Güncelleme Tarihi:
Ben de bunu öğrenince kapısını çaldım, planlarını dinledim, sonra “Sisteme ayak uydurabilecek misiniz” diye sordum. Cevabı “Evet, ben de sisteme uyup öpüşeceğim” oldu!
Nerelerdesiniz bunca zamandır Pelin Hanım?
- Sormayın, çok uzun zamandır yoktum. Bir dönemimi kızıma adadım çünkü... Doya doya onun bebekliğini, anneliği yaşadım. Gelen tekliflere de hep uzak durdum ama bir yerde yanlış yaptım gibi geliyor bana.
Ne gibi?
- Bu kadar uzak durursanız, insanlar sizi unutabiliyor. Oysa artık çok sıkıldım, ekranı özledim.
Bir sürü ünlü anne var. Hem çocuğunu büyütüyor, hem işlerini yapıyorlar. Siz de öyle yapamaz mıydınız?
- Yapabilirdim ama çok da istediğim gibi bir teklif gelmedi. Öyle yoğun bir dönem geçirmiştim ki; “Bir ara versem de nefes alsam” diyordum. Tabii sürenin bu kadar uzun olmasını istememiştim.
Çocuk doğurmanıza rağmen gayet formdasınız. Ekranlara hazırlık mı bu zayıflığın sebebi?
- Bunu genlerime borçluyum aslında. Özel olarak yaptığım hiçbir şey yok. Yıllardır aynı kilodaydım. Çok sağlıklı beslenirim. Sebze, balık, beyaz et seviyorum. Selin’e hamileyken çok kilo aldım ama. 50 kiloydum, 70 küsurla doğuma girdim. Yine de 6 ayda o kilonun çoğunu verdim. İnsanlar “Pelin Körmükçü anne oldu. Fiziği artık TV’ye çıkmaya müsait değildir” diye düşünüyorlardı. O yüzden beni görünce şaşırıyorlar.
SELİN’DEN ÖNCE ÖZGÜR
RUHLU BİR KADINDIM
Selin’den öncesi ve sonrası diye bir ayrım var mı hayatınızda?
- Evet. Ondan önce gerçekten sırf Pelin’dim, her şeyi kendi adıma düşünüyordum. Şimdi kendime bir şey almak bir yana, devamlı “Selin ne olacak, Selin’e şunu alayım, bunu alayım” derdindeyim. Çok özgür ruhlu bir insandım Selin’den önce. Keyfime düşkündüm. Selin’e hissettiğim ise her şeyin önüne geçen karşılıksız, büyük bir sevgi. İyi ki yapmışım. Hayatımda yaptığım en güzel şey budur.
Yıllarca çalıştıktan sonra şimdi evde oturup iş beklemek kendinizi nasıl hissettiriyor?
- Çok zor. Hele ki işini seven bir insan için... Bir de benim “Tamam bir yere geldim, para kazandım, artık yeter” diyen bir yapım yok.
Bunun nankör bir meslek olduğunu düşünüyor musunuz?
- Evet ve çok üzülüyorum. Bir de yaşam şekliniz sakinse, kimseye bulaşmayan, kavga etmeyen biriyseniz, gündeme gelemiyorsunuz. “Basından arkadaşlara haber vereyim, şurada çıplak poz verirken gelin çeksinler” diyen bir yapım da olmadı hiçbir zaman. Şanssızlığım herhalde bu.
Peki bunun aslında bir avantaj olduğunu düşünmediniz mi hiç?
- Aslında sokağa çıktığımda, insanların bana bakışlarını gördüğümde gurur duyuyorum. Sevgi dolu gözlerle bakıp “Sizi çok seviyoruz, ekrana çok yakışıyorsunuz” demeleri benim için en büyük mutluluk... Ama işim devam etse çok daha mutlu olurdum. Yeni gelen jenerasyon da çok farklı. Yapımcılar, yönetmenler farklı düşünüyor. “Orada yılların tecrübesi, beni hiç üzmeyecek şekilde çalışacak bir oyuncu, Pelin Körmükçü var. Ama ona 10 lira vereceğime, 3 liraya güzel kızları neden oynatmayayım” diyorlar. “Pelin belki sevişme sahnesinde oynamaz ama o kız oynar” diye düşünüyorlar. Kafalar bu yapıda olduğu sürece şanssızlığınız sürüyor.
BU SAATTEN SONRA
YATAKLARA GİREMEM
Genç oyuncular bu kadar yüksek paraları, öpüşme ve sevişme sahnelerini kabul ettikleri için mi kazanıyorlar sizce? Bu kadar kolay mı?
- Maalesef bu kadar kolay. Eskiden bu kadar sevişme, öpüşme yoktu. Dikkat edin, günümüzde ödül alan oyuncuların dizileri nereden geliyor? Hepsi rahmetli roman yazarlarımızın eserleri. Yani üretilen yeni bir şey yok. Bugün dünya starlarına baktığınız zaman hepsi müzikal yıldız, hepsi drama ve komedi oyuncusu. Bizimkiler de böyle olsalar, alkışlarım. “Vay be ne güzel” derim. Ama yakışanı yakışmayanı, olanı olmayanı, hak edeni etmeyeni var. Ben bunca yıllık tecrübeyle otururken, hiç değeri olmayacak insanlar para kazanıyor. Buna üzülüyorum.
E dönmek istediğiniz sistem bu sistem ama...
- Bu sisteme mecburen uyacağız. Yapacak bir şey yok. Benim mesleğim bu ve bir şekilde tekrar hayata dönmem için ayak uydurmak zorundayım. Bu şarta uyacağım mecburen.
Sisteme ayak uydurup, öpüşüp sevişebilecek misiniz peki?
- Ben komedilerle başladığım için dramada oynayamadım hiç. O dönemde de gençlik var, düşünemiyorsunuz ki “Bu bana yapışıp kalacak, yıllarca komedi teklifleri alacağım” diye. Böylece Pelin Körmükçü güldüren kadın oldu! O zamanlar öyle araya yastık koyacağım, soyunacağım gibi şeyler yoktu. Olsa yapmaz mıydım! Sonuçta bu benim mesleğim, tabii her şeyin bir sınırı ve haddi var. Bana drama sahnesi gelse ve öpüşmem gerekse tabii rolümün gereğini yaparım ama kalkıp da bu saatten sonra yataklara giremem, anne olmuşum sonuçta!
ZIMBA GİBİYİM
Siz kızınızı evlenmeden önce dünyaya getirdiniz. Başka biri olsa belki topa tutarlardı ama kimse sizi eleştirmedi. Sizce neden?
- Benim şimdiye kadar kimseyle bir sorunum olmadı ki, belki de o yüzdendir. Çocuğun da planı, programı olmaz. İyi ki doğdu. Kendimi olduğumdan farklı göstermedim. Olduğum gibi bir insanım işte.
Ne şekilde bir dönüş yapmak istersiniz ekranlara?
- O kadar doluyum ki! Zımba gibiyim diyebilirim. Bu enerjiyle güzel şeyler olacak.