Güncelleme Tarihi:
“Ayrılık” dizisinin çekimleri nedeniyle Ermenistan’da bulunan Azra Akın, rol arkadaşı Kaan Urgancıoğlu ile aşk yaşadığı iddialarına da oradan yanıt verdi. Akın, “Ben yalnızım, ama Kaan’ın bir kız arkadaşı var” dedi.
Yalnızım diye yakıştırdılar
Kıvanç Tatlıtuğ’dan ayrıldıktan sonra adı Kaan Urgancıoğlu ile anılmaya başlanan Azra Akın, söze onun bir başka kız arkadaşı olduğunu söyleyerek başladı: “Kendisinin zaten bir kız arkadaşı var. Üstelik bu aşk, bizim birlikte olduğumuz dedikodularından daha önce basına yansıdı. Ama şaşırmamak lazım, çünkü bu durum dünyanın her yerinde aynı. Aynı projede rol alan oyuncuları birbirlerine yakıştırırlar. Hele de biri yalnızsa...”
Motosiklete iş için bindim
Azra Akın, Urgancıoğlu ile onun kullandığı motosikletin üzerinde görüntülenmeleriyle ilgili ise şunları söyledi: “Bizi motosiklette çektiler, ondan sonra bir ton haber çıktı hakkımızda... Halbuki bir iş için Taksim’deki yapım şirketinden Nişantaşı’na geçmem gerekiyordu, Kaan da beni oraya motoruyla götürüp getirdi. Hepsi bu kadar... Ben artık bu tarz haberleri düşünmek yerine işime bakıyorum. Sonuçta aslı olmayan haberler üzerine konuşmak yersiz.”
‘Dünya Güzeli’ etiketi ajansı bağlamaz
Yapımcılığını Akademi Neo’nun üstlendiği, çekimleri 7 farklı ülkede yapılan “Ayrılık” dizisinin ekibi Ermenistan’a gitti. ıran’daki çekimler sırasında “Dünya Güzeli seçilmiş, ülkemin modern yüzünü yansıtmışım. Çarşafla poz vermem” açıklamasıyla dikkat çeken Azra Akın, dizinin setinde sorularımızı yanıtladı.
“Ayrılık” dizisinin kadrosuna katılmanızı sağlayan ne? Sizi hangi özelliği çekti bu projenin?
- Senaryoyu okuduğumda öncelikle doğalgaz boru hattı hikayesi ilgimi çekti. Konunun tek bir aşk hikayesinden oluşmaması, farklı ülkelerde geçmesi ve ara hikayeler, kahramanlar hoşuma gitti.
Siz dizide Firengiz adında Azeri bir genç kızı canlandırıyorsunuz. O karakterden biraz söz eder misiniz?
- Firengiz, dediğiniz gibi Azeri bir kız. Müzikle yakından ilgili... Konservatuvar bitiriyor ve şarkıcı oluyor. Türki cumhuriyetlerde de çok sevilen bir isim... Dolayısıyla sürekli o ülkeleri dolaşıyor, konserler veriyor. Daha çok da yardım konserlerinde sahneye çıkıyor. Bir ayrılık yaşıyor ve o ayrılıktan sonra hayata devam etme mücadelesi veriyor. Bir şekilde güçlü olmaya çalışıyor. O ayrılık hayatının dönüm noktası oluyor.
Şarkı söyleyen birini oynuyorsunuz, peki gerçekten de şarkıları sizin sesinizden mi dinleyecek izleyici?
- Bunu söylemek için çok erken, çünkü henüz ben de bilmiyorum. Kaldı ki öyle bir iddiam da yok.
YENİDEN AMERİKA’YA GİTMEK İSTİYORUM
Oyunculuk eğitimi almak için ABD’ye gideceğinizi söylemiştiniz. Bu yoğun tempoda o planı hayata geçirebilecek misiniz?
- İngiltere’deki The London Academy of Music and Dramatic Art’ta (LAMDA) sekiz hafta oyunculuk eğitimi aldım zaten... Sonra sınava katıldım ve iki senelik bir kurs kazandım, ama gidemedim. Derken, ABD’den Greta Seacat geldi, onunla bir workshop yaptık. Ardından Anthony Bova’nın workshop’una katıldım. Görünen o ki bir süre daha kısa eğitimlerle yola devam edeceğim. Çünkü sürekli profesyonel bir çalışma içinde olduğumdan okula vakit ayıramıyorum. Geçen kasım ayında üç haftalığına New York’a gittim mesela... Seacat, beni davet etmişti. Yine de planlarımı iptal ettiğim söylenemez, ne yapıp edip 6 aylığına tekrar gitmek istiyorum.
Greta Seacat’in daveti üzerine Amerika’ya gittiğinizi söylediniz. Ünlülerin koçu sizin oyunculuğunuzu nasıl buluyor peki?
- Bana “Çok yol kat ettin. Gelirsen ben buradayım, yardım edebilirsek ederiz” dedi. Öyle bir ustadan bunu duymak çok hoş tabii...
HAYATI KENDİ AKIŞINA BIRAKTIM
Dört yabancı dil biliyorsunuz. Neden yurtdışında şansınızı denemiyorsunuz?
- Şu an için bu mümkün değil. Çünkü yurtdışındaki ajanslara kayıt olmak ve deneme çekimlerine gitmek için ciddi bir zaman ayırmanız gerekiyor.
Dünya Güzeli olmanız size böyle bir yolda avantaj sağlamaz mı, bazı kapıları daha kolay açmaz mı?
- Bir etiketiniz olsa da o etiket yabancı ajansları bağlamıyor. Kendiniz gidip araştırmalısınız. Türkiye’de kaldım, çünkü burada güzel işler yapmak istedim. Ama seneye inşallah gideceğim.
Neden burada kalmayı seçtiniz?
- Erol Avcı’yla çalıştım, beni “Anlat İstanbul” filminde oynattı. Çok güzel bir kadroydu. Ondan sonra dizi oldu, bir sezon sürer derken iki sene sürdü o da... Yani hayat su gibi akıyor. Ben de akışına bıraktım.
GASPARYAN’LA TANIŞINCA DUDUK ÇALMAYA HEVESLENDİ
Buradaki çekimler sırasında, bir fırsatını bulup dünyaca ünlü duduk ustası Djivan Gasparyan’la tanışmaya da gittiniz. Hemen ardından kendinize duduk aldınız. Çalabilecek misiniz?
- Burada bir yönetmenle tanıştım, dün akşamdan beri Gasparyan’la bana görüşme ayarlamaya çalışıyordu. Ve bu sabah apar topar kalkıp gittik, kendisiyle tanıştık. Bir müzisyenle tanışmak bana ayrı bir keyif veriyor. Ben de yan flüt çalıyorum ve müzik hayatımda hep önemli bir rol oynamıştır çünkü... Odaya girdiğim anda 3 flüt gördüm. Adı “duduk”muş. Doğada kendiliğinden yetişen yabani kayısı ağacından yapıldığı için çok özel bir çalgı. Sesini duyduğumda gerçekten çok etkilendim. Pazarda satıldığını söyleyince, ziyaret sonrası hemen gidip kendime bir tane aldım. Çalım stili flüte göre farklı ama biraz yeteneğim olduğundan sanırım öğreneceğim.
Duduk sesini ilk kez bu ziyaret sırasında mı duydunuz?
- Daha önce Djivan Gasparyan’ın yaptığı film müziklerini dinlemiştim, yani biliyordum.