Bende aşkın beyin ölümü gerçekleşti

Son albümünüzün müzikal kariyerinizde nasıl bir yeri var?
- MÜYAP rakamlarına göre 1.5 milyon adet şarkı sattım. Özellikle ‘Gidesim Geldi’ şarkısı büyük başarı kazandı. Onun ardından insan bir panik oluyor.
Albümün adı ‘Aklımda Sen Varsın’. Aklınızda kim var?
- Bende aşkın beyin ölümü gerçekleşti. Artık aşk makineyle nefes alıyor. Uzun zamandır böyle. Tabii biri beni hayat öpücüğüyle canlandırırsa neden olmasın?
Albümde sizi en iyi anlatan söz hangisi?
- Bütün slow şarkılarımda içimdeki romantizm ve küçük kız ortaya çıkıyor. Hepsinde kendimi anlatıyorum. ‘Ahir Ömrüm’ diye bir şarkı var. Orada yaşlanan, ölümü bekleyen biri var: Benim bu çakı gibi duruşum kalmayacak / Ellerim titrerken ruhum yorulacak / Hani o mert tarafım beni bırakacak... Bu sözleri kendime yazdım. Kadın olarak güçlü ve kendine yetebilen, bir erkeğe ihtiyaç duymayan biriyim.
Şarkılarınız hareketli ama sözlerde hüzün var. Neden?
- Aslında dinamik biriyim ama içimde bir sürü kadın var. Küçük, hırçın, mutlu kadınlar... Ben hayatın hüzün kısımlarını daha iyi kaydedip onları daha iyi anlatıyorum galiba.

MAYOKİNİYİ İLK BEN GİYDİM

İçinizde bir de seksi kadın yok mu?
- Aslında öyle değil. O ‘Lo Lo Lo’ klibiyle ortaya çıktı. O klipte mayokiniyi ilk kez ben giydim. Plajda bir klipti ve natureldi. ‘Seksi popçu’ benzetmesi yapılıyor. Ben besteci, söz yazarı, iyi İngilizce konuşan bir yorumcuyum. Tabii seksi diyebilirler ama bunu küçültmek için söylememeliler. Güneş balçıkla sıvanmaz...
Popçu değilseniz nesiniz?
- Müzisyenim. Seksi müzisyen desinler onda sorun yok (Gülüyor). Ses, fizik, beste... Hepsi bir arada olamaz diyorlar. Ama çok şükür hepsini taşıyorum.
Altı albümünüz var ama hala ‘Lo Lo Lo Tuğba’ diye anılıyorsunuz.
- Artık çok az söyleniyor. Tuğba Özerk ismi oturdu. Ayrıca buna hiç bozulmadım da.
20 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?
- Gayet gergin görüyorum (Gülüyor). Fiziğim iyi giderse besteci, söz yazarı ve yorumcu olabilirim. Ama fiziğim el vermezse sadece şarkı yapabilirim. Aklıma eserse gidip evlenirim. Hiçbir şeyi planlayarak yaşamıyorum.

GERÇEK OLMAYACAK KADAR GÜZEL

Estetiğim yok. 18 yaşında yüzüme bardak geldi. Burnum yarıldı, mecburi kemik düzeltildi. Gerçek olamayacak kadar güzel buldukları için herhalde estetik diyorlar (Gülüyor). Bunalınca saçıma sarılan kadınlardan değilim. Ama uzun zamandır sarışın olmak istiyordum. Bir gün uyandım ve sarışın olmaya karar verdim.

SEZEN AKSU 11 YAŞINDA SAHNEYE ÇIKARDI

İzmir Alsancaklıyım. Tek çocuğum. Babamın plastik poşet üretim fabrikası vardı. Annem ev kadını. Mutlu bir çocukluk geçirdim. 7 yaşında TRT ve Devlet Konservatuvarı’nın çocuk korosuna girdim. Bu arada piyano çalmaya başladım. 11 yaşındayken aile dostumuz Sezen Aksu TRT 1’de beni programa çıkardı. Bir şarkı söyledim, ertesi gün okulda stardım. Bu mesleği yapmam gayet normal. Ortaokuldan sonra konservatuara devam ettim ama yüksek öğrenim görmedim. Bir an önce gelip İstanbul’da müziğe başlamam gerekiyordu.

ÖNYARGILARIMDAN KURTULDUM

20-25 arası daha uçarı, hayatın kurallarını takmayan yaşlar. İnsan hiç ölmeyeceğini sanıyor... Hayata tutunup bir şeyleri keşfediyor, aşkı da insanları da tanımak istiyorsun. 25 yaşından sonra biraz daha yavaşlamaya başlıyorsunuz. Şimdi hayatımda çok olgun ve sakin bir dönemdeyim. Mevlana okuyorum. Çağın hastalığı olan önyargılarımdan kurtuldum.