Güncelleme Tarihi:
Twitter’da fırtınalar koparıyorsunuz, takipçilerinizin o sevgisi nedir öyle?
- Twitter’da insan sevilir mi? Ben Twitter’da çok sevildiğimi hissediyorum işte. Nilgün Belgün’ü tanıma fırsatı buldular. Sonuçta ben tiyatroda oynuyorum, dizilerde oynuyorum, kendimi nasıl ifade edebilirim? En doğru şekilde ifade edebileceğim yerler çıktığım programlardır. Ama programlarda da süre kısa. Burası insanın kendini doğru ifade edebilmesi için çok doğru bir adres. 60 bin takipçimden 50 bini genç, 10 bini orta yaşlı. Birçok kız bana “ıdolümüzsün” diyor.
Bunu duymak ne hissettiriyor?
- Bir sorumluluk hissettiriyor tabii. “En doğru nasıl davranırım” diye düşünerek hareket ediyorum. Dolayısıyla hem kendimi eğitiyorum, hem başkalarıyla ortak bir şeyler buluyorum konuşmak ve yazışmak için. Onları doğrulara götürmeye çalışıyorum. Mesela aşk konusunda konuşuyoruz. Ben neyim varsa açık açık yazıyorum.
YETER Kİ EVET DE 7-24 SENİ SEVEYİM
Genç erkeklerin size yaptıkları ilan-ı aşklara ne demeli?
- Onlara hiçbir şey dememeli. Bugün bir tanesine dedim ki; “ınsanlar genelde sevilmek ve onaylanmak ister. Sanatçılarda bu daha da fazladır.” Çünkü bir de üstüne alkışlanıyorsun. Birisi yazmış, “Sen yeter ki evet de, 7-24 seni severim, alkışlarım, onaylarım” diye. Çok alemler. Gençlerin de sanki kadın idolü gibiyim. O enteresan. Kızların idolüyüm ama erkeklerin de bir kadın imajları var kafalarında. Ona uyuyorum demek ki. “Sen Twitter kraliçesisin” diyorlar bana.
O zaman iyi ki Twitter’da yazıyorsunuz...
- Evet. Çünkü aşk konusunda öyle yanlış düşünceleri var ki; o konuda da fikir verebiliyorum. şimdikiler biraz “hiçbir şey fark etmez” gençliği. Hayat fast food gibi olmuş onlar için ama aslında öyle değil. Hayat itinayla yenen a la carte bir yemek gibidir bence. Ben bir alışverişe çıkarım, o alışveriş benim için şölendir. Hiçbir şeyi laf olsun diye yaşamam. Bir program yapıyorum, yüreğimi koyuyorum. O program en iyi şekilde nasıl olur, o kanalı ben nasıl mutlu ederim, bunlara bakıyorum.
KULİSTE HAVYARIM OLSUN DERDİNDE DEĞİLİM
Bu arada iki ayrı program yapıyorsunuz değil mi?
- Evet biri Skytürk’te “Bildiğiniz Gibi”, diğeri de Beyaz TV’de “Organik Sarayı” programı. ıkisinde de kanalın sahibi gibi davranıyorum, enteresan değil mi? Diyelim ki bir şeyi tanıtıyorum, onun sahibi gibi davranıyorum. Tiyatro oynuyorum, patronu benmişim gibi, Ali Poyrazoğlu patron halbuki! Her şeyi sahipleniyorum.
Çok yorucu olur ama böyle her şeyi sahiplenmek, değil mi?
- Evet, yorucu oluyor. ıstiyorum ki her şey dört dörtlük olsun. Bunu kendim için istemiyorum. Kuliste havyarım olsun derdinde değilim. Bir salata, bir diyet kolaya 10 gün çalışabilirim. Yani kendim için değil, dolayısıyla dönüp dolaşıp iş senin başarılı olmana geliyor.
“Bir dizinin reytingi düşmeye başladığı anda hemen Nilgün Belgün getirilir. Konuk oyuncu veya bir karakter olarak diziye eklenir” deniyor. Doğru mu bu?
- Bu bana da söyleniyor. O zaman ben de yapımcıya derim ki, “Bunu neden baştan düşünmezsin?” Kurtarıcı olma gibi bir durumum var, çok enteresan. Herkes, herkesi yavaş yavaş tanımaya başlıyor işte. Ben bir tiyatrocuyum, şarkıcı değilim. Üstelik belli bir yaşın üzerindeyim. Buna rağmen 60 bin takipçim olması önemli. Ajda Pekkan’ın, Tarkan’ın takipçilerinin çok olması gayet normal. Ama bir tiyatrocunun, sansasyonu ve magazini olmayan bir kadının böyle takipçisi oluyorsa neden diye bir sormak lazım...
ÇOK DÜŞTÜM KALKTIM AMA HİÇ YILMADIM
Ama sizin bir avantajınız var, Twitter’da birçok ünlünün aksine takipçilerinizle sohbet ediyorsunuz.
- Doğru, eve gelmiş misafir gibi konuşuyorum onlarla. Seviyorum onları, çok şekerler. Bir de ben gençlere çok yakınım. Çünkü kendi yaş grubumda bu kadar pozitif düşünen, bu kadar enerjisi olan çok az insan görüyorum. Maalesef bunları sırf gençlerde buluyorum. Bunu amatör ile profesyonel ayrılığına benzetiyorum. Amatör ruhum var hâlâ. Hayata karşı da amatörüm. ışimde de amatörüm, profesyonel olduğum halde. Her şeyde ilk gün heyecanım vardır. Bunu kendi yaşıtlarımda çok göremiyorum. Herkes hayattan vazgeçmiş, sıkılmışlar.
Sizinki yeni başlıyor o zaman!
- Yeni mi başlıyor bilmiyorum ama çok şeyler yaşadım. Ayrılıklar, aşklar, evlilikler... Çok düştüm düştüm kalktım ama yılmadım. O düşmelerimi kalkmalarımı da tecrübe olarak görüyorum şimdi. Ben hâlâ aşık olabilirim, hâlâ o acıyı yaşayabilirim. O acının da bana başka bir tecrübesi olur. “Eyvah ben yıkıldım, bittim” demem. Mesela yaşadığım hiçbir ilişkide doğrudan doğruya “Adam haksızdı, bana bunu yaptı” demedim. Bir şekilde ona da hak verdim. Çünkü iki insanın anlaşamadığı bir yer vardır. Beni dövmedikten, sövmedikten sonra ne suçu olabilir insanların? Yaşadığın güzel günlerin kıymetini bil. Benim gibi yaşadığın zaman işte mutlu oluyorsun.
TİYATRODA EN İYİ İŞ YAPAR STAR BENİM
Bu arada maşallah demek istiyorum, rol aldığınız “Akasya Durağı” ne kadar uzun sürdü böyle?
- Büyük konuşmak istemiyorum ama “Akasya Durağı” bittikten sonra uzun süre dizi çekmek istemiyorum. Çok yoruldum. Dizi işi çok zor. Ayrıca tiyatro da yapıyorum. şu anda tiyatroda en iyi iş yapan star kim diye sorarsan, birinci benim. şu anda oynadığımız oyun dört yıldır kapalı gişe oynuyor. Artık tiyatro yapan yok. Herkes bıraktı bu işi. Bir tek ben varım. Tabii yapanlar çok ama yıllarca, hiç durmadan istikrarlı bir şekilde devam eden benim.
E zoru da seven bir kadınsınız haliyle...
- Evet severiz, hem de her konuda zoru severiz. Kolayı, önümüze geleni istemeyiz. Bu da maraz bir duygu. Bunda mazoşistlik var. ınsan biraz da rahatı sever değil mi yani...
Aşkta da öylesiniz değil mi?
- Aşkta zoru daha da çok severim. Bir hayat görüşü, bir duruşu olmalı. Yalaka adam, böyle sürünen tipleri sevmem. ıçinde sahtekârlık olmayan, kendi duruşunda, kendini dik tutan ama adam gibi adam isterim, severim. Erkek adam severim. Özü sözü bir, şefkatli, vicdanlı, belli bir kültürü olan...
UYUŞTURUCU MÜPTELALARINI ASLA HAYATIMA ALMAM
Nasıl bir insanı hayatınıza asla sokmazsınız ya da öğrendiğiniz an hayatınızdan atarsınız?
- ıllegal iş yapan insanları hayatıma sokmam. Çünkü ben bir tiyatrocu olarak vergide 23’üncü sıradaydım, teşekkür aldım. Bu çok önemli bir şey. Bilmiyorum kaç tiyatrocu daha var böyle. Çok dürüst bir kadınım. Hem ülkemde vatandaş olarak, hem bir kadın, hem anne, hem oyuncu olarak. ıllegal insanlarla görüşmek istemem. Hayatıma uyuşturucu müptelası insanları almam. ınsanların kendi vücuduna zarar vermesinden hoşlanmıyorum. Yalancı insan da sevmem, sahtekar insan da. Kimsenin sevmediğini ben de sevmem ama gerçekten sevmem!