Oluşturulma Tarihi: Ağustos 02, 2004 00:00
Tamer Karadağlı sert yazım üzerine beni aradı.‘Cumartesi yazını benim ilk açıklamalarım üzerine yazmışsın’ dedi, ‘Ben o sırada Fransa’daydım. O lafları telefonda ettim. Bölük pörçük oldu anlattıklarım, kendimi iyi ifade edemedim. Ama ertesi gün Türkiye’ye geldim ve basın toplantısı yaptım. Tam da senin dediğin gibi çıktım, adam gibi ne olup bittiyse anlattım’ dedi. Sonra da bilmem doğru, bilmem yanlış aşağıda okuyacaklarınızı söyledi. Ona inanıyorum demiyorum, inanmıyorum da demiyorum. Açıkçası ne doğru ne yanlış ben artık bilmiyorum, çok da ilgilenmiyorum.Ben bir bok yedim...Kabul ediyorum.Kedi gibi pisliğimi gizlemiyorum ki...Şantajın arkasına da sığınmıyorum...Evet, bir bok yedim.Ama bunun için çıkıp, özür de diledim. Yurt dışındaydım, döner dönmez bir basın toplantısı yaptım:Karımdan, onun ailesinden, kendi ailemden, sevenlerimden, izleyicilerimden, bu ülkedeki bütün kadınlardan af diledim.Af edip etmeyecekleri onların bileceği iş...Söyler misin, ben daha ne yapabilirim?Doğru, ben karımı aldattım.Ama bu ülkede karısı aldatan tek koca herhalde ben değilim! Ruslarla ilişkiye girmiş tek erkek de değilim! Bunu söylerken, ‘Ne var bunda? Abartılacak bir şey yok!’ manasında söylemiyorum, gurur da duymuyorum. Gerçi yüzde 90 erkeğin fantezisidir, bir kısmı da hayata geçirmiştir. Tabii ki marifet değil, tabii ki aşağılık bir lağım faresi gibi davrandım...Ama yaptım kardeşim!Değiştiremem.Erkek gibi yaptım.Erkek gibi de söylüyorum.Bu arada kendimi savunmak için değil ama şunu da ilave etmek istiyorum:Ben bir erkekle ilişkiye girerken görüntülenmedim, eroin pazarlarken filme alınmadım. Benim yaptığım da ahlaksızca bir şey, ama daha ahlaksız olanları var onu anlatmaya çalışıyorum. Benim için tuvalette otururken görüntülenmek gibi bir şey.Bir kadının beni anlaması zor. Ancak erkekler anlar beni.Böyle bir hadise bir erkek hiç bir şey ifade etmiyor. Öyle bir şey. Eğlence. Geyik... Diye gidiyorsun otele. Tamam duhul var ama vız geliyor tırıs gidiyor. Hiçbir ehemmiyeti yok. Aptalca bir eğlence. Aklımdan da geçmedi değil kamera filan. ‘Aman canım filmlerde olur!’ dedim, ‘Seni mi bulacak? O kadar talihsiz olamazsın...’ Olduk!Yoo, söylendiği gibi 4 ay evvelki bir hadise değil, Haziran’ın sonuydu.Arzu’ya ne olup bittiğini olduğu gibi anlattım.Tabii çok incindi.Haklı da.Beni boşarsa da haklı.Ama şantajcılara para vermeyeceğimi, polise gideceğimi söyledim.Zannediyor ki insanlar, ben işin şantaj kısmını öne çıkarmaya çalışıyorum. Amacım da yaptığım haltı saklamak. Hayır, zeytinyağı gibi su yüzüne çıkmaya çalışmıyorum, suçumu da bastırmıyorum. Suçluyum kardeşim ben! Karım dışında kadınlarla cinsel ilişkiye girdim.Ama rezil olmak pahası, gittim şantaj çetesini ele verdim. Onları yakalattım. Bu durumda olan başka erkekler de var.Aferin beklemiyorum ama ben de kendimce dürüst davrandım.Şantajla bir şeyler yaptırılmasın bu ülkede.Bu davranışıma neden prim verilmiyor?Bir de, beni ahlaksızlıkla suçlayanlar önce kendilerine baksın.Adam tecavüz davasıyla yargılanmış, bana ahlaktan söz ediyor.Yok ya.Her konuda ikiyüzlülük var bu ülkede.Yani ben de nasibimi alıyorum.Şu an toplumsal bir linç söz konusu bana karşı.Her kafadan başka bir ses çıkıyor.Söylemediğim şeyler söylemişim gibi yazılıyor.Hayır doğru değil Arzu’nun beni kapı dışarı ettiği...Yine konuşuyoruz, görüşüyoruz.Yooo, aynı evdeyiz.Ben şu an için dışarıdayım.Aynı kafes içindeki horozlar gibi birbirimizi yememizin manası var mı?Olay çok sıcak olduğu için şokunu atlatmaya çalışıyoruz. O arkadaşlarıyla ben arkadaşlarımla bu meseleyi konuşuyoruz. Ama beni evden attı diye bir şey kesinlikle söz konusu değil. Gerekirse, böyle bir talebi olunsa ben çeker giderim.Onu hala seviyorum.O da beni seviyor.Ne var ki üzerine geliniyor: ‘Herife tekmeyi at!’ deniyor.Belki de atar.Kendini bombardıman altında hissediyor. Söylüyorum, beni boşarsa hakkıdır. Boşanırım.Kamuoyu diziden ayrılmamı isterse de, ayrılırım.Tabii dizi kanalın malı, kanalın da bir söz hakkı olacaktır elbette.
button