Güncelleme Tarihi:
Birinci olduğunda kadınlarla erkeklerin tepkisi aynı mı oldu?
- Erkeklerin başarılarını erkekler pek tebrik etmezler. Kompleksli olurlar. Cem Yılmaz 23 yaşında Türkiye'nin bir numaralı komedyeni oldu. Ama çoğu erkeğin tepkisi şudur: Yok ya, hiçbir şey yapmıyor! Benim durumumda Allah'tan böyle şey olmadı. Çünkü seyredenlere hoş bir elektrik verdim. Manken arkadaşlar çok sevindi. Bizden biri diye mutlu oldular.
Peki kadınlar? Hayranlık dolu bakışlar?
- (Kahkaha) Var. Memnunlar yani. Sonuçta Türkiye'nin başarısı. Bayanlarda Ebru Ürün birinci olmuştu. Erkekte birinciliği ilk kez ben başardım. Ama o tür bakışlardan rahatsız oluyorum, utanıyorum. Üff falan oluyorum.
Reyting tabiriyle, neler hissettiniz?
- Olay yerindeydim (Kahkaha). Anlatılmaz bir durum. Hani, anlatılmaz yaşanır, derler ya? İddialıydım. Best Model Of Turkey yarışmasını sonra seyredince iyi olduğumu gördüm. Ben bu işte iyiyim arkadaş, dedim. Ama korktuğum, yabancıların yanında nasıl görünüyordum? Hakediyordum, bu nedenle birinci olacağıma inanıyordum. Seçilme anında Avusturya, Fransa açıklandı ki en büyük rakibim Fransız zenci mankendi. O açıklandıktan sonra dehşet bir heyecan geldi. Kötü bir sürpriz de olabilirdi. Süre gittikçe uzuyordu. En sonunda söylendi tabii. 64 ülke içinde birinci seçildim.
Nazara inanırım
O andan sonrası nasıldı, net hatırlayabiliyor musunuz?
- Şok, şaşkınlık, ne yapabileceğini bilememe durumuna girdim. Yine de tepkimi abartmamaya, seviyeli davranmaya çalıştım. Sadece yumruğumu sıkıp havaya kaldırdım. Madalyamı öpüp seyircilere gösterdim. Gözlerim dolar gibi oldu ama tuttum kendimi.
Güzellik yarışmalarında kraliçe seçilen kadınlar hep ağlıyorlar.
- Sevinçten olsa gerek. Ben kendimden hiç böyle bir şey beklemiyordum. Hemen topladım kendimi. O anda insanın kendini kontrol etmesi gerçekten çok zor. Ağlayanları önceden tuhaf karşılıyordum ama şimdi normal karşılıyorum. O gün kendimi yere atsam, gene normal. Bütün kıtalardan, ülkelerden seçme insanlar geliyor ve bunların arasından sen birinci oluyorsun. Bu çok büyük, önemli bir şey.
Final öncesi kampta yüzünüzde sivilce çıkması, parmağınızın kesilmesi ya da ayağınızın burkulması gibi korkular yaşadınız mı?
- Sivilce gibi şeyler önemli değil. Makyajla kapatılabiliyor. En önemlisi ayak. Burkma, kırılma gibi şeylerden çok korkuyorum. Dikkat ediyorum. Merdivenden inerken, arkadaşlarla şakalaşırken pür dikkatim.
Batıl inançlarınız var mı? Yarışma öncesi ya da podyuma çıkarken ne yaparsınız?
- Cevşen, Ayet el Kürsi ve nazar dualarım vardır. Nazara inanırım. İnançlı insanım. Kur'an'da da vardır. Podyum öncesi besmele çekerim. Daha çok zor anlarda Allah'a sığınıldığı için...
Biraz maçoyum
Kimsiniz, nesiniz, nerelerden geçerek buralara geldiniz?
- İş dünyasında köylü çocuğuyum. Biraz maçoluk var. Geleneklerime bağlıyımdır.
Babanız toprakla mı uğraşıyor?
- Babam çiftçidir. Yazları gidip ben de çiftçilik yaparım, babama yardım ederim. Yıldız Üniversitesi Matematik Bölümü son sınıf öğrencisiyim. İki yıldır ajansa bağlı mankenim. Yeni yeni iyi manken olmaya başlıyorum.
Aileniz, köylünüz nasıl karşıladı manken olmanızı?
- Mankenlik adına yanlış insanlar öne çıkarıldığı için, mankenlik kötü biliniyordu. Televizyonda reklamlara çıktıkça, köydekilerin hoşuna gitti. Beni seyreder oldular. Yarışma gecesi bizim evde toplanmışlar. Birinci oluşuma babam çok sevindi. İlçeye gidip köye ağız tatlıları ısmarladı. Neticede köy için gurur kaynağı oldum.
Kazandığınız parayı, ne yapacaksın?
- Bankaya yatıracağım. Ağabeyimin otomobilini, cep telefonunu kullanıyorum. Kendime otomobil alacağım. Yatırım yapmayı düşünüyorum. Bu işte parayı çarçur ederseniz, hiçbir yere gelemezsiniz.
Harcamalarınız artmıştır.
- Hayır. hamburger, dürüm seviyorum. Arkadaşlarım sosyetenin geldiği yerlerde yememi istiyorlar. Ama ben öyle yerlerde rahat edemiyorum. Protokol havası var.
Öğrenci oluşunuzun etkisi vardır.
- Öğrenci ve köylü oluşumun etkisi var. Bana mütevazılık öğretildi. Anadolu, köy çocuğu olmamın, Osmanlı terbiyesi almamın etkisi var.
Kıskanırım kadınımı
Etrafınızdaki kızlar size yöneltti bakışlarını. Ne yapıyorsunuz, yakışıklı köy çocuğu olarak?
- Bir gecelik ilişkiler tarzım değildir. Bugüne kadar duygusal ilişkiler yaşadım. O benim kadınımdır, ben onun erkeğiyimdir. Kıskanırım kadınımı.
Mankenle evlenir misiniz?
- Çok zor.
Ev kadını mı olacak tercihiniz?
- Hayır, çalışan kadın olacak. Siz de çok şey attınız, abarttınız.
Birincilikten sonra kızlar açısından piyasanız arttı mı?
- (Kahkaha) Bizim insanımız popüler insanı seviyor. Hoş değil aslında. Ben rahatsızım bu durumdan. Bir gece bara gideceksek, arkadaşlık edeceksek, Best Model olduğum için gelmeyin, Kenan olduğum için gelin. Bu tarz insanları ayırt etmeye çalışıyorum.
Değişen alışkanlıklarınızla geçmişinize yabancılaştınız mı?
- Önceden Arko krem alıyordum, şimdi Shiseido alıyorum. Standardın artması. Daha kaliteli giyinmeyi, yemeği herkes ister. Bu da yabancılaşma değildir. Ama aileme, yakın çevreme tuhaf triplere girersem, köylü olduğumu inkar edersem, kötü bir yabancılaşma olur.
Lüks, kırmızı bir otomobille köye gitmek istiyor musunuz?
- Fırsat bulsam, hemen gideceğim. Ama öyle otoyla değil. Köyüme saygısızlık olur. Dünyada en helal kazanç onlarda var.
Ayakkabım 46 numara
Mankenlik öncesi sade öğrenci olarak vitrinde görüp iç geçirip şimdi beğenmediğiniz şeyler olmuştur?
- Tabii. Alamadığım şeyler çok oldu. Kıyafet almayı çok severdim. Ayakkabı almakta sıkıntı çekerdim. 46 numara giyiyorum çünkü. Ama öyle olması güzel. Zamanında sıkıntı çektiğim için şimdi bunun keyfini çıkarıyorum.
Matematikçilikten mankenliğe geçişiniz nasıl oldu?
- Okul arkadaşlarım teşvik etti. Bir arkadaşım öncü oldu ve Deniz Tüney Mankenlik Ajansı'na gittim.
Kapıdan içeriye girdiğinizde ayaklarınız titremiş miydi?
- Çok iyi hatırlıyorum. Hava yağışlıydı, saçım bozulmuştu. Konuşamamıştım.
Yeni çevrenizi çok yadırgamış mıydınız, başlangıçta?
- Podyumdan düşeceğim diye korkardım.
Ajansınız da çok gurur duymuştur, başarınızdan?
- Tabii. Bana çok şey öğrettiler.
Aynaya çok bakarsınız herhalde?
- Bakıp konuşurum, kendimi kutlarım. Ödülden sonra aynanın karşısına geçip hakettin ya, emeğine değdi dedim. Çünkü kampta yarışmacılar eğleniyordu. Kızlarla beraber olup bazen içiyorlardı. Ben ya uyuyordum, ya spor yapıyordum. Yarışmaya konsantre oluyordum. Nasıl pozlar vereyim, jürinin dikkatini nasıl çekebilirim, diye düşünüyordum. Değdi diyebilmek çok güzel.
Köy-kent sentezi
23 yaşında ve Best Model Of The World yarışmasında birinci oldu. İki yıldır Deniz Tüney Mankenlik Ajansı'na bağlı olarak çalışıyor. Evet, en iyi manken Kenan İmirzalıoğlu. Ankara'nın Bâlâ ilçesinin Üçhan Köyü'nde doğdu. ‘‘Köy çocuğuyum’’ diyor övünçle. Yaşantısı madalyon gibi. Birinci yüzde özünü köyden almış bir çocuk. İkinci yüzde ise kent işi profesyonellik, yani mankenlik yer alıyor. Kenan'la yarışma, mankenlik, öğrencilik üzre konuştuk. Ama en çok da can-ı yürekten bağlı olduğu köyüne, köy yaşantısına ilişkin konuştuk. Anlaşıldı ki Kenan bugünüyle olduğu kadar geçmişiyle de gurur duyuyor. Hani diyorum, bir banka ya da giyim firmasının reklam filminde başrolde Kenan, fonda harman yeri...
MEMLEKETTE GURUR KAYNAĞI OLDUM
Mankenlik adına yanlış insanlar öne çıkarıldığı için, mankenlik kötü biliniyordu. Televizyonda reklamlara çıktıkça, köydekilerin hoşuna gitti. Beni seyreder oldular. Yarışma gecesi bizim evde toplanmışlar. Birinci oluşuma babam çok sevindi. İlçeye gidip köye ağız tatlıları ısmarladı. Neticede köy için gurur kaynağı oldum.
Olay yeni başladı
Peki, bundan sonra?
- Best Model Of Turkey oldum, diğer mankenlerden bir adım öne geçtim. World oldum, üç adım öne geçtim. Ama olay yeni başladı. Çünkü üst üste yapacağım üç hata, herşeyi silebilir.
Ne tür hatalar?
- Yanlış insanlarla beraber olmak, ukalalık yapmak, kendimi bilmemek olabilir. Bunların olacağını sanmıyorum. Hazmettiğime inanıyorum. Çünkü o ödül, Kenan'ın üstünde değil. O benim yanımda. Teklifler arttı. Yurtdışından teklifler. Film, klip teklifleri var. Bu olay çok kapı açtı. Maymuncuk gibi.
Şu dünyanın işine bak, diye yadırgadığınız oluyor mu?
- Çok diyorum. Ödül öncesi, yahu aynı adamsın diyorum. Ondan önce bakmayanlar şimdi nasıl bakıyor bana. Aynı surat, aynı vücut, aynı yürüyüş... Ama işte Türkiye...
Dizi ya da sunuculuk cazip geliyor mu?
- Uzun metrajlı sinema filmi. Yavuz Turgul'un yönettiği bir film mesela...
Mankenlikte iyiyim ama çiftçi çocuğu olarak da şu konularda iyiyim diyebiliyor musunuz?
- Tek başıma bir tarlayı ekip biçebilirim. Sekiz yaşımdan beri traktör kullanıyorum.
Şöyle gökyüzüne bakıp bu sene ekinler iyi büyümeyecek diyor musunuz?
- O değil de yaza doğru yağmur ve rüzgarın etkisiyle neler olacağını bilirim. Sıcaklar erken başlarsa ekinler kötü olur. Koyun sağarım, kurbanlık tosunları deviririm. Son kurban bayramında tosun babama tos vurup üç dört metre uzağa attı. Babamı öyle havada görünce çok sinirlendim. Bir atladım, boynunu çevirip tek başıma yatırdım. Ha, zamanında kuzuları ben güderdim.
Sürü dağıldığında, koyunları çağırıp toplamayı da bilirsiniz?
- Tabii. Düüdfdüüfüü.(Harflerle ancak böyle ifade ediliyor) Köye gittiğimde ahırı temizlerim. Ben bunlardan zevk alıyorum. Köyde toprağa basmak çok farklı. Allah göstermesin, annem babam vefat etse, köyde kimse kalmasa bile o toprakları asla satmam. Gideceğim yakın zamanda. Çok özledim. Hasat zamanı ne güzeldir... Annemin bazlamasını, ayranını özledim.