Güncelleme Tarihi:
Foto Galeri - Yeşim Salkım fotoğrafları için tıklayın
Hayatım boyunca asla arkama dönüp bakmadım, bakmayacağım da. Kadına dirayetli olmak yakışır. Aşık olmak ve sevmek karşılıklıysa güzeldir. Tek başınaysa acı verir, o zaman da içinizden söküp atarsınız. Çünkü dışarıda size aşık olabilecek bir sürü erkekten biri kesinlikle vardır. Kadınlar hayatını cehenneme çevirmemeli. Ben bu yüzden ipleri kimsenin eline bırakmadım, bırakmayacağım da. Beni ağlatacak erkek daha dünyaya gelmedi. Ben dominant bir kadınım ve kadınlara da dominant olmalarını tavsiye ediyorum. Yaşlandığımda ne yapacağımı buldum. Organik tarım yapacağım ve çocuk yuvası açacağım.
Yeşim Salkım bu aralar çok yoğun... Sabahları TV’de "Kadınlar ve Erkekler" programına katılıyor öğleden sonraları "Sessiz Gemiler" dizisi için setin yolunu tutuyor. Ayrıca "Casablanca" adlı tiyatro oyununda rol alıyor. Bu yoğun tempo içinde röportaj yapma fırsatı bulduğumuz Salkım, yine dobra dobra konuştu. "Beni ağlatacak erkek daha doğmadı" diyen ünlü sanatçı, kadınlara da dominant olmalarını tavsiye etti.
u aralar yoğun bir programla karşımıza çıkıyorsunuz. Tiyatro, dizi, televizyon programı ve ekstralar...
- Zaten yapıyordum bu işleri ama bu aylar şirketlerin geceleriyle ekstraların arttığı bir dönem. Tabii bir de "Casablanca" var. Oyun ikinci sezonuna girdi. Oldukça yoğunum.
n Günde kaç saat çalışıyorsunuz?
- Sabah 08.30’da kalkıyorum. Setim olduğu zaman günde yaklaşık 12 saat çalışıyorum. Tabii bu çalışma temposu haftanın 4-5 günü devam ettiğinde iyice yoruluyorsunuz. 40 kişilik bir ekip sette sizi bekliyor. Doğal olarak her şeyi oyunculara göre ayarlayamıyorlar. Türkiye’de dizi sektöründe tabiata aykırı bir çalışma temposu söz konusu. Yurtdışında kimseyi böyle çalıştıramazsınız.
n Peki, hakkınızı arayan avukatlarınız var mı?
- Tuttuğunu koparan avukatlarımız var ama yasanın karşısında herkes eşittir.
n Siz de sürekli dava açan sanatçılardan mısınız?
- Hayır, tüm davalar bana açılıyor. Ben hayatta kimseye dava açmadım. Mahkemelerde cinayet, yolsuzluk gibi o kadar önemli davalar görülüyor ki, tutup da "Sen bana onu dedin, ben sana bunu dedim" diyerek dava açmak bana komik geliyor. Hakimleri meşgul etmemek lazım, ağzın varsa karşındakine cevabını verebilirsin.
n "Artık magazine malzeme olmak istemiyorum" dediniz. Ne oldu çok konuşan Yeşim Salkım’a? Polemiğe girmekten bıktınız mı?
- Magazin eğlenmektir ve ben de eğlenmek isterim. Ben derdimi magazin basınında ifade etmeye çalıştım. Meğer büyük bir hata yapmışım. Kendimi orada ifade etmeye çalışmak büyük bir aptallıkmış.
Her insan hayatta gaflete düşer benim de başıma bu geldi. Ben hayatımda son üç senede magazinle uğraştığım kadar hiçbir şeyle uğraşmadım.
BEN DOMİNANT BİR KADINIM
n Galiba üstünüze fazla gelmeye başladılar...
- Bence magazin bulaşıcı bir hastalık. Bir seviyesizliktir almış başını gidiyor. Bizim gibi magazinin dışında kalan insanlar doğru bir yol izlemişti. Ben bu gaflete düştüğümü kabul ediyorum. Tek bir kişiye röportaj verip derdimi anlatacakken, her yerde car car car konuştum. Aslında bu benim acizliğimdi.
n O dönem bu kadar kötü durumda mıydınız gerçekten?
- Hakikaten öyleydim ama Allah’tan altı aydır ağzımı açmıyorum. Bu kararı kendim için aldım. Yıllarca o kadar kapalı, o kadar içe dönük yaşadım ki, o yaşadıklarımı kimsenin bilmemesi, bunu anlatamamak, yanlış anlaşılmak beni çok yordu galiba. Yanlış anlaşılmaları düzeltmeye çalıştım, düzeltmeye çalışırken de bir çuval inciri berbat ettim.
n "Sessiz Gemiler" dizisinde canlandırdığınız karakter oyunculuk anlamında sizi doyuruyor mu?
- Türkiye’de dizi oyunculuğu yeteneklerimizi gösterebileceğimiz bir platform değil. Dizi setleri perişan durumda. Set çalışanlarına çok üzülüyorum. Biz beş saat de olsa evimize gidip uyuyabiliyoruz ama onların uyumaya bile vakitleri yok. Dizi sektöründen ekmek yiyen set çalışanlarının Allah yardımcısı olsun.
n Peki, "Casablanca" oyunu nasıl gidiyor?
- Geçen sene 100 oyun oynadık. Bu yıl ikinci yılı. Bitirmeyi düşünüyorlardı ama vazgeçtiler devam ediyoruz. Çünkü geçen seneden daha çok talep var.
n "Kadınlar ve Erkekler" programında da yer alıyorsunuz. Ancak sabahları oldukça agresif görünüyorsunuz. Ne oldu, tahammülünüz mü tükendi artık insanlara karşı?
- Orada bulunan dokuz tane ne dediğini bilmeyen adamın kafasını kırmak geliyor içimden. Doğru olmayan bir şeyi ekranın önünde, arkasında her yerde söylüyorum. Genel anlamda seyirciye oynamıyorum. Çok dobra, açık ve net bir kadın olduğumu düşünüyorum. Lafa dünya turu attırmam yani.
n Hiç arkanıza dönüp baktığınız bir ilişkiniz oldu mu?
- Hayatım boyunca asla arkama dönüp bakmadım, bakmayacağım da. Kadına dirayetli olmak yakışır. Aşık olmak ve sevmek karşılıklıysa güzeldir. Tek başınaysa acı verir, o zaman da içinizden söküp atarsınız. Çünkü dışarıda size aşık olabilecek milyarlarca insandan biri kesinlikle vardır. Bayanlar hayatını cehenneme çevirmemeli. Ben bu yüzden ipleri kimsenin eline bırakmadım, bırakmayacağım da... Beni ağlatacak erkek daha dünyaya gelmedi. Ben dominant bir kadınım ve kadınlara da dominant olmalarını tavsiye ediyorum.
Kızım magazini sevmez
Yurtdışında okuyan kızınız Gizem bu durumunuzu nasıl değerlendiriyor? O da sizi magazin basınından mı takip ediyor?
- Magazini hiç takip etmez, takip eden çevresi de yok. Milano’da okuyor, çoğu arkadaşı yabancı. Türkiye’de de arkadaşlarıyla gezerken onu göremezsiniz. Gizem de ünlü bir insanın kızı ama ne dergilerde, ne davette, ne de sahilde bikiniyle dolaşırken görebilirsiniz onu. Şubatta 18 yaşına giriyor ve onu mümkün olduğunca buradan uzak tutmaya çalıştım. Zaten Gizem kendi dünyasında yaşayan, çok fazla beni merak etmeyen bir çocuk.
n Gizem ne düşünüyor magazin konusunda?
- Gizem, magazin dünyasının kurallarını bilmez. Bana "Sen niye az konuşuyorsun, çıkıp söylesene şunlara her şeyi. Seni üzmeye ne hakları var" diyor.
n Gizem yurtdışına gidip geliyor mu yoksa?..
- Sürekli okul için gidip geliyor. Gene gelecek. Ya orada ya da burada okuyacak. Burayı da çok seviyor. Karar verme aşamasında.
Emekliliğimde organik tarım yapacağım
n Emeklilik planlarınız var mı?
- Yaşlandığımda ne yapacağımı buldum. Şov dünyasının temposuna en fazla 1-2 sene daha katlanabilirim. Daha sonra da organik tarım yapacağım ve çocuk yuvası açacağım.
n Organik tarım yapmak isterken anaokulu sahibi olmak ne kadar mantıklı? Bir yerde gürültü bir yerde sakinlik...
- Çok fazla sessizlik beni delirtebilir. Arada sese ihtiyacım olacaktır. Doğaya dönmek, toprağa, geldiğin yere dönmektir esasında. Ben çocukluğumda da toprakla uğraşırdım. Çok güzel tütün dizerdim mesela. Bostana gidip, domates biberi ekmesini bilen bir kadınım. Benim öyle bir ailem vardı. İnsan elinde olmadan yaş ilerledikçe ailesiyle geçirdiği günleri özlüyor. Ben sorunlu bir kadınım çok sakin yaşayamıyorum. Sakinlik beni rahatsız ediyor galiba.