bugün nasıl?-NN: Åžimdi toplumsal filmlere ağırlık veriyorlar. AÅŸk filmi eksikliÄŸi var. Aydan Åžener'le Kadir Ä°nanır oynasın isterim ama Kadir Bey yaÅŸlandı.Hayatınızdaki renkler nedir?- NN: BaÅŸta annem, ablam, Ferdi Bey'in çocuklarından torunlarım. Hamdolsun. Hayatımda eksikliÄŸin olduÄŸunu sanmıyorum, dışarıya özlemim yok.- FT: Çok şükür, çok paraya ihtiyacımız yok, çok para kazanma hırsımız yok. Parasız zamanlarınızda da aynı fikirde miydiniz?- NN: Yoo, çok parasız kaldık ama gönlümüz hep zengin.- FT: Para olsun ama fazlası ziyan.Necla Nazır’ın tesettürü kendi saçından perukBu benim Rabbimle çocukluÄŸumdan beri yaÅŸadığım aÅŸk. Ben başıma hep bir ÅŸeyler takarım. Başımda hep hareket var. EÅŸarplar, bantlar, kasketler, baÅŸlıklar. BeÅŸ vakit namaz kılıyorum. Evkadınıyım, evde Rabbimle baÅŸbaÅŸa kalıyorum. Her Müslüman gibi. Ben böyle kapalıyım. Kasket takıp kuaföre, ÅŸapka takıp alış veriÅŸe gidiyorum. Benim kapalılığım bu kadar. Başıma taktıklarımla gündeme gelmek beni sinirlendiriyor. Başıma, kendi saçlarımdan yaptırdığım peruÄŸu takıyorum. Bakın, ne güzel duruyor. Türban yasağı nedeniyle peruk takanlarla karıştırmayın. Onlar çekici görünmesin diye peruÄŸu dağıtıyorlar. Siyasi Ä°slamcılar'dan Allah korusun. Laikim, Atatürkçü'yüm. Öyle erkek elini sıkmamak, saçımın teli görünmesin; asla. Çok ortalıklarda görünmem sadece.Ä°lahiyatçı Prof. Hayrettin Karaman: Peruk fetvasına uymuÅŸFerdi Tayfur ve Necla Nazır'ı takdir ederim. Necla Hanım'ın kendi saçlarından yaptırdığı peruÄŸu takması meselesine gelince; insanımız baskı altında. Dileyenin örtünüp dileyenin örtünmemesi normal. Eskiden açık giyinmek isteyenler baskı altındaydı. Åžimdi kapanmak isteyenler baskı altında. Klasik fıkıha uysun ya da uymasın, birilerine soruyor. Çare arıyor. Birileri fetva veriyor. Buna dayanarak tedbir alıyor. Bu fetvayla üniversitelere devam eden binlerce öğrenci peruk takıyor. Peruk konusunda fetva vermedim ama fetva verildiÄŸini biliyorum. Bunu duyan insanlarımız manevi baskıdan kurtulmak, Allah'la aralarındaki kulluk iliÅŸkisinde huzura ulaÅŸmak için tedbir alıyor. Meseleye sırf fıkıh deÄŸil sosyal psikolojik açıdan bakıyorum. Ve bunu masum bir tedbir olarak görüyorum.SALAM KOKULU PARFÃœMBen meyva yemem, biri karşımda yese, aÄŸzımın içi buruÅŸur. Çünkü çocukken pahalıydı, alamazdık. Ä°lkokulda üç Necla'ydık. Memur çocuÄŸu Sarı Necla'nın beslenme çantasında adının salam olduÄŸunu sonradan öğrendiÄŸim o ÅŸey olurdu. Sanatçı olduÄŸumda ilk iÅŸ parfümeriye gidip salam kokulu parfümünüz var mı diye sordum. Kadın dalga mı geçiyorum diye şöyle baktı, 'Öyle parfüm yok, çiçek kokuları var' dedi. Bir müddet gizli gizli salam kokladım. Ferdi de Ä°zmir'de üç gün aç kaldığı için yolda karşıdan karşıya bir türlü geçememiÅŸ. Dizleri tutmamış. Onun için çok kolay oruç tutuyor.Â