Güncelleme Tarihi:
Uzun süreli ilişkiler yaşayan bir insansınız. Fakat neden hep hüsranla bitiyor?
- Aslında bir ilişkiye başlarken her şey mükemmel. Doğumu kutlarsın ya bebek doğar, çok mutlusundur, heyecanlısındır. Ölürken de maalesef herkes hüzünlü olur. Tıpkı bir ilişki gibi... Bitirirken de ayrıldığım insan için; “Çok kötüydü” demeyi kendime yakıştırmadığım için birçok şeyi örtbas ediyorum. Çünkü ilişki özel. Ama benim hatam. Başta da söylediğim gibi ben fazla fedakar, fazla verici biriyim.
Bunu bile bile neden aynı hatayı yapıyorsunuz?
- Sevdiğin zaman her şey sana toz pembe görünüyor. Her şey mükemmel gider diye hayaller kuruyorsun. 20 yıl sonra da çoluğun çocuğunla, karşındakiyle yaşlanabileceğini düşünüyorsun. Sadece benim değil, bütün kadınların sıkıntısı bu. Benim Tanyeli olmam, çelikten olduğum anlamına gelmiyor. Bütün kadınların maruz kaldığı şiddete, sıkıntıya, aldatılmaya ben de bir kadın olarak maalesef maruz kaldım.
Bir ilişkiyi yaşarken; “20 yıl sonra birlikte yaşlanacağım adam” diyorsunuz. Alıştığımız gibi niye bir ilişkiyi çıkarlarınıza göre günlük yaşamıyorsunuz?
- Evet artık matematik üzerine kuruluyor ilişkiler. Ben öyle değilim. “Artık birçok şeyi görebiliyorum, bu kez öyle bir şey değil” dediğimde bile benim de başıma geliyor. Benim var oluşuma, hayatta kalışıma sebep olan tek şey Tanyeli oluşum. Ve ben ona ihanet ediyorum. Yine de yaşanması gerekiyormuş. Bende sonuna kadar delikanlı gibi acısıyla, tatlısıyla yaşadım.
AŞK BEYNİMİ DEVREDEN ÇIKARIYOR
Bu ilişki sadece kıskançlık yüzünden mi bitti? Çok aşırı kıskanç olduğunu duyuyorduk çünkü.
- Beni çok üzecek şeylere maruz kaldım, geçmişte kaldı. Allah herkesin yolunu açık etsin, artık konuşmak istemiyorum gerçekten. Bu arada bir erkeğin kontrol etmesi, kıskançlık yapması bazen kadınlara hoş geliyor. Başta seni sevdiğini zannediyorsun. Ne kadar aptalca bir şeymiş şimdi görebiliyorum. Çünkü karşındaki insanın sana yüzde 100 güvenmesi lazım. Sonra fark ediyorum ki; karşımdaki insan neyse, senden de onu bekliyor.
Kaç sene evli kaldınız?
- 5 yıllık beraberliğim vardı, nikahta ikinci senemi dolduramadım.
Ne öğrendiniz bu evlilikten?
- Çok şey öğrendim, çocuktum büyüdüm. Bir insanla hayat birleştirmek aile olmak demek değil. Başında bir erkek olsun sendromu gereksiz. Anladım ki; zaten erkek gibiyim hayat mücadelesinde. Benim bir ailem var ve ben onlardan besleniyorum. Başka da bir şeye ihtiyacım yok.
Artık Tanyeli’yi korumak, aşktan da önce mi gelecek?
- Ben Tanyeli’ye çok büyük ihanet ettim. Benim aşk şeklim eşittir salaklık. Aşk beynimi devreden çıkarıyor. Devamlı bir hastalık durumu. Bu hastalıktan bu sefer kurtuldum. Çünkü gerçekten ilk defa ne kadar güçlü bir kadın olduğumu gördüm. Tanyeli olmak o kadar kolay değil. Neredeyse doğduğumdan beri hayatta kalma çabası ve mücadeleyle geçen bir hayat. Tırnaklarımın arasında hâlâ kan var. İnsanlara haddini bildirme zamanımı ertelemişim. İş camiamda dansımla haddini bildiriyorum insanlara. Ben kimsenin eteğine tutunup ünlü olmadım. Geçen sene “Mektupları Evrene Gönderdim” kitabını çıkaracaktım. Anımsanmaması gereken hatıraları yazmaya başlayınca; “Bunu da mı ben yaşadım” diye sormaya başladım. Kitap benim aynam oldu. Kendimle yüzleşmemi sağladı.
Alex Bey dese ki; “Geri adım atıyorum, her şeye sıfırdan başlayalım.”
- Hayır, çünkü benim sevgim bitti.
TANYELİ ORYANTALİYLE TOKAT ATACAK
Tanyeli için bundan sonra neler yapacaksınız?
- Kitap yazıyorum. Onun yanında bir albüm çalışmamız var. Aranjörüm Emre Bayar, DJ Şenol Aycan’la bir proje yaptık. Bu proje için bütün gün stüdyodayız. Albüm bahar veya yaz başı çıkmış olacak inşallah. Bunun yanı sıra yeni okulum hayata geçiyor, Anadolu Yakası’nda. Ayın 22’sinde My Pavyon’a başlıyorum Cenk Eren’le birlikte. Çok güzel şovumuz olacak... Biliyorum kıskanılıyorum. Ama amacım kimseyi üzmek, kimseyle rekabete girmek değil. Fakat sonuçta bir Tanyeli gerçeği var.
Tanyeli unutulmadı ki, kendi isteğiyle evine girdi...
- Evet. Bu uzaklaşmamın en büyük faydası da özlem ve yaratıcılığım oldu. Bütün müzikleri takip ettim. Daha fazla bilgi, tecrübe sahibi oldum. Şovumda çok büyük sürprizler bekliyor izleyenleri. Tanyeli oryantaliyle tokat atacak. Mütevazı olamayacağım bu konuda. Süperdi, oryantalin assolistiydi Tanyeli. Ama şimdi evrensel müziğin starı durumuna gelecek sahnede. Beni diğer dansçı arkadaşlarımdan ayıran tek şey; matematik gibi yapmıyorum bu işi, ruhumla yapıyorum ve hepsinde bir hikayem var. Dur daha bitmedi beni en çok heyecanlandıran da; biliyorsun yurtdışında Sidney ve Tokyo’da ortaklık yaptığım okullar var. Yaklaşık yılda 4000 öğrencimiz var. Şimdi de İstanbul’da dans akademisini hayata geçiriyoruz. Yabancı ortak ve eğitmenlerimizle birlikte. Ayrıca 40 profesyonel dansçımızla hazırladığımız koreografiler ses getirecek. Organizasyonlara da dansçı temin edeceğiz. Tanyeli Dans Akademi’nin kalitesinin imzası olacak.
YAPIMCILAR TEKLİF GETİRMEYE KORKUYOR
Televizyona bir proje var mı?
- Yapımcılar bana çok teklif getirdi ama ben o süre zarfında evliliğimi öne sürdüm. Zaten eski eşimle yurtdışındaydım. Şimdiyse ekonomik olarak çekiniyorlar diye düşünüyorum. Zamanında aldığım rakamlar astronomik rakamlardı. İşimin de hakkını vererek yaptım ve reytinglerimiz belliydi. Ama yapımcıların korkmasının dışında ben de saçma bir projenin içinde olmak istemem.
1 MİLYON EURO İSTEMEDİM
Boşanmak için yüksek bir tazminat istediğinizden söz ediliyor; 1 milyon Euro gibi...
- Katıldığım bir televizyon programında boşanmamın haberini verirken dava gündeme geldi. Programda mal paylaşımı, tazminat durumlarını konuşup işin trajikomik esprisini yaparken böyle bir rakam ortaya çıktı ve hepimiz güldük. Para peşinde değilim ama tabii ki bir hakkım var. O da mahkemede talep edildi. Avukatım gerekeni yaptı. Ama bu para 1 milyon Euro değil.
Siz ayrılırken tek taş alyansınızı bile iade ettiniz. Sonra ne oldu da; “Ben bu parayı istiyorum” dediniz?
- Para peşinde bir kadın değilim ben. 5 buçuk yıl boyunca maddi manevi ortaklıklarımız vardı ve kendi hakkım olan şeyi talep ettim. Tamamıyla avukatın öngördüğü, benim kayıtlarımda çıkan resmi rakam. Yoksa boşanınca intikam alan kadın tiplerinden değilim.