Güncelleme Tarihi:
"Annem" dizisinde Eymen rolüyle karşımıza çıkan Cavit Çetin Güner, "Yalancı Yarim" dizisindeki rol arkadaşı Barış Akarsu'nun ölümünün ardından yaşadıklarını şöyle anlattı: "Haberi alınca şok oldum. Hep bir umut vardı içimde ama olmadı. Hastanede kaldığımız birkaç gün Merve'yi kameralardan sakladım. Sonra kendisinin gittiğini görünce karışmadım."
- Biraz kendinizden bahseder misiniz?
21 yaşındayım. Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuarı Tiyatro Anasanat Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisiyim. Fakat okuldaki beşinci yılım. Daha önce "Hayat Bilgisi", "Ödünç Hayat", "Yalancı Yarim" dizilerinde oynadım. Şimdi de "Annem" dizisinde yer alıyorum.
- Oyunculuk serüveniniz nasıl başladı?
Lise tiyatrosunda arkadaşlarımdan etkilenip bende bir şeyler yapmaya başladım. Konservatuvarı denedim, kazanma ihtimalim yok diye bakıyordum. Açıkçası sınav günü biraz şanslıydım.
Aslında hiçbir zaman şanslı olduğumu düşünmüyordum.
- İlk projeniz bir reklam filmiydi değil mi?
Üniversite döneminde paraya ihtiyacım olduğu için çalışmam gerekiyordu. Okul saatleriyle part-time çalışacak vaktim bile yoktu. O dönem tam 16 iş görüşmesine gittim. En son da kendime güvenim gitmeye başlamıştı ki, ilk reklam filmimde oynadım.
- Sonra da "Hayat Bilgisi"nde yer aldınız.
Evet, onunda çok ilginç bir hikayesi var. O dönem Esra Akkaya ile çalışmaya başladım. Oyuncu seçimi için herkesi bir araya getirmek için toplantı düzenlemişlerdi. Ama benim ayaklarım geri geri gidiyordu. Çünkü dizilerde rol almak istemiyordum. Benim babam taksici, bir gün arabaya Ceyhun Yılmaz binmiş. Babam, "Benim oğlanda sizin diziye girecekti. 'Yapmak istemiyorum' dedi sonra da pişman oldu" demiş. Sonra beni tanıştırmak için götürdü. Oradakiler de "Gel sana bir şeyler yazarız" dediler. Böylece altı bölüm "Hayat Bilgisi"nde rol aldım.
- Peki bu ilginç rastlantıdan sonra da şanssız olduğunuzu mu düşündünüz?
(Gülüyor) Bir tek oyunculuk konusunda şansım yaver gitti.
Evet, o zaman geldi. Ben şimdiye kadar hep komik adamdım. Bu projede ise daha aklı başında bir çocuk oldum. Güzel bir dizi, çok severek rol alıyorum. Vahide Gördüm gibi bir ustayla aynı dizide yer almak muhteşem bir duygu.
- Küçük yaştan beri çalışmaya başladığını söylüyorsunuz, zaten 21 yaşındasınız...
6 yaşımda okula başladım. Yanımda Zeki diye bir çocuk vardı. Her gün gazozla simit alıyordu. Bende evden para istedim. "İlkokul bitsin öyle vereceğiz" dediler. Bende o zaman musluktan su doldurarak satmaya başladım. Annem bir gün paraları görünce "Nedir bunlar?" diye sordu. Anlattım. Annemde suyu dezenfekte etti. "Bir iş yapıyorsan bari namuslu yap" dedi. Sonra komilik, garsonluk, pastacı çıraklığı, tezgahtarlık, kasiyerlik, gece bekçiliği gibi birçok işte çalıştım. Su satmak çok zevkliydi. Fazla bahşiş veriyorlardı, küçüğüm diye.
- "Yalancı Yarim"de Barış Akarsu ile birlikte rol aldınız. Onun ölümü sizi nasıl etkiledi?
Haberi alınca şok oldum. Hep bir umut vardı içimde ama olmadı. Barış Akarsu en yakın arkadaşım değildi ama çok özel bir arkadaşımdı. Pisi pisine gitmesi çok sinir bozucu... Bize orada altı gün işkence yaptılar. Biz kurtuldu gözüyle bakıyorduk. O inancın ardından öldü denilmesi bizi daha çok yıktı. En önemlisi de kıza "Ölüm bizi ayırır" diyordu,