Beni dinlerken müziÄŸin sesini açın

Güncelleme Tarihi:

Beni dinlerken müziğin sesini açın
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2002 00:00

Eldes, Ocak ayında Cemal ReÅŸit Rey Konser Salonu'nun düzenlediÄŸi 3. Uluslararası Gitar Festivali kapsamında Sarp Maden'le birlikte çalacak olan iki Türk sanatçıdan biri. Ä°stanbul'daki konser 19 Ocak'ta. Eldes, konser dışında da canlı müzik yapacağını söylüyor.1962'de Frankfurt'ta doÄŸan Akın Eldes ilkokula Türkiye'de baÅŸladı. Zor bir enstrüman olarak nitelediÄŸi mandolin, müzikal yolculuÄŸunda ilk denemesi oldu. Lisede ‘ailesini kandırıp’ bir gitar sahibi oldu. Ama sonradan anladı ki bu gitar, onu ‘siyasi çatışmalardan uzak tutup evde korumak üzere’ alınan bir hediyeydi. Liseyi bitirir bitirmez ilk profesyonel grup çalışmasını gerçekleÅŸtirdi. Takvimler 1986'yı gösterdiÄŸinde ise gurur duyacağı bir müzikal birlikteliÄŸin ilk adımlarını attı; Bulutsuzluk Özlemi.Nev-i ÅŸahsına münhasır gitar stili, tonu ve tekniÄŸiyle Bulutsuzluk Özlemi'nin sound'una yön veren Akın Eldes kısa sürede Türkiye'nin sayılı gitaristleri arasındaki yerini aldı. Bulutsuzluk Özlemi dışında Gürol AğırbaÅŸ, Bülent Ortaçgil ve Haluk Levent ile de çalışmalar yapan, albümlerinde misafir sanatçı olarak çalan Eldes, bir dönem özel televizyon kanalları için jenerik müziÄŸi hazırladı. Blues'dan rock'a, cazdan funk'a geniÅŸ bir müzikal coÄŸrafyanın kendi özgün üslübuna sahip nadir sanatçılarından biri. Ailesi ‘senin deden Türkiye’nin ilk gemi makine mühendislerindendir' deyince, bundan etkilenip Ä°TÃœ'de Gemi Ä°nÅŸaatı MühendisliÄŸi bölümünde okumuÅŸ. Ama mesleÄŸini hiç icra etmemiÅŸ. Ancak maddi kaygılarından dolayı yaptığı bir ek iÅŸ var: Turist rehberliÄŸi!Bugünlerde ilk solo albümü olan Kafi müzik marketlerin raflarına çıktı. Marmara Depremi'nde hayatlarını yitirenlere adanan albümün hikayesi, Türkiye'de solo albüm yayınlamanın zorluklarını gözler önüne seriyor. Akın Eldes'le Hayal Kahvesi'nde buluÅŸtuk. Bir zamanlar unutulmaz konserler verdiÄŸi mekanda, müziÄŸi, ilk solo albümü ve gelecekle ilgili konuÅŸtuk. Henüz söyleÅŸiye baÅŸlamadan elindeki kitabın ilk sayfasına birkaç akor dizilimi not etti Eldes, ikinci albümü için düşündüğü ‘Çok Zor’ parçasının finali olacakmış. Böylece röportajımız daha baÅŸlamadan, henüz bilmediÄŸimiz bir albümün, duymadığımız bir ÅŸarkısına ait ilham perilerini harekete geçirmiÅŸ oldu.Ä°lk solo albümünüz yayınlandı, haberler nasıl?Ben buna bir gitar albümü olarak bakmıyorum, sadece gitarla bir ÅŸeyler anlatmaya çalışıyorum, fakat vurmalı çalgılar da var albümde, bas gitar da. Ama, ben çalmaya baÅŸlayayım da, bateri arkamdan gelsin diye bir durum da sözkonusu deÄŸil. Dolayısıyla bir gitar gösterisi deÄŸil, daha ziyade bir müzikal muhabbet ortamı. Albüm kapağında sayfalarca önsöz var, biraz içinizi dökmüşsünüz sanki.Evet, albümün yayınlanması oldukça zor oldu, sinir bozuklukları yaÅŸadım. Bu süreçte biraz da Tükiye'de iÅŸlerin nasıl yürüdüğünü öğrendim, bu yürüyüşü saÄŸlıklı bulmadığımı söyleyebilirim. Bir albüm 100 bin satarsa, bu baÅŸarı. Plak ÅŸirketleri de bu büyük balığı yakalamaya çalışıyor, iÅŸin müzik kısmı es geçilmiÅŸ artık ticari kısmı ağır basmış. Tamam para önemli, kabul ediyorum ama bu iÅŸin esası da müzik. Biraz da müzikle ilgili kaygıların duyulması gerekiyor. Plak ÅŸirketlerine gidiyorsun, sana krizden bahsediyor. Yahu sanat zaten böyle zamanlarda doÄŸar, bir elin yaÄŸda bir elin balda bir ÅŸey üretemezsin ki.Umutsuzluk yaratıyor mu bu?Çok fazla yargılamadım. Fakat 1985'de bana denseydi ki, ‘Umutlu musun, canlı müzik çalınabilir mi ilerde?’ bunu ciddiye almazdım. Eskiden mekan sahipleri, ‘Buna ne gerek var, çal teybi oynasınlar’ diyordu. Åžimdi her yerde canlı performans var. Ben 2000 yılından önce Türkiye'de canlı müzik zor diye düşünürdüm.Albüm adını Kuzey Anadolu Fay Hattı'ndan almış. Depremin etkileri bu kadar derin mi sizde?Açıkça söylemeliyim, beni dumura uÄŸrattı, zayıf binalar, yardımların aksaması, yaÅŸanan acılar... Bir de deprem uzmanları. 'Åžu fay uzatmaları oynuyor, öbürü ha kırıldı kırılacak.' Birçok kahin türedi, 'Birkaç güne kadar deprem olacak, kendinizi kollayın' diyen. Tam bir kargaÅŸa hali. Bu duygularla kayıt yapmaya gittiÄŸimi hatırlıyorum, yahu deprem olacak, bari ÅŸu ÅŸarkıyı da kaydedeyim, diye. Düşünemiyorum ki, deprem olduÄŸunda belki stüdyo da yerle bir olacak. BULUTSUZLUK ÖZLEMÄ° BÄ°R CEVAPTIRTürkçe sözlü rock yapan bir gruptu Bulutsuzluk Özlemi, bu da vakti zamanında tartışılmıştı, Türkçe rock mu olur, diye...Evet, Nejat (YavaÅŸoÄŸulları) anahtar konumunu üstlendi. O zaman hatırlıyorum, televizyona çıkabilmek için yabancı sözlü müzik yapmak lazım, zira mutlaka denetime takılıyorsunuz. Ya bir kelime sakıncalı oluyor, ya da bir sözü beÄŸenmiyorlar. Hayat deÄŸil de, yaÅŸam denilecek mesela. Ayrıca bu müzik türüne Türkçe söz olmaz deniyordu, Nejat bunlara çok güzel bir cevap verdi. Aslında Bulutsuzluk Özlemi, müzik tarihimizde ciddi bir cevaptır, bir boÅŸluÄŸun doldurulduÄŸuna inanıyorum. Bizden sonra KesmeÅŸeker geldi, daha sonra yol açıldı. Bulutsuzluk Özlemi'ni özlüyor musunuz?Her ÅŸeyden önce, Bulutsuzluk Özlemi'nde çalmış olmaktan dolayı gurur duyuyorum. 15 yıl zevk alarak çaldım ama kimi estetik kaygılardan dolayı yollarımız ayrıldı.Sizinle ilgili 'Bulutsuzluk'u bıraktı light rock yapmaya baÅŸladı' diyenler var..Kim? Ben mi? Yaptığım müziÄŸin tanımlamasını bilmem ama bunu söyleyenlere önerim, albümü dinlerken müziÄŸin sesini biraz daha açsınlar.Belki kullandığınız caz ve funk temaları bu yorumlara yol açmış olabilir.YetmiÅŸli yıllarda bahsettiÄŸin akımların arasında daha kalın duvarlar vardı, ÅŸimdi bu zayıfladı. Bir müzisyenin notalarının ardındaki kütle bana ilginç geliyorsa; dinliyorum. Aynı ÅŸekilde anlatımı, ifadesi seni etkiliyorsa peÅŸinden gidersin. Ve müziÄŸinden o kiÅŸinin yaÅŸadıklarını anlamaya çalışırsın.Ä°nternette siteniz var, bazı makaleleri almışsınız sayfalara..Gördüğünüz yazıların beni çok etkilediklerini söyleyebilirim. Mine G. Kırıkkanat ve Türker Alkan'ı çok seviyorum.Turist rehberliÄŸi de yapıyorsunuz?Uzun yıllar turist rehberliÄŸi yaptım, bir ara verdim, ÅŸimdi yeniden baÅŸladım. Maddi kaygılar nedeniyle baÅŸvurduÄŸum bir iÅŸti, gitar alabildim kendime, tel alabildim. Bol bol cd almışımdır, pedal almışımdır. Dışarda mezar kazıcılığı yapan müzisyenler olduÄŸu düşünülürse, benim turist rehberliÄŸim yanında hafif kalır.DÄ°NLEDİĞİNDE SUYUN ÃœZERÄ°NDE YÃœZEN ZEYTÄ°NYAÄžI GÄ°BÄ° DURUYORLARAlbümde sentez ve evrensel sözcüklerine çarpı atmamın özel bir anlamı var. Ben bu son zamanlarda ortaya çıkan 'Batılı altyapı üzerine bizden bir ses olsun ney koyalım mantığıyla yapılan ve adına sentez dedikleri çalışmalara karşıyım. Ä°sterseniz öyle bir nota bulursunuz ki, arkasında bambaÅŸka bir kıvam ve güçlü bir kiÅŸilik vardır, bu evrenseldir benim için. Sentez de öyle, kendiliÄŸinden oluÅŸmalı, doÄŸal olmalı. ‘Altına koyalım synthesiser ve yaylıları, basalım regis modunda o akoru, sonra davulu da çalalım; drum’n'bass çalsın, Batı ritminde bir ÅŸey olsun bu. Bir de üzerine bizden olan bir ney koyalım ve sentezi oluÅŸturalım!' DinlediÄŸinde suyun üzerinde yüzen zeytinyağı gibi; birbirlerinden hep ayrı duruyorlar. Benim için evrensel olan Fethiyeli Ramazan'dır. Bir resim yaptığında önemli olan ifadedir. Konusu arka planda kalır. Kırmızı evrenseldir, yeÅŸil yerel denilebilir mi? Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!