Güncelleme Tarihi:
Maltepe Üniversitesi’nin arazisine girdikten sonra epey bir mesafe yürüyüp ulaştık kampüse. Hava buz gibi ve adeta dağ başındayız. Buraya gelip gitmek zor olmuyor mu?
- (Gülüyor) Her gelen aynısını söylüyor. Buranın soğuğu daha bir titretici. İçeride hissetmiyoruz da çıkınca kötü oluyor. Ama bizim yarışmamızın ateşi herkesi koruyor.
Daha önce “Fear Factor” ve “Wipe Out” yarışmalarını sundun. “Var mısın Yok musun?”a “varım” derken neler düşündün, aklından neler geçti?
- Zaten izlediğim ve çok sevdiğim bir yarışmaydı. Zekeriyaköy’e taşındığım gün Endemol’den aradılar. “Ne kadar kötü bir zamanlama taşınmak için. Zekeriköy’den Maltepe’ye nasıl gelip gideceksin?” dediler. (Gülüyor) Bir sessizlik oldu o an. Çünkü çok büyük bir program, dünyada sevilen bir konsept. “Canlı yayın olacak” dediklerinde şöyle bir durdum, o kadar. O an beni bir heyecan bastı ki sormayın!
Asuman Krause her zaman rahattır, kendine güveni tamdır.
- Elbette ama canlı yayın risk demektir. Canlı olacağını söylemeleri bir anda beni heyecanlandırdı.
Canlı yayın olsa da sen önlemlerini önceden alırsın mutlaka...
- Yok valla, önlem filan aldığım yok. O anda ne yapılması gerekiyorsa, onu yapıyoruz.
Canlı yayın, özel hayatını nasıl etkiledi?
- Yayından birkaç saat önce geliyorum ve makyajımı yaptırıyorum. Programla ilgili ne kadar toplantı varsa katılıyorum. Ben işkolik bir kadınım. İş olmazsa kötü, ona buna bulaşıyorum. Yapacak hiçbir şey bulamazsam evi temizlemeye başlıyorum.
ACUN’LA KIYASLANMAK ÇOK HOŞUMA GİDİYOR
Herkes “Acun Ilıcalı’nın sunduğu programı sunmak risk değil mi?” diye sorduğu için ben sormayacağım...
- (Gülüyor) Yaşşaaa! Peki sen ne soracaksın?
Sen daha önce Acun Ilıcalı’nın sunduğu “Fear Factor”ün de sunuculuğunu yaptın. Kısacası bu ilk değil...
- Evet, ilk değil. Ancak “Acun Ilıcalı ile Asuman Krause” kıyaslaması o zaman da yapıldı, şimdi de yapılıyor. O erkek, ben kadınım. Bizi ne kadar kıyaslayabilirler ki! Acun Ilıcalı elbette çok başarılı. Her zaman samimi ve doğaldır. Bence başarısının sırrı da bu. İyi sunucudur ama dediğim gibi bant çekilmişti onunkiler. Beğenilmeyen bölümler kesilir atılır. Biz ise canlı yayındayız. İki farklı durum var ortada. Elbette enerjilerimiz de farklı.
Peki, teklifin senden önce Tolga Çevik’e ve ‘Komedi Dükkanı’nın efsane yönetmeni Fırat Parlak’a götürüldüğünü biliyor musun?
- Biliyorum. Fırat’a değil ama Tolga’ya teklif yapıldı. Ben Endemol ekibinin içindenim. Birbirimizden gizlimiz saklımız yoktur. Kadın olarak düşünülen tek isim bendim. Elbette bu hem risk hem de cesaret isteyen bir işti. Erkeğin erkekle kıyaslanacağını bildiği için, başarısını da riske atmak istemediğinden Tolga kabul etmedi. Kim sunarsa sunsun Acun’la kıyaslanacaktı. Şimdi kadın olarak beni Acun’la kıyaslıyorlar. Elbette rahatsız değilim bundan, tekrar söylüyorum. En başarılı adamla kıyaslanmak çok hoşuma gidiyor doğrusu.
VAR MISIN YOK MUSUN’U İLK SUNAN KANUNİ’YDİ
“Var mısın Yok musun?” senden ve Acun Ilıcalı’dan önce de yapılmıştı...
- Doğru. İlk formatında 24 güzel kız vardı ve ellerindeki çantaları açıyorlardı. İkinci formatı da kutulu olan, yani hayatın içinden 24 kişinin olduğu bizimkisi.
İlk formatı Halit Ergenç sundu...
- Evet, daha önce bu yarışmanın ilk formatını ‘Kanuni Sultan Süleyman’ sundu! (Gülüyor) O ilk versiyondu. Bu ikincisi...
Sence bu defa 500 bin TL’yi kazanan olacak mı?
- Keşke, keşke... 500 bin TL’yi kesin vermek isterim.
Hamdi Bey’in de eli çok sıkı.
- Yok, Hamdi Bey gerekeni yapıyor. Ben de yarışmacılarla Hamdi Bey arasında köprüyüm. Programda fikrimi söylerim, tepkimi koyarım. Ama karar aşamasında asla devreye girmem. Bazıları “Duygularınızı çok belli ediyorsunuz ve yarışmacıları kimi zaman etkiliyorsunuz” diyor. İyi de ben mimikler kraliçesiyim. Benim yüzüm mimik ötesi bir şey artık.
AŞKA GELMEYE ÇALIŞIYORUM
Yakın bir gelecekte büyük aşk yaşayıp nikâh masasına oturmaya ‘var mısın, yok musun?’
- Güzel soru! (Gülüyor) Yokum... Yokum...
“Yokum” deyip durma. Kısmetini kapatıyorsun...
- Hayat bu, kader kısmet. Belli mi olur, “Yokum” desem de her şey bir anda değişebilir. Aşkın kapımı ne zaman çalacağı belli olmaz.
Şu anda hayatında aşk yok yani!
- Hayatımda aşk yok ama aşka gelmeye çalışıyorum. (Gülüyor)
Aşık olmak ister misin?
- İsterim, çünkü aşk hayatın anlamı bana göre. Aşık olunca güzelleşiyorsun, pozitif oluyorsun. Tabii hep o kıvamda kalmak da imkansız oluyor, sonra da bitiveriyor aşk.
GÜZEL GENLERİM İÇİN ŞÜKREDİYORUM
Yıllar geçtikçe güzelleşiyorsun. Bu işin formülü nedir?
- Çok teşekkür ederim. Allah’a teşekkür edip şükrediyorum, bana güzel genler verdiği için. Bu söylediğine katılıyorum ama nedenlerini bilmiyorum. Yaşanmışlıklar kimini yıpratır ama sanırım bana artı bir şeyler, güzellikler katıyor.
AHMET ÇAKAR’A BAYILIYORUM
Televizyon izleyebiliyor musun?
- Dizi değil de spor programlarını izliyorum. Sinan Engin’in, Ahmet Çakar’ın yorumlarını dinlemeye bayılıyorum.
Hangi takımı tutuyorsun?
- Övünmek gibi olmasın ama Fenerbahçeliyim.
Şike olaylarıyla ilgili neler düşünüyorsun?
- Ben o topa hiç girmeyeyim abi! (Gülüyor) Her şey düzelir ve dilerim adalet yerini bulur.