Güncelleme Tarihi:
Son zamanlarda sizi bir deterjan reklamında izliyoruz. Ünlü, yoğun tempodo çalışan, maddi imkanları yüksek bir kadın olarak gerçekten evde temizlik yapıyor, çamaşır yıkıyor musunuz?
- Temizlik yapmam ama kızım yere bir şey döktüyse eğilir silerim. Biri gelsin de silsin deyip üstünden atlamam. Ayrıca zorda kalsam, kimse olmasa, temizlik de yaparım. Yazın teknede yaşıyoruz, dolayısıyla temizlik, yemek, her şey bizde. Çamaşırları da ben yıkıyorum, hatta teknenin önüne asıyorum. Ama yalan söyleyecek değilim, evdeyken yardımcılarımdan destek alıyorum.
SU BEBEK GÖZLER ÖNÜNDE BÜYÜDÜ
Yemek yapmaya fırsatınız oluyor mu peki?
- Bizim evde benden başka kimse yemek yapmaz. Son dönemde çok yoğun değildim, daha insaflı çalıştım. “Çocuklar Duymasın”ı bir veya iki günde çekiyorduk, kalan zaman benimdi. Kızım da öğlene kadar okulda olduğu için sabahtan sporumu yapıp, arkadaşlarımla buluşuyordum. Kendime vakit ayırabildim. Spor hayatıma geri döndüm ve 8 kilo verdim. Hem diyet yaptım hem de sıkı spor. Biraz geç oldu ama kızım 3 yaşındayken formuma kavuştum.
Saç rengi de değişmiş...
- Saçlarım çok çabuk uzuyor. O yüzden 15 günde bir dip boyası yaptırıyorum. Onunla kalmıyor, sürekli yenilik arıyorum. Google search yapın, envai çeşit saç rengi ve modelle çıkarım karşınıza. Saç rengini ve modelini çok sık değiştiren biriyim.
DANSÇIYI OYNAMAYI ÇOK İSTEMİŞTİM
“Çocuklar Duymasın” uzun zamandan beri devam ediyor. Düzenli bir kazanç ve oturmuş bir iş... Hiç “Şöyle iddialı bir karakterle seyirci karşısına çıkmak isterdim” dediğiniz olmuyor mu?
- “Şöyle bir rol olsa da oynasam” diyen biri değilim. Onun yerine yeni projeler geldiğinde “Bana teklif edilen karakteri yapabilir miyim, yapamaz mıyım” diye bakıyorum. Ayrıca kimse beni öyle bir role uygun görmedi ki teklif gelmedi.
Peki imkan olsa bir sinema filminde oynamak ister miydiniz?
- İstemez olur muyum! Kim beyazperdede, o kocaman büyülü yerde kendini görmek istemez!
Hiç teklif almadınız mı?
- Daha önce bir, iki teklif geldi. İçinde olmaktan çok mutluluk duyacağım işler değildi, o yüzden kabul etmedim. Bir proje vardı, sadece o beni çok heyecanlandırmıştı. Kültür Bakanlığı desteğiyle çekilecekti. Dansçı bir kızın hikayesiydi. Sanırım maddi destekle ilgili sıkıntılar oldu ve proje iptal edildi.
Ne zaman gelmişti o teklif?
- Çol oldu... O zaman yaşım daha da küçüktü, 10 sene önceden bahsediyorum.
BAKIMLI OLMAYI ANNEMDEN ÖĞRENDİM
Yıllardır oyunculuk ve sunuculuk konusunda istikrarlı bir çizginiz var. “Bir yere gelmek değil, o yerde kalmak zordur” denir ya... Siz aynı çizgide kalmayı nasıl başardınız?
- Şanslıydım ben. Çok iyi ekiplerle çalıştım. Genelde iyi yerlere gelen, uzun soluklu projelerde yer aldım. Bu süre içinde elbette önünüze çıkanlar oldu, bazı aksilikler yaşadık. Ama onlara takılmıyorum. Ben hep önüme bakıyorum. Hiçbir polemiğe girmiyorum, kimseye cevap vermiyorum. Ben çıkıp çan çan, elim belimde konuşmayı sevmem. Annemden, babamdan öyle görmedim ki. Sadece önüme baktığım için de bulunduğum yerdeyim.
Siz anne olduktan sonra kendini bırakan kadınlardan da değilsiniz...
- Ben çok düzgün yetiştirildim çünkü... Daha küçücüktüm, altımda başka bir şey, üstümde başka bir şey, saçım dağınık dolaşamazdım. Annem izin vermezdi. “Bu ne hâl? Git adam gibi giyin, gözümün zevkini bozuyorsun” derdi. Mükemmeliyetçi bir annem vardı. Öyle yetiştirdiği için başka türlü olmayı, görünmeyi bilmiyorum. Beni çok makyajlı görmezsiniz ama saçım başım hep düzgündür, derli topludur. Boyalı, süslü gezmem ama bakımlı gezerim. Zaten ruhumda var. Göz önünde biriyim, neden bozayım ki kendimi!
Fazla kiloların gitmesi neden zaman aldı?
- Su iki aylıktı, “Bir Şarkısın Sen”e başladım. Karnımı, belimi sıkan tuvaletler giyiyordum. Sıkı çorap giyiyordum ki bacaklar derli toplu dursun. Kolum kalın görünüyorsa, kapatıyorduk. İki sene önce de diyet ve sporla şimdiki görüntüye gelebilirdim. Ama o zaman kızımla vakit geçirmeyi tercih ettim. İyi ki yaptım. Şimdi onun kendi hayatı var. Okuluna gidiyor, arkadaşlarıyla öğlene kadar vakit geçiriyor. Ben de sporumu yapıyorum. Öğleden sonram yine ona ait oluyor.
SAYGISIZLIK YAPILIRSA TAVRIMI KOYARIM
Sizi yapmacık bulan bir kitlenin olduğunu mutlaka biliyorsunuzdur. Neden böyle düşünüyorlar sizce?
- Güleryüzlü olduğum için! Ben mutluysam yüzüm güler. Mutsuzsam gülmez. Uzun zamandır da benim içim gülüyor. İşte sırf bu yüzden “Yapmacık” diyorlar. Benim nerem yapmacık!
Haksızlığa uğradığınızı düşünüyor musunuz bu konuda?
- Dünyanın en güzel yemeğini yapın, 20 kişi gelsin yesin. İçlerinde beğenmeyenler, eleştirenler çıkar. Dolayısıyla yüzde 100 herkese kendinizi beğendirmeniz mümkün değil. Biri yüzünüzü beğenir, dişinizi beğenmez. Öteki saç renginizi beğenmez. Eleştirinin her türlüsüne çok açığım, saygı sınırları olduğu sürece. Saygısızlık noktasına geldiğinde tavrımı koyuyorum.
SU, HÂLÂ ANA KUZUSU
Su küçücüktü, şimdi yavaş yavaş birey oluyor. Ne hissettiriyor ondaki bu değişim?
- Okula gidiyor, çok özlüyorum onu. Su hâlâ ana kuzusudur. Kucakçıdır. Özellikle ekstra ağırlık çalışıyorum onu kucağımda rahat taşıyabileyim diye.