Ben daha ölmedim
Güncelleme Tarihi:
Sinem VURAL
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 07, 2007 00:00
Faruk Tınaz, 13 yıl aradan sonra "Dinlenesi Şarkılar" albümüyle müziğe tepkili bir dönüş yaptı...
90’lı yılların ortasında yaşanan pop müzik furyası yüzünden mesleği bıraktığını söyleyen Tınaz, "Popçuların, yıllardır büyük emek verdiğim Türk Sanat Müziği söylemesine gönlüm razı olmadı. Biz varken bu iş onlara mı kaldı? Albümümle ’Daha ölmedim, ayaktayım’ mesajı verdim" diyor.
Uzun zamandır yoktunuz. Tekrar albüm yapmaya nasıl karar verdiniz?
- Birinci nedeni, çok büyük emek verdiğim ve 1977’den 1993’e kadar iyi bir düzeyde götürdüğüm mesleğime, popçu arkadaşlarımın sahiplenmesine gönlüm razı olmadı. Piyasada olmadığım zamanlarda da gözlem yaptım. Türkiye’de birçok arkadaşımız suni yollarla meşhur oluyor ve kimse mesleğiyle gündemde değil. Oysaki insanlar sanatlarıyla, kaliteli işlerle gündem oluştururlar. Ben de polemiklere giren bir insan olmadığım için sanatımla yaptıklarına cevap vermek istedim. Gelişmiş toplumlara baktığımız zaman insanların kültür seviyeleri sanata olan sevgi ve ilgileriyle belli olur.
"Gözlem yaptım" dediniz. Türk musikisi şu an ne durumda?
- Türk musikisi 1 yıl öncesine kadar gerileme aşamasındaydı. Şu anda bir kımıldama var. Türk Sanat Müziği’ni seslendirecek insanlardan birinin de "ben" olduğumu düşündüm. Kendi egom için değil TSM’nin sahipsiz kaldığını düşündüğüm için yaptım biraz da... 15 bin-20 bin de satsa asıl amaç Türk Sanat Müziği’yle ve kaliteli işlerle daha çok insanın ilgisini çekmektir.
"Dinlenesi Şarkılar" hangi aşamalardan geçti?
- Garo Mafyan ile bir proje hazırladık. Keman virtüözü İlyas Tetik koordinatörlüğünü yaptı. 300’e yakın şarkı arasında 22 tane kaldı, sonra 14’e indirdik ve albüme koyduk.
Kendinizi geri çekme kararınız piyasayı boş bırakmak değil de nedir?
- Küstürülmek ve piyasada olmamak... Bunun yanında da piyasada iş yapanları görmek insanın gücüne gidiyor. Hiç satış kaygısı olmadan Muazzez Abacı’nın her yıl bir albüm çıkarması gerekiyor. Onu bile köşesine çekilmeye zorladılar. Hiç bir sanat müziği sanatçısı bir yapımcıya gidip de ’Bana konser düzenle, albüm yap’ diyemez. Konumları el vermez! Onlar bekler ki birileri gelsin teklif etsin ama böyle bir durum yoksa geri çekilirler. Onların yaptığı meydanı boş bırakmak değil, sadece bulundukları konuma göre davranırlar...
Bu müziğe rağbet olduğunu mu gördünüz?
- Pop bir furya oldu, biz gündemdeki önemimizi kaybettik. Türk müziği zordur ama pop kolaydır. Popu hayda hayda okurduk... Popçular artık Türk müziği okumaya başladı. Biz daha ölmedik, ayaktayız. Bu tür müziğe rağbet varsa TSM alanında parça seslendirecek biri de benim. Muazzez Abacı yapar, Adnan Şenses yapar, onlara mı kaldı Türk Sanat Müziği okumak?
Hiçbir popçunun Türk Sanat Müziği’ni seslendirişini beğenmediniz mi?
- Hakan Peker... Çok yakın arkadaşımdır, bir kanalda Türk Sanat Müziği seslendirdi, olmuyor yakışmıyor. Keza Çelik de öyle. Sesi bir kere uygun değil, düşünsenize!.. Tarkan da okuyor, gırtlağı sanat müziği eğitimi almış belli. Çok fevkalade okumasa da, seslendirdiği parçaları dinletiyor, sevdiriyor.
"Müziği tekstil işine girince bıraktı" söylentileri doğru mu?
- 1982’den bu yana tekstil firmamız var. Eşim o zaman flörtümdü. Müziği bıraktım bana ’Gel sana bir oda açayım, işin başında dur’ dedi. Kararımı 1 sene sonra verdim ve öyle koltuğa geçtim. Bir ara başa çıkamayacağımız kadar büyüdü şirket, işler arttı. Şimdi kontrollü bir şekilde yönetiyoruz. Başladığımızda 20 kişi çalışıyordu, şimdi 80-100 arası çalışanımız var.
Bildiğim kadarıyla Türkiye Jokey Kulübü’nde de "Asil Aza"sınız. Atlara olan ilginiz ne zaman başladı?
- İyi bir at yarışı oyuncusuydum. 1990’da Türkiye Jokey Kulübü üyeleri ile tanıştım. Bir at aldım, dişiydi, o anne oldu. Yenilerini aldık, çoğaldılar. Çerkezköy’de bir çiftlikte atlarım var. At koşuyorum. TJK’nın ülke çapında seçtiği 120 asil azadan biriyim. Birçok ünlü at sahibi ama asil üye değildir, size öyle açıklayabilirim.
Bunların her biri ayrı birer iş, tekrar albüm çıkarma fikri zor olmadı mı sizin için?
- Sanatçılık her zaman ağır basar. Bu işler benim sanatımı icra etmeye engel değil.
Daha önce de çevirdiğiniz film ve diziler vardı. Yine olacak mı?
- Bizden Ferdi Ağabey (Tayfur) şu an oyunculuk yapıyor ve çok da güzel icra ediyor bu mesleği. Ben ses sanatkarıyım, "Bunu da yapacağım" dememe gerek yok. Bu yaştan sonra jön oynayacak halimiz de yok. Ancak iyi projelerde, iyi roller teklif edilirse tabii ki oynarız. Veli Çelik’le bir proje üzerinde çalışıyoruz. Yabancı ortaklı büyük bir prodüksiyon olması planlanıyor. Senaryo üzerinde 30 senarist arkadaşımız çalışıyor. Her an bir sürpriz olabilir.
HAYRANLARIM TEŞEKKÜR EDİYOR
Müziği Mirkelam’a olan ilgiyi görüp bıraktığınız doğru mu?
- Bazı durumlardan dolayı bir kendimi geri çekme kararıydı bu... 90’lı yılların ortasında pop furyası başlamıştı ben de ’Artık bize ihtiyaç yok’ diye düşündüm. O arkadaşımla ilgili kabahatli olduğuna dair hiç bir kelime sarf etmedim. Sanata saygısızlık vardı. "Bugün şöhretsin yarın yoksun. Kendi yolunu çiz!" diyerek ara verdim. O sadece son noktaydı.
Albüm için ne gibi tepkiler alıyorsunuz?
- Bana ve firmamıza gelen tepkiler yüzde 100 olumlu. Tanımadığım insanlar beni yolda durdurup teşekkür ediyorlar. Tanıyan biri olsa diyeceğim ki bana yaranmak için yapıyor ama adam beni tanımıyor ki!
Uzun zamandır yoktunuz. Tekrar albüm yapmaya nasıl karar verdiniz?
- Birinci nedeni, çok büyük emek verdiğim ve 1977’den 1993’e kadar iyi bir düzeyde götürdüğüm mesleğime, popçu arkadaşlarımın sahiplenmesine gönlüm razı olmadı. Piyasada olmadığım zamanlarda da gözlem yaptım. Türkiye’de birçok arkadaşımız suni yollarla meşhur oluyor ve kimse mesleğiyle gündemde değil. Oysaki insanlar sanatlarıyla, kaliteli işlerle gündem oluştururlar. Ben de polemiklere giren bir insan olmadığım için sanatımla yaptıklarına cevap vermek istedim. Gelişmiş toplumlara baktığımız zaman insanların kültür seviyeleri sanata olan sevgi ve ilgileriyle belli olur.
"Gözlem yaptım" dediniz. Türk musikisi şu an ne durumda?
- Türk musikisi 1 yıl öncesine kadar gerileme aşamasındaydı. Şu anda bir kımıldama var. Türk Sanat Müziği’ni seslendirecek insanlardan birinin de "ben" olduğumu düşündüm. Kendi egom için değil TSM’nin sahipsiz kaldığını düşündüğüm için yaptım biraz da... 15 bin-20 bin de satsa asıl amaç Türk Sanat Müziği’yle ve kaliteli işlerle daha çok insanın ilgisini çekmektir.
"Dinlenesi Şarkılar" hangi aşamalardan geçti?
- Garo Mafyan ile bir proje hazırladık. Keman virtüözü İlyas Tetik koordinatörlüğünü yaptı. 300’e yakın şarkı arasında 22 tane kaldı, sonra 14’e indirdik ve albüme koyduk.
Kendinizi geri çekme kararınız piyasayı boş bırakmak değil de nedir?
- Küstürülmek ve piyasada olmamak... Bunun yanında da piyasada iş yapanları görmek insanın gücüne gidiyor. Hiç satış kaygısı olmadan Muazzez Abacı’nın her yıl bir albüm çıkarması gerekiyor. Onu bile köşesine çekilmeye zorladılar. Hiç bir sanat müziği sanatçısı bir yapımcıya gidip de ’Bana konser düzenle, albüm yap’ diyemez. Konumları el vermez! Onlar bekler ki birileri gelsin teklif etsin ama böyle bir durum yoksa geri çekilirler. Onların yaptığı meydanı boş bırakmak değil, sadece bulundukları konuma göre davranırlar...
Bu müziğe rağbet olduğunu mu gördünüz?
- Pop bir furya oldu, biz gündemdeki önemimizi kaybettik. Türk müziği zordur ama pop kolaydır. Popu hayda hayda okurduk... Popçular artık Türk müziği okumaya başladı. Biz daha ölmedik, ayaktayız. Bu tür müziğe rağbet varsa TSM alanında parça seslendirecek biri de benim. Muazzez Abacı yapar, Adnan Şenses yapar, onlara mı kaldı Türk Sanat Müziği okumak?
Hiçbir popçunun Türk Sanat Müziği’ni seslendirişini beğenmediniz mi?
- Hakan Peker... Çok yakın arkadaşımdır, bir kanalda Türk Sanat Müziği seslendirdi, olmuyor yakışmıyor. Keza Çelik de öyle. Sesi bir kere uygun değil, düşünsenize!.. Tarkan da okuyor, gırtlağı sanat müziği eğitimi almış belli. Çok fevkalade okumasa da, seslendirdiği parçaları dinletiyor, sevdiriyor.
"Müziği tekstil işine girince bıraktı" söylentileri doğru mu?
- 1982’den bu yana tekstil firmamız var. Eşim o zaman flörtümdü. Müziği bıraktım bana ’Gel sana bir oda açayım, işin başında dur’ dedi. Kararımı 1 sene sonra verdim ve öyle koltuğa geçtim. Bir ara başa çıkamayacağımız kadar büyüdü şirket, işler arttı. Şimdi kontrollü bir şekilde yönetiyoruz. Başladığımızda 20 kişi çalışıyordu, şimdi 80-100 arası çalışanımız var.
 |
- İyi bir at yarışı oyuncusuydum. 1990’da Türkiye Jokey Kulübü üyeleri ile tanıştım. Bir at aldım, dişiydi, o anne oldu. Yenilerini aldık, çoğaldılar. Çerkezköy’de bir çiftlikte atlarım var. At koşuyorum. TJK’nın ülke çapında seçtiği 120 asil azadan biriyim. Birçok ünlü at sahibi ama asil üye değildir, size öyle açıklayabilirim.
Bunların her biri ayrı birer iş, tekrar albüm çıkarma fikri zor olmadı mı sizin için?
- Sanatçılık her zaman ağır basar. Bu işler benim sanatımı icra etmeye engel değil.
Daha önce de çevirdiğiniz film ve diziler vardı. Yine olacak mı?
- Bizden Ferdi Ağabey (Tayfur) şu an oyunculuk yapıyor ve çok da güzel icra ediyor bu mesleği. Ben ses sanatkarıyım, "Bunu da yapacağım" dememe gerek yok. Bu yaştan sonra jön oynayacak halimiz de yok. Ancak iyi projelerde, iyi roller teklif edilirse tabii ki oynarız. Veli Çelik’le bir proje üzerinde çalışıyoruz. Yabancı ortaklı büyük bir prodüksiyon olması planlanıyor. Senaryo üzerinde 30 senarist arkadaşımız çalışıyor. Her an bir sürpriz olabilir.
HAYRANLARIM TEŞEKKÜR EDİYOR
Müziği Mirkelam’a olan ilgiyi görüp bıraktığınız doğru mu?
- Bazı durumlardan dolayı bir kendimi geri çekme kararıydı bu... 90’lı yılların ortasında pop furyası başlamıştı ben de ’Artık bize ihtiyaç yok’ diye düşündüm. O arkadaşımla ilgili kabahatli olduğuna dair hiç bir kelime sarf etmedim. Sanata saygısızlık vardı. "Bugün şöhretsin yarın yoksun. Kendi yolunu çiz!" diyerek ara verdim. O sadece son noktaydı.
Albüm için ne gibi tepkiler alıyorsunuz?
- Bana ve firmamıza gelen tepkiler yüzde 100 olumlu. Tanımadığım insanlar beni yolda durdurup teşekkür ediyorlar. Tanıyan biri olsa diyeceğim ki bana yaranmak için yapıyor ama adam beni tanımıyor ki!